Перевод: со всех языков на турецкий

с турецкого на все языки

her+ihtimale+karşı

  • 1 just in case

    her ihtimale karşı

    English-Turkish dictionary > just in case

  • 2 just in case

    her ihtimale karşı

    English-Turkish dictionary > just in case

  • 3 всякий

    her; her türlü; herhangi bir; herkes
    * * *
    мест.
    1) ( любой) her

    во вся́кое вре́мя — her zaman

    вся́кий раз, когда́ / как... — (her)...dıkça

    2) ( разный) her türlü, her tür(den), her çeşit(ten)

    вся́кие това́ры — her çeşit mal

    вся́кие лю́ди — her türden / cinsten insanlar

    3) (какой-л.) herhangi bir; hiç

    без вся́кой жа́лости — hiç acımadan

    4) → сущ., м herkes; şu bu

    е́сли вся́кий бу́дет вме́шиваться / сова́ться... — şu bu karışırsa...

    5) в соч., → сущ., с

    (в жи́зни) вся́кое быва́ет — dünyanın ucu uzun

    с челове́ком вся́кое случа́ется / быва́ет — insanoğlunun başına her iş gelir

    ••

    во вся́ком слу́чае — her halde

    на вся́кий слу́чай — her ihtimale karşı, ne olur ne olmaz diye

    Русско-турецкий словарь > всякий

  • 4 vorsorglich

    her ihtimale karşı
    ihtiyaten

    Deutsch-Türkisch Wörterbuch > vorsorglich

  • 5 Fall

    Fall <- (e) s> [fal] m
    1) ( das Fallen) a. phys düşme;
    zu \Fall kommen ( fig) düşmek
    2) (Laub\Fall) döküm
    2. <-(e) s, Fälle> [fal, pl 'fɛlə] m
    1) ( Umstand) a. med, ling, jur durum, hâl;
    für den \Fall, dass es regnet yağmur yağdığı takdirde;
    gesetzt den \Fall, dass er kommt geldiği takdirde, gelmesi durumunda;
    auf gar keinen \Fall asla;
    auf jeden \Fall kesinlikle, her hâlde, mutlaka;
    im schlimmsten/günstigsten \Fall en kötü/iyi durumda;
    er ist ein hoffnungsloser \Fall onun için umut yok;
    in diesem \Fall bu durumda;
    von \Fall zu \Fall durumdan duruma;
    auf alle Fälle her durumda, kesinlikle, mutlaka;
    für alle Fälle her ihtimale karşı, ne olur ne olmaz
    2) jur ( Rechtssache) olay, vaka, hâdise

    Wörterbuch Deutsch-Türkisch Kompakt > Fall

  • 6 wisely

    adv. akıllıca, bilgece, her ihtimale karşı
    * * *
    akıllıca
    * * *
    adverb bilgece, akıllıca

    English-Turkish dictionary > wisely

  • 7 vorsorglich

    1. adj ihtiyatî
    2. adv her ihtimale karşı, ihtiyaten

    Deutsch-Türkisch Wörterbuch > vorsorglich

См. также в других словарях:

  • her ihtimale karşı — her türlü olasılığı düşünerek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • her — sf., Far. her Teklik adlara tamlayan görevinde getirilerek birer birer olarak, ... in hepsi anlamını veren söz Bir hafta, her gece çalışmak suretiyle hikâyesini bitirdi. H. E. Adıvar Birleşik Sözler her bir her biri hercai her daim her dem …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ihtiyaten — zf., esk., Ar. iḥtiyāṭen Her duruma, her ihtimale karşı, ilerisini düşünerek O vakte kadar belki başkasına satarlar diye ihtiyaten kapattım. R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»