-
1 haberdar
haberdar [-dɑːr] informiert;-den haberdarım eine Ahnung haben (von D);-i -den haberdar etmek jemanden in Kenntnis setzen (von D), jemanden informieren (über A);-den haberdar olmak Bescheid wissen (über A); gewarnt sein -
2 haberdar
-
3 haberdar
осведомлённый, уве́домленныйhaberdar etmek — дать знать, извеща́ть, информи́ровать
-
4 haberdar
хәбәрдәр -
5 haberdar
adj. aware, informed, hip, knowing, on to, cognizant, au fait* * *1. aware 2. cognisant 3. cognizant 4. acquainted (adj.) -
6 haberdar et
1. acquaint 2. acquaint with 3. keep abreast of 4. acquainted (v.) -
7 haberdar
agahdar--------haydar--------pêzan -
8 haberdar
Xəbərdar -
9 haberdar
къэбар зэIугъэр -
10 haberdar
ενήμερος, πληροφορημένος -
11 haberdar
مطلع -
12 haberdar
مطلع [مُطَّلِعٌ]Anlamı: bilgili, haberli -
13 haberdar
knowing, aware of, informed -
14 haberdar
"/dan/ informed of, having knowledge about. - etmek /ı, dan/ to inform (someone) of (something). - olmak /dan/ to know about; to find out about." -
15 haberdar etme
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > haberdar etme
-
16 haberdar etmek
предупреждать, сообщать, оповещатьİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > haberdar etmek
-
17 haberdar edilmemiş
uninformed -
18 haberdar etmek
put smb. in the picture -
19 haberdar olma
n. awareness -
20 haberdar olmak
be in the swim, be out of the swim
- 1
- 2
См. также в других словарях:
haberdar — habèrdār m <G haberdára> DEFINICIJA reg. 1. v. habernik 2. top, puška, zvono ili koje drugo sredstvo kojim se daje znak za neki početak (uzbuna, svatovi, bitka i dr.) 3. pren. vikač, bukač, agitator ETIMOLOGIJA vidi haber … Hrvatski jezični portal
haberdar — sf., Ar. ḫaber + Far. dār Haberli, bilgili Olup bitenden haberdardır. Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller haberdar etmek haberdar olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
haberdar etmek — haber vermek, bildirmek Kararımızdan Nedret in arkadaşlarını da haberdar etmeliyiz. M. Yesari … Çağatay Osmanlı Sözlük
haberdar olmak — bilgi edinmek, haber almak İbrahim Hocamın da işten haberdar olduğunu iddia edenler oldu. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
haberdar — (A. F.) [ رادﺮﺒﺧ ] haberli … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
HABERDAR — Haberli, vâkıf, bir mes eleden haberi olan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
Cüneyt Arkın — (bürgerlich Fahrettin Cüreklibatır[1]; * 8. September 1937 in Karaçay, Landkreis Alpu in der Provinz Eskişehir, Türkei) ist ein türkischer Schauspieler, Drehbuchautor, Filmregisseur und produzent. Inhaltsverzeichnis 1 Leben 2 Schauspieler … Deutsch Wikipedia
âgâh — (F.) [ ﻩﺎﮔﺁ ] haberdar. ♦ âgâh etmek haberdar etmek. ♦ âgâh olmak haberdar olmak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
Ottoman persecution of Alevis — Part of a series on Shi ah Islam and Twelvers Alevism Beliefs … Wikipedia
bilgilendirmek — i Bir konuda bilgi sahibi olmasını sağlamak, haberdar etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
erkân — is., ç., Ar. erkān 1) Bir topluluğun ileri gelenleri, büyükler, üstler Yüksek sınıf mahalle erkânını da konaklarına uğrayıp meseleden haberdar eder. R. H. Karay 2) Yol, yöntem Onun arkasına bu yolda, bu erkânda gelmiş geçmiş ustalar, pirler vardı … Çağatay Osmanlı Sözlük
