-
1 حقير
adî; alçak; bayağı; cavalacoz; dürzü; galiz; habis; hakir; kepaze; köpoğlu; onursuz; pespaye; şerefsiz; zelil -
2 خسيس
adî; alçak; bayağı; cavalacoz; dürzü; galiz; habis; hakir; kepaze; köpoğlu; onursuz; pespaye; süflî; zelil -
3 دني
adî; alçak; bayağı; cavalacoz; dürzü; galiz; habis; hakir; kepaze; namert; pespaye; süflî; yakın; zelil -
4 دنيء
adî; alçak; bayağı; cavalacoz; dürzü; galiz; habis; hakir; haysiyetsiz; kepaze; köpoğlu; namert; onursuz; pespaye; süflî; zelil -
5 دون
adî; alçak; alt; aşağı; ayak ucu; bayağı; cavalacoz; dürzü; galiz; habis; hakir; kaydetmek; kepaze; köpoğlu; pespaye; süflî; zelil -
6 ذليل
adî; alçak; bayağı; cavalacoz; dürzü; galiz; habis; hakir; kepaze; pespaye; zelil -
7 منحط
adî; alçak; bayağı; cavalacoz; dürzü; galiz; habis; hakir; kepaze; köpoğlu; pespaye; soysuz; zelil -
8 مهين
adî; alçak; bayağı; cavalacoz; dürzü; galiz; habis; hakir; kepaze; köpoğlu; pespaye; saygısız; uygunsuz; zelil -
9 وضيع
adî; alçak; bayağı; cavalacoz; dürzü; galiz; habis; hakir; kepaze; köpoğlu; namert; pespaye; zelil -
10 حقير
حَقِير1. dürzü2. kepazeAnlamı: utanmaz, rezil3. galizAnlamı: kaba, çirkin, iğrenç4. şerefsizAnlamı: onursuz5. hakirAnlamı: aşağı görülen, değersiz6. cavalacozAnlamı: değersiz, önemsiz, derme çatma7. habisAnlamı: kötü, alçak8. onursuz9. köpoğluAnlamı: 'hain, düzenbaz'' anlamında kullanılan sövgü10. pespayeAnlamı: alçak, soysuz11. zelilAnlamı: hor görülen, aşağı tutulan, aşağılanan olan kimse12. alçakAnlamı: kötü ve ahlâksız13. adîAnlamı: düşük ve alçak kişı14. bayağıAnlamı: aşağılık -
11 خسيس
خَسِيس1. dürzü2. kepazeAnlamı: utanmaz, rezil3. süflîAnlamı: aşağı, aşağılık, bayağı4. hakirAnlamı: aşağı görülen, değersiz5. galizAnlamı: kaba, çirkin, iğrenç6. cavalacozAnlamı: değersiz, önemsiz, derme çatma7. habisAnlamı: kötü, alçak8. onursuz9. köpoğluAnlamı: 'hain, düzenbaz'' anlamında kullanılan sövgü10. pespayeAnlamı: alçak, soysuz11. zelilAnlamı: hor görülen, aşağı tutulan, aşağılanan olan kimse12. adîAnlamı: düşük ve alçak kişı13. alçakAnlamı: kötü ve ahlâksız14. bayağıAnlamı: aşağılık -
12 دني
دَنِيّ1. dürzü2. kepazeAnlamı: utanmaz, rezil3. hakirAnlamı: aşağı görülen, değersiz4. galizAnlamı: kaba, çirkin, iğrenç5. süflîAnlamı: aşağı, aşağılık, bayağı6. cavalacozAnlamı: değersiz, önemsiz, derme çatma7. habisAnlamı: kötü, alçak8. pespayeAnlamı: alçak, soysuz9. namertAnlamı: korkak, alçak, mert olmayan10. zelilAnlamı: hor görülen, aşağı tutulan, aşağılanan olan kimse11. yakınAnlamı: yaklaşmış olan12. adîAnlamı: düşük ve alçak kişı13. alçakAnlamı: kötü ve ahlâksız14. bayağıAnlamı: aşağılık -
13 دنيء
دَنِيء1. dürzü2. kepazeAnlamı: utanmaz, rezil3. süflîAnlamı: aşağı, aşağılık, bayağı4. hakirAnlamı: aşağı görülen, değersiz5. galizAnlamı: kaba, çirkin, iğrenç6. cavalacozAnlamı: değersiz, önemsiz, derme çatma7. haysiyetsizAnlamı: değeri, saygınlığı olmayan, onursuz8. habisAnlamı: kötü, alçak9. onursuz10. köpoğluAnlamı: 'hain, düzenbaz'' anlamında kullanılan sövgü11. pespayeAnlamı: alçak, soysuz12. namertAnlamı: korkak, alçak, mert olmayan13. zelilAnlamı: hor görülen, aşağı tutulan, aşağılanan olan kimse14. alçakAnlamı: kötü ve ahlâksız15. adîAnlamı: düşük ve alçak kişı16. bayağıAnlamı: aşağılık -
14 دون
Iدُون1. dürzü2. kepazeAnlamı: utanmaz, rezil3. süflîAnlamı: aşağı, aşağılık, bayağı4. hakirAnlamı: aşağı görülen, değersiz5. galizAnlamı: kaba, çirkin, iğrenç6. cavalacozAnlamı: değersiz, önemsiz, derme çatma7. habisAnlamı: kötü, alçak8. köpoğluAnlamı: 'hain, düzenbaz'' anlamında kullanılan sövgü9. pespayeAnlamı: alçak, soysuz10. zelilAnlamı: hor görülen, aşağı tutulan, aşağılanan olan kimse11. adîAnlamı: düşük ve alçak kişı12. alçakAnlamı: kötü ve ahlâksız13. bayağıAnlamı: aşağılıkIIدُونَ1. ayak ucu2. aşağıAnlamı: bir şeyin alt bölümü3. altAnlamı: bir şeyin yere bakan yanı, üstün zıttıدَوَّنَkaydetmekAnlamı: bazı önemli notaları tespit etmek, yazmak -
15 ذليل
ذَلِيل1. dürzü2. kepazeAnlamı: utanmaz, rezil3. galizAnlamı: kaba, çirkin, iğrenç4. hakirAnlamı: aşağı görülen, değersiz5. cavalacozAnlamı: değersiz, önemsiz, derme çatma6. habisAnlamı: kötü, alçak7. pespayeAnlamı: alçak, soysuz8. zelilAnlamı: hor görülen, aşağı tutulan, aşağılanan olan kimse9. alçakAnlamı: kötü ve ahlâksız10. adîAnlamı: düşük ve alçak kişı11. bayağıAnlamı: aşağılık -
16 منحط
مُنْحَطّ1. dürzü2. kepazeAnlamı: utanmaz, rezil3. hakirAnlamı: aşağı görülen, değersiz4. galizAnlamı: kaba, çirkin, iğrenç5. cavalacozAnlamı: değersiz, önemsiz, derme çatma6. habisAnlamı: kötü, alçak7. soysuzAnlamı: kötü tanınmış, ahlaksız8. köpoğluAnlamı: 'hain, düzenbaz'' anlamında kullanılan sövgü9. pespayeAnlamı: alçak, soysuz10. zelilAnlamı: hor görülen, aşağı tutulan, aşağılanan olan kimse11. alçakAnlamı: kötü ve ahlâksız12. adîAnlamı: düşük ve alçak kişı13. bayağıAnlamı: aşağılık -
17 مهين
Iمَهِين1. dürzü2. kepazeAnlamı: utanmaz, rezil3. hakirAnlamı: aşağı görülen, değersiz4. galizAnlamı: kaba, çirkin, iğrenç5. cavalacozAnlamı: değersiz, önemsiz, derme çatma6. habisAnlamı: kötü, alçak7. köpoğluAnlamı: 'hain, düzenbaz'' anlamında kullanılan sövgü8. pespayeAnlamı: alçak, soysuz9. zelilAnlamı: hor görülen, aşağı tutulan, aşağılanan olan kimse10. adîAnlamı: düşük ve alçak kişı11. alçakAnlamı: kötü ve ahlâksız12. bayağıAnlamı: aşağılıkIIمُهِين1. uygunsuzAnlamı: kötü davranışlarda bulunan2. saygısızAnlamı: hürmetsiz -
18 وضيع
وَضِيع1. dürzü2. kepazeAnlamı: utanmaz, rezil3. hakirAnlamı: aşağı görülen, değersiz4. galizAnlamı: kaba, çirkin, iğrenç5. cavalacozAnlamı: değersiz, önemsiz, derme çatma6. habisAnlamı: kötü, alçak7. köpoğluAnlamı: 'hain, düzenbaz'' anlamında kullanılan sövgü8. pespayeAnlamı: alçak, soysuz9. namertAnlamı: korkak, alçak, mert olmayan10. zelilAnlamı: hor görülen, aşağı tutulan, aşağılanan olan kimse11. alçakAnlamı: kötü ve ahlâksız12. adîAnlamı: düşük ve alçak kişı13. bayağıAnlamı: aşağılık
См. также в других словарях:
hakir — sf., Ar. ḥaḳīr Aşağı görülen, değersiz, hor Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller hakir görmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
hakîr — (A.) [ ﺮﻴﻘﺣ ] 1. değersiz. 2. küçük. 3. bendeniz, ben … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
HAKİR — Küçük. Ehemmiyetsiz. Kıymetsiz. İtibarsız. Kudretsiz … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
hakir görmek — önemsememek, değer vermemek, küçümsemek, küçük görmek, hor görmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ayakaltına almak (veya alınmak) — hakir görmek (görülmek), gözden çıkarmak (çıkarılmak) Bunlar kolay kolay ayakaltına alınamaz, değil mi? R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
yergü — hakir, yerilmiş. I I, 29 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
DURE — Hakir ve şânı küçük olan adam … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KEMİNE — Hakir. Aşağı. Dûn. Âciz. Noksan. Eksik … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MAHZUL — Hakir. Kıymetsiz. Perişan. Hor. Rüsvay … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MAHZULEN — Hakir, kepaze, rezil ve rüsvay olarak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MUHAKKAR — Hakir görülen. Hakarete uğramı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük