Перевод: с турецкого на арабский

с арабского на турецкий

gitmek

  • 1 gitmek

    أطاق
    احتمل
    ارتحل
    انصرف
    بلغ
    تجلد
    تحمل
    تمشى
    تناسب
    توصل
    خرج
    خطا
    درج
    دلف
    ذهب
    راح
    رجل
    رحل
    زاح
    زال
    سار
    طاق
    غرب
    كفى
    مشى
    مضى

    Türkçe-Arapça Sözlük > gitmek

  • 2 gitmek

    1. أطاق [أَطَاقَ]
    Anlamı: dayanmak
    2. احتمل [اِحْتَمَلَ]
    Anlamı: dayanmak
    3. ارتحل [اِرْتَحَلَ]
    4. انصرف [اِنْصَرَفَ]
    5. بلغ [بَلَغَ]
    Anlamı: bir duruma, bir sonuca ulaşmak
    6. تجلد [تَجَلَّدَ]
    Anlamı: dayanmak
    7. تحمل [تَحَمَّلَ]
    Anlamı: dayanmak
    8. تمشى [تَمَشَّى]
    Anlamı: yürümek, yol almak
    9. تناسب [تَنَاسَبَ]
    Anlamı: yakışmak, yaraşmak
    10. توصل [تَوَصَّلَ]
    Anlamı: bir duruma, bir sonuca ulaşmak
    11. خرج [خَرَجَ]
    Anlamı: yürümek, yol almak
    12. خطا [خَطَا]
    Anlamı: yürümek, yol almak
    13. درج [دَرَجَ]
    Anlamı: yürümek, yol almak
    14. دلف [دَلَفَ]
    Anlamı: yürümek, yol almak
    15. ذهب [ذَهَبَ]
    16. راح [راحَ]
    17. رجل [رَجَلَ]
    Anlamı: yürümek, yol almak
    18. رحل [رَحَلَ]
    19. زاح [زاحَ]
    20. زال [زالَ]
    Anlamı: yok olmak, elden çıkmak
    21. سار [سارَ]
    Anlamı: yürümek, yol almak
    22. طاق [طاقَ]
    Anlamı: dayanmak
    23. غرب [غَرَبَ]
    24. غرب [غَرَّبَ]
    25. كفى [كَفَى]
    Anlamı: yeter olmak, yetmek, yetişmek
    26. مشى [مَشَى]
    Anlamı: yürümek, yol almak
    27. مضى [مَضَى]

    Türkçe-Arapça Sözlük > gitmek

  • 3 akmak

    1. أهمع [أَهْمَعَ]
    Anlamı: (sıvı veya ince taneli maddeler için) bir yerden başka bir yere doğru gitmek
    2. انبجس [اِنْبَجَسَ]
    Anlamı: (sıvı veya ince taneli maddeler için) bir yerden başka bir yere doğru gitmek
    3. اندفع [اِنْدَفَعَ]
    Anlamı: (sıvı veya ince taneli maddeler için) bir yerden başka bir yere doğru gitmek
    4. انساب [اِنْسابَ]
    Anlamı: (sıvı veya ince taneli maddeler için) bir yerden başka bir yere doğru gitmek
    5. انسجم [اِنْسَجَمَ]
    Anlamı: (sıvı veya ince taneli maddeler için) bir yerden başka bir yere doğru gitmek
    6. انفجر [اِنْفَجَرَ]
    Anlamı: (sıvı veya ince taneli maddeler için) bir yerden başka bir yere doğru gitmek
    7. انهمر [اِنْهَمَرَ]
    Anlamı: (sıvı veya ince taneli maddeler için) bir yerden başka bir yere doğru gitmek
    8. بثق [بَثَقَ]
    Anlamı: (sıvı veya ince taneli maddeler için) bir yerden başka bir yere doğru gitmek
    9. ترقرق [تَرَقْرَقَ]
    Anlamı: (sıvı veya ince taneli maddeler için) bir yerden başka bir yere doğru gitmek
    10. تفجر [تَفَجَّرَ]
    Anlamı: (sıvı veya ince taneli maddeler için) bir yerden başka bir yere doğru gitmek
    11. تهطل [تَهَطَّلَ]
    Anlamı: (sıvı veya ince taneli maddeler için) bir yerden başka bir yere doğru gitmek
    12. ثج [ثَجَّ]
    Anlamı: (sıvı veya ince taneli maddeler için) bir yerden başka bir yere doğru gitmek
    13. جرى [جَرَى]
    Anlamı: (sıvı veya ince taneli maddeler için) bir yerden başka bir yere doğru gitmek
    14. در [دَرَّ]
    Anlamı: (sıvı veya ince taneli maddeler için) bir yerden başka bir yere doğru gitmek
    15. دفق [دَفَقَ]
    Anlamı: (sıvı veya ince taneli maddeler için) bir yerden başka bir yere doğru gitmek
    16. ساب [سابَ]
    Anlamı: (sıvı veya ince taneli maddeler için) bir yerden başka bir yere doğru gitmek
    17. ساح [ساحَ]
    Anlamı: (sıvı veya ince taneli maddeler için) bir yerden başka bir yere doğru gitmek
    18. سال [سالَ]
    Anlamı: (sıvı veya ince taneli maddeler için) bir yerden başka bir yere doğru gitmek
    19. سجم [سَجَمَ]
    Anlamı: (sıvı veya ince taneli maddeler için) bir yerden başka bir yere doğru gitmek
    20. سح [سَحَّ]
    Anlamı: (sıvı veya ince taneli maddeler için) bir yerden başka bir yere doğru gitmek
    21. وزب [وَزَبَ]
    Anlamı: (sıvı veya ince taneli maddeler için) bir yerden başka bir yere doğru gitmek

    Türkçe-Arapça Sözlük > akmak

  • 4 azmak

    1. أعدى [أَعْدَى]
    Anlamı: taşkınlıkta ileri gitmek, kötülüğünü artırmak
    2. اختطى [اِخْتَطَى]
    Anlamı: taşkınlıkta ileri gitmek, kötülüğünü artırmak
    3. اضطهد [اِضْطَهَدَ]
    Anlamı: taşkınlıkta ileri gitmek, kötülüğünü artırmak
    4. اعتدى [اِعْتَدَى]
    Anlamı: taşkınlıkta ileri gitmek, kötülüğünü artırmak
    5. تجاوز [تَجَاوَزَ]
    Anlamı: taşkınlıkta ileri gitmek, kötülüğünü artırmak
    6. تجبر [تَجَبَّرَ]
    Anlamı: taşkınlıkta ileri gitmek, kötülüğünü artırmak
    7. تخطى [تَخَطَّى]
    Anlamı: taşkınlıkta ileri gitmek, kötülüğünü artırmak
    8. تعدى [تَعَدَّى]
    Anlamı: taşkınlıkta ileri gitmek, kötülüğünü artırmak
    9. جاوز [جاوَزَ]
    Anlamı: taşkınlıkta ileri gitmek, kötülüğünü artırmak
    10. جدول [جَدْوَل]
    Anlamı: küçük su birikintisi, gölcük, bataklık
    11. جعفر [جَعْفَر]
    Anlamı: küçük su birikintisi, gölcük, bataklık
    12. حاف [حافَ]
    Anlamı: taşkınlıkta ileri gitmek, kötülüğünü artırmak
    13. سري [سَرِيّ]
    Anlamı: küçük su birikintisi, gölcük, bataklık
    14. طغى [طَغَى]
    Anlamı: taşkınlıkta ileri gitmek, kötülüğünü artırmak
    15. نهير [نُهَيْر]
    Anlamı: küçük su birikintisi, gölcük, bataklık

    Türkçe-Arapça Sözlük > azmak

  • 5 geçmek

    1. اجتاز [اِجْتازَ]
    2. اجتسر [اِجْتَسَرَ]
    3. جاز [جازَ]
    4. جسر [جَسَرَ]
    5. عبر [عَبَرَ]
    6. قطع [قَطَعَ]
    7. مر [مَرَّ]

    Türkçe-Arapça Sözlük > geçmek

  • 6 tınlamak

    1. دندن [دَنْدَنَ]
    2. دن [دَنَّ]
    3. دنن [دَنَّنَ]
    4. رن [رَنَّ]
    5. طنطن [طَنْطَن]
    6. طن [طَنَّ]

