-
1 hapis
hapis <- psi> Gefängnis n, Haft f; fam → hapishane; Gefangene(r), Häftling m; JUR z.B. Geld beschlagnahmt, eingezogen;hapis giymek Gefängnis bekommen;hapis yatmak im Gefängnis sitzen; fam sitzen; -
2 hapis
1) Gefängnis nt, Haft fbir yıl \hapis yedi er bekam ein Jahr Gefängnis -
3 hapis
1. выпад. -psi1) аре́ст, заключе́ниеhapis cezası — тюре́мное заключе́ние
hapis giymek — быть приговорённым к тюре́мному заключе́нию
ağır hapis cezası — тюре́мное заключе́ние стро́гого режи́ма
hafif hapis — тюре́мное заключе́ние без стро́гой изоля́ции
oda hapsi — дома́шний аре́ст
2) тюрьма́hapse atmak — бро́сить в тюрьму́
hapis yatmak — сиде́ть в тюрьме́
3) ареста́нт, заключённый2. выпад. -psihapisleri gündüz avluya çıkarıyorlar — заключённых днём выво́дят во двор
1) заде́ржанный, аресто́ванныйhapis adam — заде́ржанный челове́к
hapis para — аресто́ванные де́ньги
2) разг. спря́танный, запря́танныйhapis kitap — спря́танная кни́га
-
4 hapis
тоткын -
5 hapis
n. imprisonment, confinement, charge, duress, prison, jail, gaol* * *1. prison 2. jail (n.) -
6 hapis
zîndan -
7 hapis
(-psi) а1.1) аре́ст, тюре́мное заключе́ние; заключе́ние в тюрьму́ (под стра́жу); задержа́ние2) тюрьма́, ка́рцер, темни́ца- ı hapise atmak — броса́ть в тюрьму́
3) прост. аресто́ванный, ареста́нт, заключённый, у́зник2.1) разг. заде́ржанный2) спря́танный, запря́танный -
8 hapis
хьапс, хьапсэчIэсыр -
9 hapis
φυλακή, χάψη -
10 hapis
"imprisonment, confinement; prison, gaol, jail; prisoner" -
11 hapis
",-psi 1. imprisonment; confinement. 2. prison, jail. 3. prisoner. 4. imprisoned. 5. a kind of backgammon. -e atmak /ı/ to put (someone) in prison, imprison, throw (someone) into jail, jail. - cezası prison sentence. - giymek/yemek to be sentenced to prison. - hakkı law right of retention. -e tıkmak /ı/ colloq. to put (someone) in prison, imprison, throw (someone) into jail, jail. - yatmak to serve a time in jail, be in prison. " -
12 hapis
həbsxana -
13 hapis(h)ane
-
14 hapis(h)ane
-
15 hapis hücresi
detention cell -
16 hapis cezası ilamı
n. mittimus -
17 hapis cezasını çekmek
v. serve a sentence -
18 hapis hükmü
n. commitment -
19 hapis süresi
n. stretch -
20 hapis yatmak
v. serve one's time, serve
См. также в других словарях:
hapıs — hapis … Beypazari ağzindan sözcükler
hapis — is., psi, Ar. ḥabs 1) Bir yere kapatıp salıvermeme 2) Yasalara göre suçu belirlenen bir kimseyi cezaevine koyma cezası 3) Cezaya çarptırılmış suçluların kapatıldıkları yer, cezaevi, hapishane Sadakatinin mükâfatını hapiste aç kalmakla görür. B.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
hapis giymek — hapis cezasına çarptırılmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
hapis kalmak — 1) mahkûm olarak hapiste yatmak 2) bir yere çıkamaz, gidemez durumda olmak Bu köprünün yol vermeyişinden dolayı, Haliç te yıllar boyu hapis kalan gemiler oldu. A. Boysan … Çağatay Osmanlı Sözlük
hapis yatmak — hükümlü olduğu süreyi hapishanede geçirmek Adamcağız hem hapis yatacak hem dayak yiyecek. A. Gündüz … Çağatay Osmanlı Sözlük
Hapis — Haapaniemen urheilukenttä … Suomen slangisanakirjaa
hapis — (A.) [ ﺲﺒﺣ ] bir yere kapatma veya kapanma … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
HAPİS — (Bak: Habs … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ağır hapis cezası — is., huk. Yirmi yıl veya ömür boyu hapis cezası … Çağatay Osmanlı Sözlük
hafif hapis cezası — is., huk. Ayrı hücreye kapatılmaksızın çektirilen hapis cezası … Çağatay Osmanlı Sözlük
müebbet hapis — is., psi Ömür boyu süren hapis … Çağatay Osmanlı Sözlük