-
1 عدل
Iعَدَّلَ1. dönüştürmekAnlamı: dönüşmesini sağlamak, tahvil etmek2. değiştirmekAnlamı: başka bir biçime sokmakIIعَدْل1. ön yargısızAnlamı: ön yaıgı ile karar vermeyen2. hakkaniyetAnlamı: hak ve adelete uygunluk3. denkser4. adaletliAnlamı: adalete uygun düşen veya adaletli olan, âdil5. insaflıAnlamı: adil olan6. hakAnlamı: adalet, zulmün zıddı7. adaletAnlamı: hak ve hukuka uygunluk, hakkı gözetme, doğruluk8. dürüstlükAnlamı: doğruluk9. doğrulukAnlamı: doğru olma durumuعِدْل1. muadilAnlamı: eşit, denk, eşdeğer2. çuvalAnlamı: büyük torba -
2 قسط
Iقَسَّطَ1. üleştirmekAnlamı: pay ederek dağıtmak, bölüştürmek2. dağılmakAnlamı: değer ve birimler belli etkenlerle, oranlı olarak bölünmek3. bölmekIIقَسَط1. sayrılıkAnlamı: hastalık2. malullükAnlamı: sakatlık, hastalık3. maluliyetAnlamı: sakatlık, hastalık4. marazAnlamı: hastalık, illet5. afetAnlamı: doğanın sebep olduğu yıkım6. dertAnlamı: hastalık, ağrıقِسْط1. bazıAnlamı: birtakım, kimi, bazısı, ara sıra, arada bir, kimi vakit2. hakAnlamı: bir pay3. hakkaniyetAnlamı: hak ve adelete uygunluk4. hisseAnlamı: pay, nasip5. garantiAnlamı: güvence, inanca, teminat6. kemiyetAnlamı: nicelik7. türeAnlamı: adalet8. nicelikAnlamı: kemiyet, miktar9. nasipAnlamı: birinin payına düşen şey10. payAnlamı: birden fazla11. birtakımAnlamı: belirsiz olarak çokluğu anlatır12. adaletAnlamı: hak ve hukuka uygunluk, hakkı gözetme, doğruluk13. bölüm14. cüz -
3 إنصاف
إِنْصاف1. hakkaniyetAnlamı: hak ve adelete uygunluk2. insaf3. türeAnlamı: adalet4. adaletAnlamı: hak ve hukuka uygunluk, hakkı gözetme, doğruluk -
4 نصف
Iنَصَف1. kırantaAnlamı: orta yaşlı erkek2. insaf3. hakkaniyetAnlamı: hak ve adelete uygunluk4. adaletAnlamı: hak ve hukuka uygunluk, hakkı gözetme, doğrulukIIنِصْف1. yarım2. buçukAnlamı: …ve yarım -
5 نصفة
نَصَفَة1. insaf2. hakkaniyetAnlamı: hak ve adelete uygunluk3. adaletAnlamı: hak ve hukuka uygunluk, hakkı gözetme, doğruluk