-
1 تلو
Iتِلْو1. peşindeAnlamı: hemen ardından2. akabindeAnlamı: arkasında, hemen arkadan, ardından3. ertesiAnlamı: bir günün, yılın vs. ardından gelen gün, yıl4. ferdaAnlamı: erte, yarın, yarınki5. eklentiAnlamı: ek durumunda bulunan parçaIIتَلُوّ1. bağımlıAnlamı: başka bir şeyin istemine, gücüne veya yardımına bağlı olan2. ast3. tâbiAnlamı: bağımlı -
2 derakab
farsça-arapça درعقب ardından, hemen, derhal, hemen ardından. -
3 gleich
1. adj aynı; Rechte, Lohn eşit;alle gleich behandeln hepsine/herkese eşit davranmak;( sich D) gleich bleiben aynı kalmak;gleich bleibend sabit, değişmez;gleich lautend aslına uygun;das ist mir gleich benim için (hepsi) bir;ganz gleich wann usw ne zaman usw (olursa) fark etmez;auf die gleiche Art aynı şekilde;zur gleichen Zeit aynı zamanda;das Gleiche tun aynısı yapmak2. adv aynen; (sofort) hemen, derhal;gleich groß (alt) aynı büyüklükte (yaşta);gleich nach (neben) hemen sonra (yanında);gleich gegenüber tam karşı(sın)da;es ist gleich fünf saat beşe geliyor;gleich darauf hemen ardından; hemen bunun üzerine;bis gleich! yakında görüşmek üzere! -
4 آت
آتٍ1. atiAnlamı: gelecek2. sonrakiAnlamı: sonra olan3. ardından4. peşindeAnlamı: hemen ardından5. gelecekAnlamı: zaman bakımından, ileride olması, gerçekleşmesi beklenen6. gelenAnlamı: gelmek işi yapan kimse -
5 follow
izlemek, pesinden gitmek, takip etmek; arkasindan gelmek, hemen ardindan yer almak; anlamak; dikkatle dinlemek; uymak; -in sonucu olmak, -in ardindan gelmek, olusmak, izlemek -
6 just then
adv. tam o sırada, derken* * *1) (at that particular moment: He was feeling rather hungry just then.) o anda2) (in the next minute: She opened the letter and read it. Just then the door bell rang.) hemen sonra, hemen ardından -
7 shortly after
adv. az sonra, hemen sonra, hemen ardından, birazdan -
8 shortly after
adv. az sonra, hemen sonra, hemen ardından, birazdan -
9 bald
bald adv yakında; fam (beinahe) az daha/kalsın;bald darauf (bunun) hemen ardından;so bald wie möglich olabildiği kadar çabuk;fam bis bald! görüşmek üzere! -
10 daran
daran adv: (an etwas) halt dich daran fest! şuna/şuraya tutun!;im Anschluss daran (bunun) (hemen) ardından;es ist etwas (nichts) daran bunda bir gerçek payı var (yok);daran ist kein wahres Wort (bunun) bir kelimesi bile doğru değil;daran stirbt man nicht (bundan) dünya yıkılmaz;das Schönste daran (bunun) en güzel tarafı;du tust gut daran zu gehen gitsen iyi olur, gitmekle iyi edersin;daran befestigen -e iliştirmek, takmak;daran denken -i unutmamak;daran glauben -e inanmak;daran glauben müssen fig telef olmak; alta gitmek;daran leiden -e tutulmuş olmak; -den çekmek;daran sterben -den ölmek -
11 تبيع
تَبِيع1. taliAnlamı: ikincil2. ikincilAnlamı: önem bakımından ikinci sırada olan, tali3. ulamaAnlamı: ulanan parça, ilâve4. peşindeAnlamı: hemen ardından5. izafeAnlamı: katma, ilâve, ek6. ulantıAnlamı: ulanan şey -
12 next
