-
1 hiddet
hiddet etmek, hiddete kapılmak in Wut geraten; heftig werden -
2 hiddet
-
3 hiddet
злость (ж) негодова́ние (с) озлобле́ние (с)* * *гнев, я́рость; запа́льчивость, вспы́льчивостьhiddet etmek — негодова́ть, серди́ться
hiddete kapılmak — приходи́ть в я́рость
••hiddetle kalkan zararla oturur — посл. злость - плохо́й сове́тчик
-
4 hiddet
котырыну; ярсу -
5 hiddet
n. anger, rage, wrath, fury, dander, steam, bate, dudgeon, exasperation, flame, flare up, furor, furore, paddy, sound and fury, spunk* * *1. anger 2. fury -
6 hiddet
girgîn--------hêrs -
7 hiddet
Hiddət -
8 hiddet
furia; gniew; szał; wściekłość; złość -
9 hiddet
губжыгъэягъ(э), губжыщэныгъ(э)/ хъыжьагъэ -
10 hiddet
гъбжыкIай, лъэшэу губжын -
11 hiddet
αραθυμός, αραθυμιά, άφρισμα -
12 hiddet
تبرمسخطغضبغيظموجدةنقمة -
13 hiddet
1. تبرم [تَبَرُّم]Anlamı: öfke, kızgınlık2. سخط [سَخَط]Anlamı: öfke, kızgınlık3. سخط [سُخْط]Anlamı: öfke, kızgınlık4. غضب [غَضَب]Anlamı: öfke, kızgınlık5. غيظ [غَيْظ]Anlamı: öfke, kızgınlık6. موجدة [مَوْجِدَة]Anlamı: öfke, kızgınlık7. نقمة [نِقْمَة]Anlamı: öfke, kızgınlık -
14 hiddet
anger, rage, fury, wrath -
15 hiddet
",-ti anger, ire; fury; rage." -
16 hiddet
hiddət, qəzəb -
17 hiddet
běsnění; hněv; vztek; zlost; zuřivost -
18 pür hiddet
full of fury -
19 gazap
1. تبرم [تَبَرُّم]Anlamı: öfke, kızgınlık, hiddet2. سخط [سَخَط]Anlamı: öfke, kızgınlık, hiddet3. سخط [سُخْط]Anlamı: öfke, kızgınlık, hiddet4. غضب [غَضَب]Anlamı: öfke, kızgınlık, hiddet5. غيظ [غَيْظ]Anlamı: öfke, kızgınlık, hiddet6. موجدة [مَوْجِدَة]Anlamı: öfke, kızgınlık, hiddet7. نقمة [نِقْمَة]Anlamı: öfke, kızgınlık, hiddet -
20 öfke
غضب [غَضَب]Anlamı: kızgınlık, hiddet
См. также в других словарях:
hiddet — is., Ar. ḥiddet Öfke, kızgınlık Hiddet ve nefretimden kalbim çarpıyordu. Ö. Seyfettin Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller hiddet etmek hiddete kapılmak hiddetten kudurmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
hiddet — (A.) [ تﺪﺣ ] 1. öfke. 2. keskinlik. ♦ hiddetlenmek öfkelenmek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
HİDDET — Öfke. Kızgınlık. Gadab. Dargınlık. Hışım. * Keskinlik … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
hiddet etmek — öfkelenmek, kızmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
HİDDET-İ BASAR — Görüş keskinliği … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HİDDET-İ HAVÂS — Duyguların keskinliği … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HİDDET-İ SEYF — Kılıç keskinliği … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HİDDET-İ ZEKÂ — Akıl üstünlüğü, zekâ keskinliği … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KAHR-I HİDDET — Hiddetin ve kızgınlığın yıkıcı galebesi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
alartmak — hiddet ve gayzdan gözü tirelemnek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ik — hiddet, şiddet; bir nevi fena hastalık, koku, id, çelik … Çağatay Osmanlı Sözlük