-
1 hareket etmek
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > hareket etmek
-
2 hareket\ etmek
де́йствовать -
3 hareket
движение, действие- açısal hareket
- doğrusal hareket
- dönel hareket
- dönme hareketi
- düz hareket
- düzenli hareket
- düzensiz hareket
- düzgün hareket
- gayrimuntazam hareket
- geri hareket
- gerileme hareketi
- harmonik hareket
- hava hareketi
- helezoni hareket
- hızlandırılmış hareket
- münhani hareket
- muntazam hareket
- rotatif hareket
- sarmal hareket
- serbest hareket
- sürekli hareket
- yöntemli hareketİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > hareket
-
4 şekil
фо́рма (ж)* * *1. выпад. -kli1) фо́рма, вид, о́бразşekil ve şemail — вне́шний вид, вне́шность
sualin şeklini değiştirdi — он подмени́л фо́рму вопро́са
yönetim şekli — фо́рма правле́ния
şekil almak — принима́ть фо́рму / вне́шний вид
şekle sokmak — а) приводи́ть в надлежа́щий вид; б) преврати́ть во что
şekil vermek — придава́ть соотве́тствующую фо́рму
2) изображе́ние, фо́рма, вид; схе́маbu kitapta birçok şekil var — в э́той кни́ге дово́льно мно́го рису́нков
2. в соч.geometrik şekil — геометри́ческая фо́рма
в какой-л. фо́рмеağır şekilde — в тяжёлой фо́рме, тяжело́
bu şekilde hareket etmek doğru değildir — поступа́ть таки́м о́бразом непра́вильно
kayık şekilinde bir tabak — блю́до в фо́рме ло́дки
(şekilin)e — в какой-л. фо́рме
bu havai konuşmayı röportaj şekiline sokmuştu — непринуждённой бесе́де он прида́л фо́рму репорта́жа
-
5 acilen
а сро́чно, [по]спе́шно, бы́стро, неме́дленноacilen hareket etmek — де́йствовать бы́стро
-
6 hakkaniyet
(-ti)а справедли́востьhakkaniyetle — справедли́во, по справедли́вости
hakkaniyetle hareket etmek, hakkaniyet göstermek — поступа́ть справедли́во
-
7 sıçrama
скачо́к, прыжо́к; бросо́к; перебе́жкаsıçramalarla hareket etmek — дви́гаться перебе́жками
sıçrama hedefi — воен. рубе́ж для броска́
-
8 şekil
(-kli)а1) о́браз, фо́рма, вид; рису́нокşekilde yeni, özde eski — но́вый по фо́рме, ста́рый по содержа́нию
ağır şekilde — в тяжёлой фо́рме, тяжело́
bu şekilde hareket etmek doğru değildir — поступа́ть таки́м о́бразом непра́вильно
mutat şekilde — обы́чным о́бразом, в обы́чном поря́дке
şekil(ini) almak — принима́ть какую-л. фо́рму, принима́ть какой-л. вид, формирова́ться; превраща́ться во что; скла́дываться; образо́вываться
şekili sarfî — граммати́ческая фо́рма
şekile sokmak — придава́ть фо́рму
- a şekil vermek — придава́ть фо́рму
şekil ve muhteva — фо́рма и содержа́ние
şekil ve şemail — вид, вне́шность
arazi şekilleri — релье́ф ме́стности
fiilin olumlu ve olumsuz şekilleri — грам. утверди́тельная и отрица́тельная фо́рмы глаго́ла
2) изображе́ние, фо́рма, фигу́ра3) схе́ма, диагра́мма, планbu kitapta birçok şekiller var — в э́той кни́ге мно́го схем
4) сорт, род -
9 delâlet
(-ti)а1) ука́зывание, пока́зывание (дороги и т. п.)2) при́знак, симпто́м, знак, приме́та, свиде́тельство (чего-л.)3) доказа́тельство, до́вод□
-a delâlet etmek — а) ука́зывать, пока́зывать (дорогу и т. п.); б) ука́зывать на что; свиде́тельствовать о чём; зна́чить, означа́ть□
bu hareket onun doğruluğuna delâlet eder — э́тот посту́пок дока́зывает его́ правоту́
См. также в других словарях:
hareket etmek — 1) yola gitmek, yola çıkmak Ne vakit hareket edeceğiz, Kenan? Yarın mı? Ö. Seyfettin 2) vücudu oynatmak, kıpırdatmak veya kımıldamak, devinmek 3) davranmak İnsan bu kadar ölçülü hareket eder mi, edemez mi?. H. E. Adıvar 4) fiz. devinmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
hareket — is., fiz., Ar. ḥareket 1) Bir cismin durumunun ve yerinin değişmesi, devinim, aksiyon 2) Vücudu oynatma, kıpırdatma veya kımıldanma Her hareketi kamera önünde rol yapıyormuşçasına hesaplı. R. H. Karay 3) Davranış, tutum Sakin, dürüst, kıyafeti ve … Çağatay Osmanlı Sözlük
hesaplı hareket etmek — ölçülü davranmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
PÂ-BERCÂ-Yİ HAREKET — Hareket etmek üzere bulunan, âmâde … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
kardeşlik etmek — kardeş gibi hareket etmek, kardeşçe davranmak Bu çocuk bir bayram günü tanışıp kardeşlik ettikleri sarışın çocuk mu? O. C. Kaygılı … Çağatay Osmanlı Sözlük
defigam etmek — üzüntüyü, sıkıntıyı atmak Rakı içmesi doğru bir hareket değildi amma sırf defigam etmek için olduktan sonra ehemmiyeti kalmazdı. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
nefret etmek — 1) birine veya bir şeye karşı nefret duygusuyla dolu olmak Şu dakikada senden nefret ediyorum, senden böyle hareket beklemezdim. P. Safa 2) tiksinti duymak … Çağatay Osmanlı Sözlük
REHZ — Hareket etmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TENAGGUŞ — Hareket etmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TEVEZZUG — Hareket etmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
oturup kalkmak — hareket etmek Daha ilk gecesinden karı lafı ile oturup kalkmaya başlarsa konu nereye varır? M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük