haber verme

См. также в других словарях:

• TAHBİR — (Haber. den) Haber etme. Haber verme …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

• İNBA — Haber verme. İhbar eyleme. Tebliğ etme …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

• ihbar — haber verme; bildirme; bildirim …   Hukuk Sözlüğü

• ihbariye — is., esk., Ar. iḫbāriyye 1) Haber verme kâğıdı, bildirim, ihbarname 2) Haber verme ücreti …   Çağatay Osmanlı Sözlük

• ihbar — is., Ar. iḫbār 1) Bildirme, bildirim, haber verme 2) Suçlu saydığı birini veya suç saydığı bir olayı yetkili makama gizlice bildirme, ele verme Karakollara da ihbarlar artmaya başlamıştı. Ç. Altan Birleşik Sözler ihbarname ihbar tazminatı Atasözü …   Çağatay Osmanlı Sözlük

• enformasyon — is., Fr. information 1) Danışma, tanıtma 2) Haber alma, haber verme, haberleşme Enformasyon müdürlüğü …   Çağatay Osmanlı Sözlük

• ihbâr — (A.) [ رﺎﺒﺧا ] bildirme, haber verme. ♦ ihbar etmek bildirmek, haber vermek …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

• ihbarname — is., Ar. iḫbār + Far. nāme Haber verme kâğıdı, bildirim, ihbariye …   Çağatay Osmanlı Sözlük

• ruh ötesi — sf., ruh b. Ruhlarla ilişki kurma, gelecekten haber verme gibi ruh biliminin kapsamına girmeyen ve onun dışında incelenen olayları kapsayan (alan), metapsişik …   Çağatay Osmanlı Sözlük

• Şaman — is., öz. 1) Şamanlıkta, gelecekten haber verme, büyü yapma vb. görevleri olan, ruhlarla ilişki kurarak hastalıkları iyileştirdiğine inanılan din adamı, kam 2) Bu dine mensup olan kimse …   Çağatay Osmanlı Sözlük

• tebliğ — is., Ar. teblīġ 1) Bildirme, haber verme Heyet reisi selamlarının size tebliğine beni memur ettiler. P. Safa 2) esk. Bildiri İşte size tebliğde bahsettiğimiz saz şairi Âşık Mehmet, diye tıknaz adamı takdim etti. H. Taner Atasözü, Deyim ve… …   Çağatay Osmanlı Sözlük