Перевод: с турецкого на русский

с русского на турецкий

hareketli

См. также в других словарях:

  • hareketli — sf. 1) Hareketi olan, yer değiştirebilen, devingen, müteharrik 2) Canlı, kıpırdak Hareketli bir çocuk. Bu perdenin hareketli sahneleri hep akşamları oynandığı için... H. E. Adıvar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ÇAL-AT — Hareketli, yerinde duramayıp şahlanan at …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • cıvıl cıvıl — sf. 1) Canlı, neşeli O oyunlar, o cıvıl cıvıl söyleyişler... Mezar derinliklerinden geliyordu onlar. T. Buğra 2) Hareketli, kalabalık Cıvıl cıvıl Mahmutpaşa. O. V. Kanık 3) zf. Kuşlar cıvıltı ile ötüşerek 4) zf. Canlı, hareketli olarak Cıvıl… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dil — 1. is. 1) Ağız boşluğunda, tatmaya, yutkunmaya, sesleri boğumlamaya yarayan etli, uzun, hareketli organ, tat alma organı Ağzımı dolduran kocaman dil, kelimelere yer bırakmıyor ki... Y. Z. Ortaç 2) Birçok aletin uzun, yassı ve çoğu hareketli… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dinamik — sf., ği, fiz., Fr. dynamique 1) Hareketli, her an değişebilen, duruk karşıtı 2) is., fiz. Mekaniğin kuvvet, hareket, enerji arasındaki ilişkilerini inceleyen dalı, devim bilimi 3) fel. Devimsel 4) mec. Canlı, etkin, hareketli Önce bir şey… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yatak — is., ğı 1) Uyuma, dinlenme vb. amaçlarla üzerine veya içine yatılan eşya, döşek Sabahleyin onu aynı güzellikte bulacağım ümidiyle yatağımdan fırladım. R. H. Karay 2) Yün, pamuk, kuş tüyü vb. maddelere kılıf geçirerek yapılan şilte 3) Üzerine… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • David Louhoungou — Personal information Full name David Louhoungou Date of birth February 28, 1989 ( …   Wikipedia

  • aktif — sf., Fr. actif 1) Etkin, canlı, hareketli, çalışkan, faal 2) Etkili, etken 3) is., dbl. Etken 4) is., ekon. Bir ticarethanenin, ortaklığın para ile değerlendirilebilen mal ve haklarının tümü Birleşik Sözler aktif enerji aktif fiil aktif güç aktif …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • aktifleşmek — nsz Canlı, hareketli, etkili olmak, aktif duruma gelmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • atak — 1. sf., ğı 1) Düşüncesizce her işe atılan, cüretkâr Bütün çocuklar gibi onlar da haşarı, atak ve güreşçi idiler. R. N. Güntekin 2) Çevik, hareketli 3) hlk. Geveze, yalancı 2. is., ğı, Fr. attaque 1) Atılım 2) Saldırı, saldırış, hücum, hamle, akın …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ateş parçası — sf. 1) Çok canlı, hareketli, becerikli, çalışkan 2) Çok yaramaz (çocuk) 3) Canlı O da ateş parçası gözlerle bakan ufacık, kavi bir yakışıklıydı. N. Meriç …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»