adj. sonraki, ertesi, bir dahaki, bitişik————————adv. daha sonra, bir sonra, ardından————————n. sonraki, bir sonraki, bir dahaki————————prep. en yakın, yanında, yanına, yanısıra, neredeyse, hemen hemen* * *1. sonra (adv.) 2. sonraki (adj.) 3. sonraki* * *[nekst] 1. adjective(nearest in place, time etc: When you have called at that house, go on to the next one; The next person to arrive late will be sent away; Who is next on the list?) bir sonraki, yanı başındaki2. adverb(immediately after in place or time: John arrived first and Jane came next.) ondan hemen sonra3. pronoun(the person or thing nearest in place, time etc: Finish one question before you begin to answer the next; One minute he was sitting beside me - the next he was lying on the ground.) (bir) sonraki- next best, biggest, oldest- next door
- next to -
13 erfolgen
erfolgen*die Antwort erfolgte sofort ardından hemen cevabı geldi, hemen cevabı verildi;Ihr Eintritt kann sofort \erfolgen hemen girebilirsiniz -
14 بعدما
بَعْدَمَا1. akabindeAnlamı: arkasında, hemen arkadan, ardından2. sonradanAnlamı: konuşulan zamanın ardından -
15 kurz
1. adj kısa; zeitlich a az süren;kurze Hose şort, kısa pantolon;den Kürzeren ziehen alta gitmek;in kürzester Zeit en kısa zamanda;binnen kurzem kısa zamanda;(bis) vor kurzem birkaç gün öncesi(ne kadar);(erst) seit kurzem kısa bir süreden beri(dir); zararlı çıkmak2. adv: kurz vor …, kurz vorher/zuvor -den kısa bir zaman önce;kurz nach …, -den kısa bir zaman sonra;kurz darauf (bunun) ardından, (bundan) biraz sonra;über kurz oder lang er ya da geç;kurz vor uns bizden hemen önce;kurz entschlossen ani bir kararla;kurz fortgehen şöyle bir çıkmak;kurz geschnitten kısa kesilmiş;sich kurz fassen kısa kesmek, sözünü uzatmamak;kurz gesagt kısacası;kurz nacheinander hemen art arda;kurz und bündig kısa ve öz;zu kurz kommen payını alamamak;kürzer treten fam daha idareli olmak
См. также в других словарях:
akabinde — zf. Arkasından, hemen arkadan, ardından, hemen ardından Kulağı iki kesik tırnak kıskacına aldıktan sonra başı şiddetle sağa sola sarsar, akabinde yanaklarda patlayan iki şimşek alevi gözlerden çıkar. A. Rasim … Çağatay Osmanlı Sözlük
derakab — (F. A.) [ ﺐﻘﻋرد ] ardından, hemen, derhal, hemen ardından … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
ardınca — zf. Hemen arkasından, hemen ardından, arkası sıra, ardı sıra … Çağatay Osmanlı Sözlük
AKABİNDE — Arkasından, hemen arkadan. Hemen ardından … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
uçarılık — is., ğı Uçarı olma durumu veya uçarı davranış, sefahat Böyle bir uçarılıkta bulundukça hemen ardından acı bir pişmanlık duyar. H. R. Gürpınar … Çağatay Osmanlı Sözlük
börek gecesi — gelinin evlendiği günün hemen ardından kendi ailesi tarafından verilen davet … Beypazari ağzindan sözcükler
Xanadu Resort Hotel — (Белек,Турция) Категория отеля: 5 звездочный отель Адрес: Belek Tourism Center … Каталог отелей
bey — 1. is., esk., Ar. beyˁ Satma, satış 2. is. 1) Erkek adlarından sonra kullanılan saygı sözü Eniştem Neyyir Bey i kimin vurduğunu ben biliyorum. R. N. Güntekin 2) Erkek özel adları yerine kullanılan bir söz Bir bey sizi aradı. 3) Eş, koca İki yol… … Çağatay Osmanlı Sözlük
takiben — zf. 1) Ardından 2) İzleyerek, hemen sonra Cumhuriyet Başsavcılığı, kurulan partilerin ... Anayasa ve kanun hükümlerine uygunluğunu, kuruluşlarını takiben ve öncelikle denetler. Anayasa … Çağatay Osmanlı Sözlük