    Türkçe-Arapça Sözlük > tınlamak

  • 7 yol

    1. جادة [جَادَّة]
    Anlamı: gitmek için aşılan yer, tarik
    2. دمجة [دَمْجَة]
    Anlamı: yöntem
    3. سكة [سِكَّة]
    Anlamı: gitmek için aşılan yer, tarik
    4. سنن [سَنَن]
    Anlamı: yöntem
    5. شارع [شارِع]
    Anlamı: gitmek için aşılan yer, tarik
    6. طريق [طَرِيق]
    Anlamı: gitmek için aşılan yer, tarik
    7. طريقة [طَرِيقَة]
    Anlamı: davranış biçimi, uslup
    8. مجرى [مَجْرًى]
    9. ممر [مَمَرّ]
    Anlamı: gitmek için aşılan yer, tarik
    10. منهج [مَنْهَج]
    Anlamı: yöntem
    11. نسق [نَسَق]
    Anlamı: yöntem
    12. نظام [نِظَام]
    Anlamı: yöntem
    13. نهج [نَهْج]
    Anlamı: yöntem

    Türkçe-Arapça Sözlük > yol

  • 8 cesaretlenmek

    1. استأسد [اِسْتَأْسَدَ]
    2. تجاسر [تَجَاسَرَ]
    3. تجرأ [تَجَرَّأَ]
    4. تشجع [تَشَجَّعَ]

    Türkçe-Arapça Sözlük > cesaretlenmek

  • 9 cilve

    1. تدلل [تَدَلُّل]
    Anlamı: hoşa gitmek için yapılan davranış, naz
    2. دلال [دَلَال]
    Anlamı: hoşa gitmek için yapılan davranış, naz
    3. دل [دَلّ]
    Anlamı: hoşa gitmek için yapılan davranış, naz
    4. دل [دَلَّ]
    Anlamı: hoşa gitmek için yapılan davranış, naz

    Türkçe-Arapça Sözlük > cilve

  • 10 gelmek

    1. آب [آبَ]
    2. أتى [أَتَى]
    Anlamı: bir yere gitmek, varmak
    3. أزب [أَزَبَ]
    Anlamı: akmak, cereyan etmek
    4. آض [آضَ]
    5. أطل [أَطَلَّ]
    Anlamı: ortaya çıkmak, doğmak
    6. أكفل [أَكْفَلَ]
    Anlamı: bir şeye sonradan inanmak, kabul etmek
    7. ألاح [أَلَاحَ]
    Anlamı: ortaya çıkmak, doğmak
    8. أنهج [أَنْهَجَ]
    Anlamı: ortaya çıkmak, doğmak
    9. أهمع [أَهْمَعَ]
    Anlamı: akmak, cereyan etmek
    10. أول [أَوَّلَ]
    Anlamı: ortaya çıkmak, doğmak
    11. اتضح [اِتَّضَحَ]
    Anlamı: ortaya çıkmak, doğmak
    12. التحق [اِلْتَحَقَ]
    Anlamı: katılmak, eklenmek, türemek
    13. انبلج [اِنْبَلَجَ]
    Anlamı: ortaya çıkmak, doğmak
    14. انثال [اِنْثالَ]
    Anlamı: akmak, cereyan etmek
    15. اندفع [اِنْدَفَعَ]
    Anlamı: akmak, cereyan etmek
    16. انساب [اِنْسابَ]
    Anlamı: akmak, cereyan etmek
    17. انسجم [اِنْسَجَمَ]
    Anlamı: akmak, cereyan etmek
    18. انسحب [اِنْسَحَبَ]
    19. انصب [اِنْصَبَّ]
    Anlamı: akmak, cereyan etmek
    20. انفجر [اِنْفَجَرَ]
    Anlamı: akmak, cereyan etmek
    21. انكشف [اِنْكَشَفَ]
    Anlamı: ortaya çıkmak, doğmak
    22. انهال [اِنْهالَ]
    Anlamı: akmak, cereyan etmek
    23. انهمر [اِنْهَمَرَ]
    Anlamı: akmak, cereyan etmek
    24. باء [باءَ]
    25. بان [بانَ]
    Anlamı: ortaya çıkmak, doğmak
    26. بدا [بَدَا]
    Anlamı: ortaya çıkmak, doğmak
    27. برز [بَرَزَ]
    Anlamı: ortaya çıkmak, doğmak
    28. بزغ [بَزَغَ]
    Anlamı: ortaya çıkmak, doğmak
    29. تبدى [تَبَدَّى]
    Anlamı: ortaya çıkmak, doğmak
    30. تجلى [تَجَلَّى]
    Anlamı: ortaya çıkmak, doğmak
    31. تحمل [تَحَمَّلَ]
    Anlamı: dayanmak, tahammül etmek
    32. تدفق [تَدَفَّقَ]
    Anlamı: akmak, cereyan etmek
    33. ترقرق [تَرَقْرَقَ]
    Anlamı: akmak, cereyan etmek
    34. تشارك [تَشَارَكَ]
    Anlamı: katılmak, eklenmek, türemek
    35. تعقب [تَعَقَّبَ]
    Anlamı: izlemek, takip etmek
    36. تقفى [تَقَفَّى]
    Anlamı: izlemek, takip etmek
    37. تكشف [تَكَشَّفَ]
    Anlamı: ortaya çıkmak, doğmak
    38. تناسب [تَنَاسَبَ]
    Anlamı: uymak
    39. تهطل [تَهَطَّلَ]
    Anlamı: akmak, cereyan etmek
    40. تهيل [تَهَيَّلَ]
    Anlamı: akmak, cereyan etmek
    41. ثاب [ثابَ]
    42. ثج [ثَجَّ]
    Anlamı: akmak, cereyan etmek
    43. جاء [جاءَ]
    Anlamı: bir yere gitmek, varmak
    44. جرى [جَرَى]
    Anlamı: akmak, cereyan etmek
    45. حصحص [حَصْحَصَ]
    Anlamı: ortaya çıkmak, doğmak
    46. حضر [حَضَرَ]
    Anlamı: bir yere gitmek, varmak
    47. حي [حَيَّ]
    Anlamı: varlığını sürdürmek, yaşamak
    48. حيي [حَيِيَ]
    Anlamı: varlığını sürdürmek, yaşamak
    49. خرج [خَرَجَ]
    Anlamı: ortaya çıkmak, doğmak
    50. در [دَرَّ]
    Anlamı: akmak, cereyan etmek
    51. دفق [دَفَقَ]
    Anlamı: akmak, cereyan etmek
    52. رجع [رَجَعَ]
    53. ساب [سابَ]
    Anlamı: akmak, cereyan etmek
    54. ساح [ساحَ]
    Anlamı: akmak, cereyan etmek
    55. سال [سالَ]
    Anlamı: akmak, cereyan etmek
    56. ساهم [سَاهَمَ]
    Anlamı: katılmak, eklenmek, türemek
    57. سجم [سَجَمَ]
    Anlamı: akmak, cereyan etmek
    58. سح [سَحَّ]
    Anlamı: akmak, cereyan etmek
    59. ضحا [ضَحَا]
    Anlamı: ortaya çıkmak, doğmak
    60. ضمن [ضَمِنَ]
    Anlamı: bir şeye sonradan inanmak, kabul etmek
    61. طفا [طَفَا]
    Anlamı: ortaya çıkmak, doğmak
    62. طل [طَلَّ]
    Anlamı: ortaya çıkmak, doğmak
    63. ظهر [ظَهَرَ]
    Anlamı: ortaya çıkmak, doğmak
    64. عاد [عادَ]
    65. عاش [عاشَ]
    Anlamı: varlığını sürdürmek, yaşamak
    66. عاود [عاوَدَ]
    67. فاء [فاءَ]
    68. قفل [قَفَلَ]
    69. قهقر [قَهْقَرَ]
    70. كر [كَرَّ]
    71. كفل [كَفَلَ]
    Anlamı: bir şeye sonradan inanmak, kabul etmek
    72. لاح [لَاحَ]
    Anlamı: ortaya çıkmak, doğmak
    73. مثل [مَثَلَ]
    Anlamı: ortaya çıkmak, doğmak
    74. نبأ [نَبَأَ]
    Anlamı: ortaya çıkmak, doğmak
    75. نبغ [نَبَغَ]
    Anlamı: ortaya çıkmak, doğmak
    76. نتأ [نَتَأَ]
    Anlamı: ortaya çıkmak, doğmak
    77. نجم [نَجَمَ]
    Anlamı: ortaya çıkmak, doğmak
    78. نهج [نَهَجَ]
    Anlamı: ortaya çıkmak, doğmak
    79. هل [هَلَّ]
    Anlamı: ortaya çıkmak, doğmak
    80. وزب [وَزَبَ]
    Anlamı: akmak, cereyan etmek
    81. وضح [وَضَحَ]
    Anlamı: ortaya çıkmak, doğmak
    82. عن [عَنَّ]
    Anlamı: ortaya çıkmak, doğmak

