-
1 hareketli
подви́жныйhareketli bir çocuk — подви́жный / непосе́дливый ребёнок
-
2 hareketli
мобильный, передвижной, подвижныйİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > hareketli
-
3 hareketli
1) дви́жущийся; передвижно́й2) де́ятельный, акти́вный, по́движный; энерги́чный; прово́рный3) оживлённый, живо́й -
4 hareketli birleşme
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > hareketli birleşme
-
5 hareketli kalıp
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > hareketli kalıp
-
6 hareketli köprü
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > hareketli köprü
-
7 hareketli lamba
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > hareketli lamba
-
8 hareketli merdiven
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > hareketli merdiven
-
9 zumlu hareketli kamera
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > zumlu hareketli kamera
-
10 birleşme
соединение, объединение, сцепление- esnek birleşme
- gönye birleşme
- gönyeburun birleşme
- hareketli birleşme
- kaynaklı birleşme
- perçinli birleşme
- uc uca birleşme
- zigzaklı birleşmeİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > birleşme
-
11 kalıp
опалубка; макет; модель; форма- alçı kalıbı
- asma kalıp
- balçık kalıp
- döküm kalıbı
- gezer kalıp
- hareketli kalıp
- kayar kalıp
- kemer kalıbı
- kiriş kalıbı
- kolon kalıbı
- kum kalıbı
- ölü kalıp
- perde kalıbı
- pres kalıbı
- tünel kalıpİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > kalıp
-
12 kamera
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > kamera
-
13 köprü
мост, мостик- ahşap köprü
- akustik köprü
- asma köprü
- basarmalı köprü
- çapraz köprü
- çelik köprü
- demiryolu köprüsü
- dikine kalkar köprü
- dubalı köprü
- döner köprü
- düz köprü
- eğik köprü
- geçici köprü
- hareketli köprü
- ısı köprüsü
- iner kalkar köprü
- kablolu asma köprü
- kafesli köprü
- kaldırma köprü
- karayolu köprüsü
- kargir köprü
- kazık köprü
- kemerli köprü
- kiriş köprü
- konsol köprü
- metalik köprü
- pontonlu köprü
- servis köprüsü
- taş köprüsü
- yaya köprüsü
- yol köprüsü
- yüzer köprüİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > köprü
-
14 lamba
1) лампа, лампочка, светильник, фонарь2) паз, желобок, канавка; шпунт•- akkor telli lamba
- anahtarlı lamba
- ark lambası
- asma lambası
- ayaklı lamba
- bakteriyolojik lamba
- cıva lambası
- deşarj lambası
- duvar lambası
- el lambası
- elektrik lambası
- elektronik lamba
- enkandesan lamba
- floresan lamba
- fotosel lamba
- gaz lambası
- gazyağı lambası
- gece lambası
- gösterge lambası
- halojen lambası
- hareketli lamba
- idare lambası
- ikaz lambası
- işaret lambası
- kontrol lambası
- kripton lambası
- ksenon lambası
- kuvars lambası
- lehimci lambası
- luminesans lamba
- masa lambası
- neon lambası
- panik lambası
- petrol lambası
- portatif lamba
- pürmüz lambası
- reflektör lambası
- seyyar lamba
- sinyal lambası
- sodyum buharlı lamba
- sokak lambası
- tavan lambası
- tehlike çıkış lambası
- tungsten telli lamba
- yansıtıcı lambaİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > lamba
-
15 merdiven
лестница; трап; сходни- arka merdiven
- asma merdiven
- baca merdiveni
- dayama merdiveni
- destekli seyyar merdiven
- dış merdiven
- dönel merdiven
- döner merdiven
- el merdiveni
- gizli merdiven
- hareketli merdiven
- helezoni merdiven
- helisel merdiven
- hizmet merdiveni
- iki kollu merdiven
- ip merdiven
- kollu merdiven
- mekanik merdiven
- müteharrik merdiven
- sarmal merdiven
- servis merdiveni
- taş merdiven
- tek kollu merdiven
- teleskopik merdiven
- vapur merdiveni
- yangın merdiveni
- yürüyen merdivenİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > merdiven
См. также в других словарях:
hareketli — sf. 1) Hareketi olan, yer değiştirebilen, devingen, müteharrik 2) Canlı, kıpırdak Hareketli bir çocuk. Bu perdenin hareketli sahneleri hep akşamları oynandığı için... H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
ÇAL-AT — Hareketli, yerinde duramayıp şahlanan at … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
cıvıl cıvıl — sf. 1) Canlı, neşeli O oyunlar, o cıvıl cıvıl söyleyişler... Mezar derinliklerinden geliyordu onlar. T. Buğra 2) Hareketli, kalabalık Cıvıl cıvıl Mahmutpaşa. O. V. Kanık 3) zf. Kuşlar cıvıltı ile ötüşerek 4) zf. Canlı, hareketli olarak Cıvıl… … Çağatay Osmanlı Sözlük
dil — 1. is. 1) Ağız boşluğunda, tatmaya, yutkunmaya, sesleri boğumlamaya yarayan etli, uzun, hareketli organ, tat alma organı Ağzımı dolduran kocaman dil, kelimelere yer bırakmıyor ki... Y. Z. Ortaç 2) Birçok aletin uzun, yassı ve çoğu hareketli… … Çağatay Osmanlı Sözlük
dinamik — sf., ği, fiz., Fr. dynamique 1) Hareketli, her an değişebilen, duruk karşıtı 2) is., fiz. Mekaniğin kuvvet, hareket, enerji arasındaki ilişkilerini inceleyen dalı, devim bilimi 3) fel. Devimsel 4) mec. Canlı, etkin, hareketli Önce bir şey… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yatak — is., ğı 1) Uyuma, dinlenme vb. amaçlarla üzerine veya içine yatılan eşya, döşek Sabahleyin onu aynı güzellikte bulacağım ümidiyle yatağımdan fırladım. R. H. Karay 2) Yün, pamuk, kuş tüyü vb. maddelere kılıf geçirerek yapılan şilte 3) Üzerine… … Çağatay Osmanlı Sözlük
David Louhoungou — Personal information Full name David Louhoungou Date of birth February 28, 1989 ( … Wikipedia
aktif — sf., Fr. actif 1) Etkin, canlı, hareketli, çalışkan, faal 2) Etkili, etken 3) is., dbl. Etken 4) is., ekon. Bir ticarethanenin, ortaklığın para ile değerlendirilebilen mal ve haklarının tümü Birleşik Sözler aktif enerji aktif fiil aktif güç aktif … Çağatay Osmanlı Sözlük
aktifleşmek — nsz Canlı, hareketli, etkili olmak, aktif duruma gelmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
atak — 1. sf., ğı 1) Düşüncesizce her işe atılan, cüretkâr Bütün çocuklar gibi onlar da haşarı, atak ve güreşçi idiler. R. N. Güntekin 2) Çevik, hareketli 3) hlk. Geveze, yalancı 2. is., ğı, Fr. attaque 1) Atılım 2) Saldırı, saldırış, hücum, hamle, akın … Çağatay Osmanlı Sözlük
ateş parçası — sf. 1) Çok canlı, hareketli, becerikli, çalışkan 2) Çok yaramaz (çocuk) 3) Canlı O da ateş parçası gözlerle bakan ufacık, kavi bir yakışıklıydı. N. Meriç … Çağatay Osmanlı Sözlük