Перевод: с турецкого на английский

с английского на турецкий

hakkı+geçmek

  • 1 hak

    ",-kkı 1. justice, right dealing. 2. one´s rightful due, one´s right, share. 3. fairness, adherence to the principles of justice. 4. true. 5. the effort that one has put into something. 6. pay. 7. allowance, margin (for trimming or hemming). -ını almak to get one´s due; to take one´s share. -ını aramak to insist on one´s rights. - deyince akan sular durur. proverb When the truth has been spoken and the just way shown, there is nothing more anyone can say. - etmek /ı/ 1. to deserve, merit. 2. to get (what is one´s right). -ı geçmek /a/ 1. to have one´s rightful share passed to (another). 2. to have contributed of oneself to, to have given time and effort to (someone, a job). -ından gelmek /ın/ 1. to succeed in carrying out (something difficult). 2. to pay (someone) back, get even with. 3. to defeat. -ını helal etmek to renounce one´s rights in something; to give up something willingly. -ı için (formula of adjuration) for the sake of: Tanrı hakkı için for God´s sake. - kazanmak /a/ to deserve, earn, have a right to. -ı olmak 1. /da/ to have a right to (something, a share). 2. to be justified (in one´s remarks or point of view). -ı ödenmez. Nothing can repay him. - sahibi holder of a right. -ı var. He is right. - vermek /a/ to acknowledge (someone) to be right. -ını vermek /ın/ 1. to give (someone) his due. 2. to fulfill all the requirements of, do what is called for, do (it) up right. - yemek to be unjust. -ını yemek /ın/ to wrong, do wrong to. - yerini bulur. proverb Justice will prevail. - yerde kalmaz. proverb Justice wins in the end. - yolu the way of right, justice."

    Saja Türkçe - İngilizce Sözlük > hak

  • 2 kılıç

    "1. sword; saber. 2. swordfish. 3. colter (of a plow). -ını arşa asmak to deserve to be praised for a great victory. - artığı hist. those of the conquered whose lives were spared. - askısı baldric. - çekmek to draw one´s sword. - darbesi sword blow. -tan geçirmek /ı/ to put (people) to the sword. -tan geçmek to be put to the sword. - hakkı olarak by right of conquest. - kabzası sword hilt. - kalkan oyunu a Turkish folk dance performed with a shield and a sword. - kını scabbard. -ı kınına koymak to cease fighting. - kuşanmak to gird oneself with a sword. - oynatmak /da/ to rule over (a place). - vurmak to wield a sword."

    Saja Türkçe - İngilizce Sözlük > kılıç

  • 3 makas

    "1. scissors; shears. 2. rail. switch. 3. auto. spring (forming part of a vehicle´s suspension). 4. zool. chela; pincer, pincher; claw. 5. prop, shore (placed at an angle). 6. slang (a) pinch on one´s cheek. 7. slang Shut your trap!/Shut up! (said to someone talking). - almak/geçmek /dan/ slang to pinch (someone´s cheek). - ateşi mil. crossfire. - dili rail. switch rail, point rail. - hakkı remnants of cloth (left after a garment has been cut out). -ı kapa! slang Shut your trap! (said to someone talking). - kolu rail. switch lever. - payı 1. tailor. seam allowance. 2. margin, spare amount, a little extra. - vurmak /a/ to cut, put the scissors to (cloth). - yeri rail. crossover."

    Saja Türkçe - İngilizce Sözlük > makas

См. также в других словарях:

  • hakkı geçmek — 1) birinin payından başkası almış olmak 2) birinde veya bir şeyde emeği olmak Hemen hanım teyzemin elini öpmeye gideyim dedim... Az hakkı mı geçmiştir bana? H. R. Gürpınar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yere geçmek — çok utanmak Hakkı Celis utancından yere geçiyordu. Y. K. Karaosmanoğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hak — 1. is., kki, esk., Ar. ḥakk 1) Maden, ağaç, taş üzerine elle yazı veya şekil oyma Mühür hakki. 2) Kâğıttaki yazıyı kazıma Resmî kâğıtlarda hak ve silinti yasaktır. Birleşik Sözler hakketmek 2. is., kkı, Ar. ḥaḳḳ 1) Adalet Haktan ayrılmamalı. 2)… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • üst — is. 1) Bir şeyin yukarı, göğe doğru olan yanı, fevk, alt karşıtı Köyün üst tarafında, saman, taş ve yangın arasında, üstü sazlarla örtülmüş bir kulübenin önünde ateş yanıyor. H. E. Adıvar 2) Bir şeyin görülen yanı, yüzü Bu sefer taşın üstünden… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Mehmet Akif Ersoy — Nom de naissance Mehmet Ragif Naissance 20 décembre 1873 İstanbul, Empire ottoman Décès 27 décembre 1936 (à 63 ans) İstanbul, Turquie Nationalité …   Wikipédia en Français

  • çalımlamak — i, sp. 1) Bir oyuncu topu elinden veya ayağından kaçırmadan karşısındaki oyuncuları kıvrak hareketlerle geçmek 2) Kandırmak 3) mec. Bir fırsattan yararlanarak bir başkasının hakkı olan bir şeyi ele geçirmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ekmek — 1. i, er 1) Bir bitkiyi üretmek için toprağa tohum atmak veya gömmek 2) Toprağı ekip biçmek için kullanmak Ancak senede otuz dönüm ekebiliyor. M. Ş. Esendal 3) e Serpmek Yemeğe biber ekmek. 4) mec. Bir şeyin başlamasına yol açacak sebepleri… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • isim — is., smi, Ar. ism 1) Ad 2) Kişi, insan Biz eskidikçe yaşlarımız yirmiden yirmi bire, yirmi birden yirmi ikiye bastıkça yeni yüzler, yeni isimler katılıyor aramıza. Y. Z. Ortaç 3) dbl. Ad Birleşik Sözler isim babası isim cümlesi isim çekimi isim… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • vazgeçmek — den, Far. vāz + T. geçmek 1) Kendi hakkı saydığı bir şeyi artık istemez olmak 2) Eskiden beri yapmakta olduğu bir şeyi artık yapmaz olmak İçki alışkanlığından vazgeçtim. 3) Niyetten veya karardan dönmek, caymak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • imdadına erişmek — yardım etmek üzere harekete geçmek Hakkı Bey karısının imdadına erişti. Selma Hanım ın müşkül bir vaziyette kaldığını hissederek söze karıştı. Y. K. Karaosmanoğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»