-
1 hükümet
",-ti 1. government. 2. administration; regime. 3. courthouse (building in small cities or towns housing all the major governmental administrative offices). - bunalımı governmental crisis. - darbesi coup d´état. -i devirmek to overthrow the government. - gibi formidably powerful and effective (person): Mürsel hükümet gibi. What Mürsel says, goes. - kapısı (a) government office. - kapısına düşmek to end up having to deal with a government office. - konağı courthouse (building in small cities or towns housing all the major governmental administrative offices). -i kurmak to form a government. - merkezi capital, seat of government. - sürmek to rule, reign; to govern." -
2 hükümet
adj. governmental, political--------n. government, executive, administration* * *1. government 2. governmental -
3 hükümet
government, administration -
4 Hükümet binasının olduğu cadde
Hükümet binasının olduğu cadde (londra)n. Whitehall -
5 hükümet izniyle düşman gemiye saldırmak
hükümet izniyle düşman gemiye saldırmak (tic. gemi)v. privateerTurkish-English dictionary > hükümet izniyle düşman gemiye saldırmak
-
6 hükumet geliri
government income -
7 hükümet binası
n. government house, government building, court house* * *statehouse -
8 hükümet darbesi
n. coup d'etat, coup* * *coup d'etat -
9 hükümet dışı
non governmental -
10 hükümet merkezi
county seat -
11 hükümet temsilcisi
emissary -
12 hükümet binaları
n. civic center -
13 hükümet izniyle korsanlık yapmak
v. privateerTurkish-English dictionary > hükümet izniyle korsanlık yapmak
-
14 hükümet izniyle savaşan korsan gemisi
adj. captorTurkish-English dictionary > hükümet izniyle savaşan korsan gemisi
-
15 hükümet izniyle çalışan korsan gemi
n. privateerTurkish-English dictionary > hükümet izniyle çalışan korsan gemi
-
16 hükümet izniyle çalışan korsan gemi tayfası
n. privateerTurkish-English dictionary > hükümet izniyle çalışan korsan gemi tayfası
-
17 hükümet kurmak
n. form a government -
18 hükümet onayıyla işlenmiş kanunsuz eylem
n. act of stateTurkish-English dictionary > hükümet onayıyla işlenmiş kanunsuz eylem
-
19 hükümet raporu
n. white book -
20 hükümet sözcüsü
n. government spokesman
См. также в других словарях:
Hukumet — Hukumet, erbliche Lehen in Asien, im Gegensatze der Wechsellehen in Anatoli (Benobet Timari). H. Beg, die Bege, deren Sandschakate erblich sind vom Vater auf den Sohn, bes. in Kurdistan u. Turkomannien … Pierer's Universal-Lexikon
hukumet — hukùmet m DEFINICIJA v. hućumet … Hrvatski jezični portal
hükûmet — is., Ar. ḥukūmet 1) Bakanlar Kurulu Hükûmet değişti. 2) Bir ülkenin yönetim kuruluşları Kadınlar çil yavrusu gibi dağılmış, hükûmete haber vermişler, hükûmet gelmiş, ölüyü kaldırmışlar. H. E. Adıvar 3) Devlet yönetimi Osmanlı hükûmeti zamanında.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
hükümet — (A.) [ ﺖﻡﻮﮑﺣ ] 1. hükümet. 2. hakimiyet. 3. devlet. ♦ hükümet sürmek hakim olmak, hükmetmek, hüküm sürmek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
hükûmet konağı — is. İl ve ilçelerde, başta vali veya kaymakam olmak üzere, hükûmet görevlilerinin iş gördüğü yapı Dün, o çırağı Ankara hükûmet konağının bir odasında gördük! R. E. Ünaydın … Çağatay Osmanlı Sözlük
HÜKÛMET KONAĞI — Devlet memurlarının bulunduğu bina. Bunun yerine: Bab ı hükûmet, daire i hükûmet tabirleri de kullanılırdı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
hükûmet erkânı — is. İllerde ve daha küçük beldelerde başta vali, kaymakam olmak üzere hükûmet işlerini yürüten kimse veya kimseler … Çağatay Osmanlı Sözlük
HÜKÛMET-İ GAYR — İ MÜSTAKİL İstiklâliyet ve hâkimiyet haklarını tamamen haiz olmayıp, diğer bir devletin boyunduruğu altında bulunan hükûmet … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HÜKÛMET-İ MEŞRUTA — Meşrutiyetle idare olunan hükûmet … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HÜKÛMET-İ MÜSTAKİLLE — İstiklâliyet ve hâkimiyet ve haklarını tamâmen hâiz olan hükümet … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HÜKÛMET-İ MÜSTEBİDDE — İstibdatla idare olunan hükûmet … Yeni Lügat Türkçe Sözlük