-
1 hasır
-i hasır altı etmek fig unter den Teppich kehren, vertuschen, verschleiern; fig verschleppen, hinausziehen -
2 haşır
-
3 haşir
-
4 hasır
hasır sStroh-, Korb- -
5 hasır
1.цино́вка2.1) плетёныйhasır koltuk — плетёное кре́сло
2) сде́ланный из камыша́ / соло́мыhasır süpürge — ве́ник
hasır şapka — соло́менная шля́па
•• -
6 hasır
а1.цино́вка, матhasır kaplamak — покрыва́ть цино́вками (ма́тами)
2.1) плетёныйhasır koltuk — плетёное кре́сло
2) сде́ланный из камыша́ (соло́мы и т. п.)◊
hasır altı etmek — а) положи́ть под сукно́, отложи́ть в до́лгий я́щик; б) спря́тать◊
hasır altı olmak — быть поло́женным под сукно́ -
7 hasır
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > hasır
-
8 hasir
[T hasir, Az häsir, from Ar]: matA Concise Gagauz Dictionary with etymologies and Turkish, Azerbaijani and Turkmen cognates > hasir
-
9 hasır
adj. straw, wicker--------n. wicker, straw, mat, reeds--------hasır (ıhlamur ağacından)n. bass* * *1. matting 2. mat (n.) -
10 haşir
-
11 hasır
hesîr--------zilûk -
12 hâsir
а несу́щий убы́тки -
13 hasir
Iуамбл, пIуабл, арджэн, (Абз. АРГЭН) -
14 hasır
حصيرحصيرة -
15 haşir
جمعحشر -
16 hasır
1. حصير [حَصِير]Anlamı: saz, kabuk, yaprak gibi bir bitki maddesiyle örülmüş taban veya tavan örtüsü2. حصيرة [حَصِيرَة]Anlamı: saz, kabuk, yaprak gibi bir bitki maddesiyle örülmüş taban veya tavan örtüsü -
17 haşir
1. جمع [جَمْع]Anlamı: toplanma, bir araya gelme2. حشر [حَشْر]Anlamı: toplanma, bir araya gelme -
18 hasır
rush mat, mat, matting, wickerwork -
19 hasır
"1. rush mat; reed mat, matting; wickerwork; canework. 2. made of woven straw, coarse fiber, cane, rushes, or wicker. - altı etmek /ı/ 1. to conceal, hush up, cover up. 2. to hold up (a paper or file) instead of processing it and passing it along. - altına gitmek colloq. to be shelved and forgotten. - etmek /ı/ slang to steal. - gibi serilmek to be spread out all over the ground. - iskemle cane chair. - işi wickerwork. - koltuk wicker chair. - olmak slang to be beaten (in a game). - örgü mat, matting. -lara sarılmak/yatmak slang (for a taxi driver) to take a day off, not to work. -a sarmak /ı/ slang to swipe, cop, filch, pilfer, steal. - şapka straw hat; Brit. boater; Panama hat, Panama." -
20 haşir
",-şri 1. collecting people together. 2. Islam God´s causing the dead to arise and assemble for judgment; resurrection and assembling for judgment; Day of Resurrection, Judgment Day. - neşir olmak /la/ 1. to mingle with, rub shoulders with. 2. to be busy with, be involved with."
См. также в других словарях:
hasır — 1. is., srı, esk., Ar. ḥaṣr Ayırma, bir şeyi özgü kılma Birleşik Sözler hasretmek hasrolunmak 2. is., Ar. ḥaṣīr 1) Saz, kabuk, yaprak vb. bir bitki maddesiyle örülmüş taban veya tavan örtüsü 2) sf. Tamamı veya bir bölümü böyle bir örgüden… … Çağatay Osmanlı Sözlük
haşir — is., şri, esk., Ar. ḥaşr 1) Toplanma, bir araya gelme 2) din b. Kıyamet gününde ölülerin diriltilip mahşere çıkarılması Haşre kadar beklesen bu iş olmaz. Birleşik Sözler haşir neşir … Çağatay Osmanlı Sözlük
hasîr — (A.) [ ﺮﻴﺼﺣ ] hasır … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
HÂŞİR — Haşreden, toplayan. Cem eden. * Hz. Peygamber in (A.S.M.) bir ismi. Haşir meydanında bütün insanlar mübarek izlerinde haşr olup toplanacaklarından Delâil i Hayrat ta bu isimle mezkurdur. (Bak: Haşr … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
haşir neşir — is. Kaynaşma, bir arada olma Çocukluğum, doğayla haşir neşir, mutlu bir çocuk olarak geçmişti. C. Uçuk Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller haşir neşir etmek haşir neşir olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
hasır çelik — is., ği, mim. İnşaatlarda düz yüzeylere atılacak betonun içine konulan, hasır biçiminde örülmüş malzeme, hasır demir … Çağatay Osmanlı Sözlük
hasır otu — is., bit. b. Hasır otugillerden, bataklıklarda yetişen düz, ince uzun ve dayanıklı olan yaprakları kıtık yapmaya, hasır ve zembil örmeye yarayan bir saz, su kamışı, kofa, kiliz (Typha) … Çağatay Osmanlı Sözlük
haşır haşır — zf. Haşır huşur … Çağatay Osmanlı Sözlük
haşır huşur — zf. Sert ve kuru şeyler haşırdayarak, haşırtılı ses çıkararak, haşır haşır … Çağatay Osmanlı Sözlük
hasır demir — is., mim. Hasır çelik … Çağatay Osmanlı Sözlük
hasır otugiller — is., ç., bit. b. Su kıyılarında yetişen, örneği hasır otu olan bir bitki familyası … Çağatay Osmanlı Sözlük