    Türkçe-Arapça Sözlük > gelmek

  • 11 hazzetmek

    1. بش [بَشَّ]
    Anlamı: hoşlanmak, hoşuna gitmek
    2. بهج [بَهِجَ]
    Anlamı: hoşlanmak, hoşuna gitmek
    3. حبر [حَبَرَ]
    Anlamı: hoşlanmak, hoşuna gitmek

    Türkçe-Arapça Sözlük > hazzetmek

  • 12 hoşlanmak

    1. بش [بَشَّ]
    2. بهج [بَهِجَ]
    3. حبر [حَبَرَ]

    Türkçe-Arapça Sözlük > hoşlanmak

  • 13 koşmak

    Türkçe-Arapça Sözlük > koşmak

  • 14 çıkmak

    1. خرج [خَرَجَ]
    Anlamı: dışarıya varmak, gitmek
    2. مضى [مَضَى]
    Anlamı: dışarıya varmak, gitmek

    Türkçe-Arapça Sözlük > çıkmak

  • 15 defolmak

    1. أبعد [أَبْعَدَ]
    Anlamı: (hareket sözü olarak) savuşmak, çekilip gitmek
    2. صرف [صَرَفَ]
    Anlamı: (hareket sözü olarak) savuşmak, çekilip gitmek

    Türkçe-Arapça Sözlük > defolmak

  • 16 taşınmak

    1. ارتحل [اِرْتَحَلَ]
    2. تنقل [تَنَقَّلَ]
    3. نزح [نَزَحَ]

    Türkçe-Arapça Sözlük > taşınmak

  • 17 yolculuk

    1. سياحة [سِيَاحَة]
    2. مسافرة [مُسَافَرَة]

    Türkçe-Arapça Sözlük > yolculuk

  • 18 yürümek

    1. سار [سارَ]
    Anlamı: adım atarak ilerlemek, gitmek
    2. مشى [مَشَى]
    Anlamı: adım atarak ilerlemek, gitmek

    Türkçe-Arapça Sözlük > yürümek

  • 19 ilerlemek

    تقدم [تَقَدَّمَ]

    Türkçe-Arapça Sözlük > ilerlemek

  • 20 transit

    ترانزيت [ترَانْزِيت]

    Türkçe-Arapça Sözlük > transit

См. также в других словарях:

  • gitmek — e, der 1) Bir yere doğru yönelmek 2) den Bir yerden veya bir işten ayrılmak 3) Çıkmak, ulaşmak Bu yol nereye gider? 4) Belli bir amaçla bir yere devam etmek veya bir işle uğraşmak Her gün çalışmaya gidiyor. 5) nsz Sürmek, devam etmek Ama böyle… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kıçın kıçın gitmek — 1) geriye doğru gitmek, geri geri gitmek 2) henüz yürümeyen bebek kıçüstü gitmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sılaya gitmek — 1) bir süre ayrı kaldığı evini, yurdunu görmeye gitmek Ara sıra memlekete, sılaya gitmek lazım. R. H. Karay 2) anne, baba ve diğer akrabalarını görmek için memlekete gitmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ağır aksak yürümek (veya gitmek veya ilerlemek) — 1) yavaş olarak, istenilen hızda olmayarak yürümek (gitmek, ilerlemek) Hava ve su kirlenmesine karşı mücadele ağır aksak yürüdü. 2) düzensiz, aralıklı olarak yürümek (gitmek, ilerlemek) …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hacca gitmek — 1) Müslümanlıkta, hac amacıyla Mekke ye gitmek 2) Hristiyanlıkta, kutsal sayılan yerlere gitmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • basıp gitmek — birdenbire gitmek, aklına koyduğu şeyi yapmak üzere bulunduğu yerden uzaklaşmak, çekip gitmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ipe gitmek — ölüme gitmek Menfaatine dokunan adam, ipe gitmek için lazım gelen hükümleri giyer. F. R. Atay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • acayibine gitmek — yadırgamak, tuhafına gitmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • badi badi yürümek (veya gitmek veya koşmak) — ördek gibi iki yana sallanarak yürümek (gitmek, koşmak) Hani biz bir çayırda arabayla geçerken bir boğa çıkageldi, köylü korkudan nasıl badi badi koşmaya başlamıştı? A. Ş. Hisar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • deplasmana gitmek (veya çıkmak) — dış sahaya gitmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dere tepe düz gitmek — engelleri aşarak gitmek Geceleyin ay aydınlığında yola düzüldüler. Dere tepe düz gittiler. Dağlar aştılar. Ö. Seyfettin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»