-
1 ускоряться
hızlanmak,çabuklaşmak* * *несов.; сов. - уско́риться1) hızlanmak, çabuklaşmakдвиже́ние уско́рилось — hareket hızlandı
вот поэ́тому его́ отъе́зд и уско́рился — umulan zamandan önce gitmesi de bundandır işte
-
2 припускать
несов.; сов. - припусти́ть1) разг. ( побежать быстрее) hızlanmak, bir koşu tutturmakон так припусти́л, что... — bir koştu, bir koştu ki...
2) ( при раскрое) makas payı / pay bırakmak3) разг. ( о дожде) hızlanmak -
3 усиливаться
yoğunlaşmak; artmak,şiddetlenmek; hızlanmak; güçlenmek* * *несов.; сов. - уси́литьсяartmak; yoğunlaşmak, şiddetlenmek; hızlanmak; sıklaşmak; güçlenmekдождь уси́лился — yağmur hızlandı / şiddetlendi
уси́лились голоса́ проте́ста — protesto sesleri daha da yükseldi
уси́ливалась зави́симость страны́ от За́пада — ülkenin Batı'ya karşı bağımlılığı artıyordu
уси́ливающаяся эксплуата́ция — yoğunlaşmakta olan sömürü
-
4 учащаться
sıklaşmak,hızlanmak* * *несов.; сов. - участи́тьсяsıklaşmak; hızlanmakпульс участи́лся — nabız hızlandı
у больно́го участи́лось дыха́ние — hastanın teneffüsü sıklaştı
-
5 разгоняться
несов.; сов. - разогна́тьсяhız almak, hızlanmak
См. также в других словарях:
hızlanmak — nsz Hız almak, hızı artmak Genç kız birdenbire hızlanmıştı. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
coşmak — nsz, ar 1) Duygu ve düşünceleri güçlü bir tepki ile dışarı vurmak, galeyan etmek Askerler sevgili efendilerinin yüzünü görür görmez coşuyorlar. Y. K. Beyatlı 2) Doğa olaylarından herhangi biri birdenbire çoğalıp hızlanmak Coşan sele dur diyorsun… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çabuklaşmak — nsz Çabukluk kazanmak, hızlanmak, aceleleşmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
hızlanma — is. Hızlanmak işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
kızışmak — nsz 1) Yüksek bir dereceyi bulmak, çok ısınmak 2) Bitkiler, ıslaklık ve mikropların etkisi altında çürürken ısınmak Ot balyaları kızıştı. 3) Hayvan, eş isteme zamanı gelmek, kösnümek Aygır kızıştı. 4) mec. Zorlu, sert, kızışık bir durum almak,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
süratlenmek — nsz Hızı artmak, hızlanmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
şiddetlenmek — nsz Şiddeti giderek artmak, hızlanmak Yağmur büsbütün şiddetlenmişti. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
kolan vurmak — 1) salıncakta hızlanmak için ayakta durup vücudu doğrultarak ileriye atılırcasına hareket etmek Bu salıncağın dibindeki tahtaya iki kız çıkmışlar, hafif hafif kolan vuruyorlardı. O. C. Kaygılı 2) hayvanın eyer veya semerini kolana bağlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
adımlarını açmak — yürürken hızlanmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
TEBADÜR — Ani olarak zihne girmek. * Hâdis olmak. * Barışmak. * Öğretmek. * Diğerini geçmek için sür atlenmek, hızlanmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İHTİDAD — Keskinleşmek. * Hızlanmak. * Azmak. * Hiddetlenmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük