Перевод: со всех языков на турецкий

с турецкого на все языки

gereği+gibi

  • 1 vorschriftsmäßig

    gereği gibi
    usule uygun

    Deutsch-Türkisch Wörterbuch > vorschriftsmäßig

  • 2 properly

    geregi gibi, dogru dürüst, hakkiyla, tam anlamiyla; uygun bir biçimde; gerçekten, aslinda; düzgün bir sekilde

    English to Turkish dictionary > properly

  • 3 gehörig

    I adj
    1) ( gehörend) ait (zu -e);
    nicht zur Sache \gehörig konu dışı olan
    2) ( angemessen) uygun; ( erforderlich) gerekli, gereken
    3) ( fam) ( gründlich) adamakıllı, iyice;
    eine \gehörige Tracht Prügel adamakıllı bir dayak
    II adv
    1) ( gebührend) gereği gibi, gerektiği gibi, layıkıyla, hakkıyla;
    ich habe ihm \gehörig die Meinung gesagt ona gerektiği gibi fikrimi söyledim
    2) ( gründlich) adamakıllı, hakkıyla;
    er wurde \gehörig verprügelt adamakıllı bir dayak yedi

    Wörterbuch Deutsch-Türkisch Kompakt > gehörig

  • 4 следовать

    несов.; сов. - после́довать
    1) в соч. izlemek

    сле́довать по пята́м за кем-л. — birini adım adım izlemek; birinin izine basmak

    сле́дуй за мной! — peşime düş!

    2) izlemek; kovalamak

    за э́тим пожа́ром после́довали други́е — bu yangını başka yangınlar izledi

    собы́тия сле́довали одно́ за други́м — olaylar birbirini kovalıyordu

    с его́ стороны́ никако́й реа́кции не после́довало — ondan hiç bir tepki gelmedi

    3) uymak; izlemek

    сле́довать тради́циям — geleneklere uymak

    е́сли сле́довать э́той ло́гике... —... bu mantık izlense...

    он не после́довал моему́ сове́ту — verdiğim öğüdü tutmadı

    он в любо́м де́ле сле́довал отцу́ — her işte babasından örnek alırdı

    после́довать призы́ву — çağrıya uymak

    4) тк. несов. gitmek; yürümek; geçmek

    по́езд сле́дует через Ки́ев — tren Kiev'den geçer

    куда́ сле́дует э́тот эшело́н? — bu (askeri) katar nereye gidiyor?

    5) тк. несов. çıkmak

    отсю́да сле́дует вы́вод, что... — bundan şu sonuç çıkar ki...

    6) тк. несов.

    с вас сле́дует пять рубле́й — beş ruble ödeyeceksiniz

    ско́лько с меня́ сле́дует? — borcum ne (kadar)?

    он получи́л, что ему́ сле́довало — alacağını almıştır

    7) тк. несов., безл. gerekir,...malı

    не сле́дует забыва́ть, что... — şunu unutmamak gerekir ki..., şunu unutmamalı ki...

    фа́кты, на кото́рые сле́дует обрати́ть внима́ние — dikkat edilmesi gereken olaylar

    как и сле́довало ожида́ть — beklenildiği gibi

    ••

    как сле́дует — gereği gibi, adamakıllı; doğru dürüst

    ему́ как сле́дует всы́пали — ona bir temiz dayak attılar

    отчита́й его́ как сле́дует — onu bir güzel haşla

    Русско-турецкий словарь > следовать

  • 5 достоинство

    meziyet,
    üstünlük; onur
    * * *
    с
    1) ( хорошее качество) meziyet, üstünlük

    худо́жественные досто́инства фи́льма / карти́ны — filmin sanat değeri

    2) onur

    счита́ть ни́же своего́ досто́инства — onuruna yedirememek

    моне́та досто́инством в оди́н рубль — bir ruble değerinde (madeni) para

    ••

    фигу́ры одного́ досто́инства — шахм. aynı cins taşlar

    оцени́ть кого-что-л. по досто́инству — layık olduğu üzere / gereği gibi değerlendirmek

    Русско-турецкий словарь > достоинство

  • 6 путём

    I нареч., разг.
    gereği gibi, adamakıllı
    II предлог

    Русско-турецкий словарь > путём

  • 7 أبله

    أَبْلَه
    1. aval
    Anlamı: aptal, ahmak
    2. kaz
    Anlamı: budala
    3. şaban
    Anlamı: aptal, alık, budala
    4. enayi
    Anlamı: fazla bön, avanak
    5. anlayışsız
    Anlamı: kafasız, kavrayışsız, vurdum duymaz, kalın kafalı olan kimse
    6. basiretsiz
    7. andavallı
    Anlamı: beceriksiz, görgüsüz ve bön olan kimse
    8. angut
    9. gerzek
    10. ebleh
    Anlamı: akılsız, alık, budala
    11. kafasız
    Anlamı: anlayışsız, kavrayışsız
    12. gabi
    Anlamı: anlayışsız, kalın kafalı olan
    13. mankafa
    Anlamı: anlayışsız, aptal
    14. kakavan
    Anlamı: kendini beğenmiş, sevimsiz
    15. akılsız
    Anlamı: aklı, gerçeği görüp ona göre davranmaya elverişli olmayan, anlayışı kıt
    16. salak
    17. şapşal
    Anlamı: aptalca davranışlarda bulunan, alık
    18. kaşkaval
    Anlamı: aptal, sersem
    19. kuru kafa
    20. aptal
    Anlamı: zekâ yoksunu, ahmak, alık olan kimse
    21. ahmak
    Anlamı: aklını gereği gibi kullanamayan, aptal
    22. avanak
    23. kaşalot
    Anlamı: aptal, budala
    24. kelek
    Anlamı: aptal
    25. bön
    Anlamı: budala, saf
    26. beyinsiz
    Anlamı: akılsız, düşüncesiz
    27. dangalak
    Anlamı: akılsız, düşüncesiz
    28. beceriksiz
    Anlamı: becerisi olmayan, usta olmayan

    Arapça-Türkçe Sözlük( قاموس عربي-تركي) > أبله

  • 8 أحمق

    أَحْمَق
    1. aval
    Anlamı: aptal, ahmak
    2. zibidi
    3. şaban
    Anlamı: aptal, alık, budala
    4. kaz
    Anlamı: budala
    5. enayi
    Anlamı: fazla bön, avanak
    6. basiretsiz
    7. gerzek
    8. ebleh
    Anlamı: akılsız, alık, budala
    9. andavallı
    Anlamı: beceriksiz, görgüsüz ve bön olan kimse
    10. angut
    11. vurdum duymaz
    Anlamı: umursamaz, duygusuz
    12. gabi
    Anlamı: anlayışsız, kalın kafalı olan
    13. kafasız
    Anlamı: anlayışsız, kavrayışsız
    14. mankafa
    Anlamı: anlayışsız, aptal
    15. kakavan
    Anlamı: kendini beğenmiş, sevimsiz
    16. akılsız
    Anlamı: aklı, gerçeği görüp ona göre davranmaya elverişli olmayan, anlayışı kıt
    17. patavatsız
    18. salak
    19. şapşal
    Anlamı: aptalca davranışlarda bulunan, alık
    20. kaşalot
    Anlamı: aptal, budala
    21. aptal
    Anlamı: zekâ yoksunu, ahmak, alık olan kimse
    22. avanak
    23. ahmak
    Anlamı: aklını gereği gibi kullanamayan, aptal
    24. alık
    Anlamı: akılsız, sersem, ebleh ve şaşkın
    25. kelek
    Anlamı: aptal
    26. kaşkaval
    Anlamı: aptal, sersem
    27. dangalak
    Anlamı: akılsız, düşüncesiz
    28. beceriksiz
    Anlamı: becerisi olmayan, usta olmayan
    29. bön
    Anlamı: budala, saf
    30. beyinsiz
    Anlamı: akılsız, düşüncesiz

    Arapça-Türkçe Sözlük( قاموس عربي-تركي) > أحمق

  • 9 أخرق

    أَخْرَق
    1. idraksiz
    Anlamı: anlayışsız, ahmak
    2. zibidi
    3. densiz
    Anlamı: yakışıksız, saygısızca davranan
    4. aval
    Anlamı: aptal, ahmak
    5. şaban
    Anlamı: aptal, alık, budala
    6. kaz
    Anlamı: budala
    7. enayi
    Anlamı: fazla bön, avanak
    8. basiretsiz
    9. angut
    10. ebleh
    Anlamı: akılsız, alık, budala
    11. andavallı
    Anlamı: beceriksiz, görgüsüz ve bön olan kimse
    12. gerzek
    13. gabi
    Anlamı: anlayışsız, kalın kafalı olan
    14. mankafa
    Anlamı: anlayışsız, aptal
    15. kakavan
    Anlamı: kendini beğenmiş, sevimsiz
    16. akılsız
    Anlamı: aklı, gerçeği görüp ona göre davranmaya elverişli olmayan, anlayışı kıt
    17. patavatsız
    18. salak
    19. şapşal
    Anlamı: aptalca davranışlarda bulunan, alık
    20. zevzek
    Anlamı: tatsız ve çok konuşan, geveze
    21. sakar
    22. aptal
    Anlamı: zekâ yoksunu, ahmak, alık olan kimse
    23. kelek
    Anlamı: aptal
    24. ahmak
    Anlamı: aklını gereği gibi kullanamayan, aptal
    25. avanak
    26. kaşkaval
    Anlamı: aptal, sersem
    27. kaşalot
    Anlamı: aptal, budala
    28. alık
    Anlamı: akılsız, sersem, ebleh ve şaşkın
    29. beyinsiz
    Anlamı: akılsız, düşüncesiz
    30. dangalak
    Anlamı: akılsız, düşüncesiz
    31. beceriksiz
    Anlamı: becerisi olmayan, usta olmayan
    32. bön
    Anlamı: budala, saf

    Arapça-Türkçe Sözlük( قاموس عربي-تركي) > أخرق

  • 10 ألكع

    أَلْكَع
    1. aval
    Anlamı: aptal, ahmak
    2. zibidi
    3. şaban
    Anlamı: aptal, alık, budala
    4. kaz
    Anlamı: budala
    5. angut
    6. gerzek
    7. andavallı
    Anlamı: beceriksiz, görgüsüz ve bön olan kimse
    8. ebleh
    Anlamı: akılsız, alık, budala
    9. basiretsiz
    10. gabi
    Anlamı: anlayışsız, kalın kafalı olan
    11. mankafa
    Anlamı: anlayışsız, aptal
    12. akılsız
    Anlamı: aklı, gerçeği görüp ona göre davranmaya elverişli olmayan, anlayışı kıt
    13. patavatsız
    14. salak
    15. şapşal
    Anlamı: aptalca davranışlarda bulunan, alık
    16. kaşalot
    Anlamı: aptal, budala
    17. alık
    Anlamı: akılsız, sersem, ebleh ve şaşkın
    18. aptal
    Anlamı: zekâ yoksunu, ahmak, alık olan kimse
    19. ahmak
    Anlamı: aklını gereği gibi kullanamayan, aptal
    20. kaşkaval
    Anlamı: aptal, sersem
    21. avanak
    22. kelek
    Anlamı: aptal
    23. bön
    Anlamı: budala, saf
    24. beceriksiz
    Anlamı: becerisi olmayan, usta olmayan
    25. beyinsiz
    Anlamı: akılsız, düşüncesiz
    26. dangalak
    Anlamı: akılsız, düşüncesiz

    Arapça-Türkçe Sözlük( قاموس عربي-تركي) > ألكع

  • 11 أهبل

    أَهْبَل
    1. şaban
    Anlamı: aptal, alık, budala
    2. anlayışsız
    Anlamı: kafasız, kavrayışsız, vurdum duymaz, kalın kafalı olan kimse
    3. andavallı
    Anlamı: beceriksiz, görgüsüz ve bön olan kimse
    4. ebleh
    Anlamı: akılsız, alık, budala
    5. lök
    Anlamı: ağır, hantal olan
    6. üşengeç
    Anlamı: çok üşenen, tembel olan kimse, üşengen
    7. alık
    Anlamı: akılsız, sersem, ebleh ve şaşkın
    8. aptal
    Anlamı: zekâ yoksunu, ahmak, alık olan kimse
    9. ahmak
    Anlamı: aklını gereği gibi kullanamayan, aptal
    10. avanak
    11. budala
    Anlamı: zekâca geri
    12. beyinsiz
    Anlamı: akılsız, düşüncesiz
    13. bön
    Anlamı: budala, saf

    Arapça-Türkçe Sözlük( قاموس عربي-تركي) > أهبل

  • 12 إمر

    إِمَّر
    1. aval
    Anlamı: aptal, ahmak
    2. zibidi
    3. kaz
    Anlamı: budala
    4. şaban
    Anlamı: aptal, alık, budala
    5. enayi
    Anlamı: fazla bön, avanak
    6. gerzek
    7. basiretsiz
    8. andavallı
    Anlamı: beceriksiz, görgüsüz ve bön olan kimse
    9. ebleh
    Anlamı: akılsız, alık, budala
    10. angut
    11. kafasız
    Anlamı: anlayışsız, kavrayışsız
    12. gabi
    Anlamı: anlayışsız, kalın kafalı olan
    13. mankafa
    Anlamı: anlayışsız, aptal
    14. lök
    Anlamı: ağır, hantal olan
    15. kakavan
    Anlamı: kendini beğenmiş, sevimsiz
    16. akılsız
    Anlamı: aklı, gerçeği görüp ona göre davranmaya elverişli olmayan, anlayışı kıt
    17. salak
    18. şapşal
    Anlamı: aptalca davranışlarda bulunan, alık
    19. avanak
    20. kaşkaval
    Anlamı: aptal, sersem
    21. ahmak
    Anlamı: aklını gereği gibi kullanamayan, aptal
    22. aptal
    Anlamı: zekâ yoksunu, ahmak, alık olan kimse
    23. kaşalot
    Anlamı: aptal, budala
    24. bön
    Anlamı: budala, saf
    25. dangalak
    Anlamı: akılsız, düşüncesiz
    26. budala
    Anlamı: zekâca geri
    27. beceriksiz
    Anlamı: becerisi olmayan, usta olmayan
    28. beyinsiz
    Anlamı: akılsız, düşüncesiz

    Arapça-Türkçe Sözlük( قاموس عربي-تركي) > إمر

  • 13 بليد

    بَلِيد
    1. aval
    Anlamı: aptal, ahmak
    2. şaban
    Anlamı: aptal, alık, budala
    3. kaz
    Anlamı: budala
    4. andavallı
    Anlamı: beceriksiz, görgüsüz ve bön olan kimse
    5. gerzek
    6. basiretsiz
    7. angut
    8. ebleh
    Anlamı: akılsız, alık, budala
    9. gabi
    Anlamı: anlayışsız, kalın kafalı olan
    10. kafasız
    Anlamı: anlayışsız, kavrayışsız
    11. lök
    Anlamı: ağır, hantal olan
    12. mankafa
    Anlamı: anlayışsız, aptal
    13. akılsız
    Anlamı: aklı, gerçeği görüp ona göre davranmaya elverişli olmayan, anlayışı kıt
    14. salak
    15. üşengeç
    Anlamı: çok üşenen, tembel olan kimse, üşengen
    16. şapşal
    Anlamı: aptalca davranışlarda bulunan, alık
    17. kaşkaval
    Anlamı: aptal, sersem
    18. aptal
    Anlamı: zekâ yoksunu, ahmak, alık olan kimse
    19. ahmak
    Anlamı: aklını gereği gibi kullanamayan, aptal
    20. kaşalot
    Anlamı: aptal, budala
    21. avanak
    22. beceriksiz
    Anlamı: becerisi olmayan, usta olmayan
    23. budala
    Anlamı: zekâca geri
    24. dangalak
    Anlamı: akılsız, düşüncesiz
    25. beyinsiz
    Anlamı: akılsız, düşüncesiz
    26. bön
    Anlamı: budala, saf

    Arapça-Türkçe Sözlük( قاموس عربي-تركي) > بليد

  • 14 بناء

    I
    بِنَاء
    1. binaenaleyh
    Anlamı: bundan dolayı, bundan ötürü, bunun için
    2. yapılış
    3. gereğince
    Anlamı: gereği gibi, gereğine göre
    II
    بَنَّاء
    1. inşaatçı
    Anlamı: yapı işlerini yöneten, yapı ustası
    2. mimar

    Arapça-Türkçe Sözlük( قاموس عربي-تركي) > بناء

  • 15 حمق

    I
    حَمِق
    1. aval
    Anlamı: aptal, ahmak
    2. zibidi
    3. idraksiz
    Anlamı: anlayışsız, ahmak
    4. kaz
    Anlamı: budala
    5. şaban
    Anlamı: aptal, alık, budala
    6. enayi
    Anlamı: fazla bön, avanak
    7. gerzek
    8. angut
    9. andavallı
    Anlamı: beceriksiz, görgüsüz ve bön olan kimse
    10. ebleh
    Anlamı: akılsız, alık, budala
    11. basiretsiz
    12. kafasız
    Anlamı: anlayışsız, kavrayışsız
    13. gabi
    Anlamı: anlayışsız, kalın kafalı olan
    14. mankafa
    Anlamı: anlayışsız, aptal
    15. kakavan
    Anlamı: kendini beğenmiş, sevimsiz
    16. akılsız
    Anlamı: aklı, gerçeği görüp ona göre davranmaya elverişli olmayan, anlayışı kıt
    17. patavatsız
    18. salak
    19. şapşal
    Anlamı: aptalca davranışlarda bulunan, alık
    20. kaşkaval
    Anlamı: aptal, sersem
    21. ahmak
    Anlamı: aklını gereği gibi kullanamayan, aptal
    22. alık
    Anlamı: akılsız, sersem, ebleh ve şaşkın
    23. avanak
    24. aptal
    Anlamı: zekâ yoksunu, ahmak, alık olan kimse
    25. kaşalot
    Anlamı: aptal, budala
    26. beyinsiz
    Anlamı: akılsız, düşüncesiz
    27. bön
    Anlamı: budala, saf
    28. beceriksiz
    Anlamı: becerisi olmayan, usta olmayan
    29. dangalak
    Anlamı: akılsız, düşüncesiz
    II
    حُمْق
    1. patavatsızlık
    2. bönlük
    Anlamı: budalalık, aptallık, saflık
    3. salaklık
    4. öküzlük
    Anlamı: budalalık, sersemlik
    5. enayilik
    6. aptallık
    7. ahmaklık
    Anlamı: zekâsı az gelişmiş olma durumu, anlayışsızlık
    8. hamakat
    Anlamı: ahmaklık, ayırt etme
    9. alıklık
    10. budalalık

    Arapça-Türkçe Sözlük( قاموس عربي-تركي) > حمق

  • 16 خرق

    I
    خَرَّقَ
    1. saplanmak
    Anlamı: hızla batmak
    2. didiklemek
    Anlamı: ısırarak parçalamak, gagalamak
    II
    خَرَق
    1. bönlük
    Anlamı: budalalık, aptallık, saflık
    2. ahmaklık
    Anlamı: zekâsı az gelişmiş olma durumu, anlayışsızlık
    3. aptallık
    4. sakarlık
    5. acemilik
    خَرَقَ
    1. burgulamak
    2. saplanmak
    Anlamı: hızla batmak
    3. didiklemek
    Anlamı: ısırarak parçalamak, gagalamak
    IV
    خَرِق
    1. hırbo
    Anlamı: sersem, salak ve kaba saba
    2. zibidi
    3. aval
    Anlamı: aptal, ahmak
    4. şaban
    Anlamı: aptal, alık, budala
    5. kaz
    Anlamı: budala
    6. gerzek
    7. basiretsiz
    8. andavallı
    Anlamı: beceriksiz, görgüsüz ve bön olan kimse
    9. angut
    10. ebleh
    Anlamı: akılsız, alık, budala
    11. gabi
    Anlamı: anlayışsız, kalın kafalı olan
    12. mankafa
    Anlamı: anlayışsız, aptal
    13. kakavan
    Anlamı: kendini beğenmiş, sevimsiz
    14. akılsız
    Anlamı: aklı, gerçeği görüp ona göre davranmaya elverişli olmayan, anlayışı kıt
    15. salak
    16. patavatsız
    17. şapşal
    Anlamı: aptalca davranışlarda bulunan, alık
    18. avanak
    19. kaşalot
    Anlamı: aptal, budala
    20. kaşkaval
    Anlamı: aptal, sersem
    21. alık
    Anlamı: akılsız, sersem, ebleh ve şaşkın
    22. ahmak
    Anlamı: aklını gereği gibi kullanamayan, aptal
    23. aptal
    Anlamı: zekâ yoksunu, ahmak, alık olan kimse
    24. kelek
    Anlamı: aptal
    25. beceriksiz
    Anlamı: becerisi olmayan, usta olmayan
    26. dangalak
    Anlamı: akılsız, düşüncesiz
    27. bön
    Anlamı: budala, saf
    28. beyinsiz
    Anlamı: akılsız, düşüncesiz
    V
    خَرْق
    1. zalimlik
    2. zorbalık
    Anlamı: zorbaca davranış, müstebitlik
    3. kovuk
    4. zulüm
    Anlamı: kıyım, kıygı, acımasızlık, haksızlık, cefa
    5. gözenek
    6. delik
    Anlamı: dar, küçük açıklık
    VI
    خَرقَ
    sakarlaşmak
    خُرْق
    1. bönlük
    Anlamı: budalalık, aptallık, saflık
    2. aptallık
    3. ahmaklık
    Anlamı: zekâsı az gelişmiş olma durumu, anlayışsızlık
    4. sakarlık
    5. acemilik

    Arapça-Türkçe Sözlük( قاموس عربي-تركي) > خرق

  • 17 خطل

    خَطِل
    1. zibidi
    2. takılgan
    3. aval
    Anlamı: aptal, ahmak
    4. farfaracı
    Anlamı: gürültücü, şamatacı
    5. carcar
    6. yavşak
    Anlamı: geveze
    7. şaban
    Anlamı: aptal, alık, budala
    8. kaz
    Anlamı: budala
    9. ebleh
    Anlamı: akılsız, alık, budala
    10. gerzek
    11. andavallı
    Anlamı: beceriksiz, görgüsüz ve bön olan kimse
    12. angut
    13. basiretsiz
    14. çeneli
    Anlamı: çok konuşan
    15. çalçene
    16. geveze
    Anlamı: çok konuşan, çenesi düşük, lâfçı, lâfazan
    17. gabi
    Anlamı: anlayışsız, kalın kafalı olan
    18. farfara
    Anlamı: ağzı kalabalık, gürültücü
    19. lâfazan
    20. konuşkan
    Anlamı: çok konuşan
    21. mankafa
    Anlamı: anlayışsız, aptal
    22. kakavan
    Anlamı: kendini beğenmiş, sevimsiz
    23. cırcır
    Anlamı: geveze, çok konuşan bir kimse
    24. akılsız
    Anlamı: aklı, gerçeği görüp ona göre davranmaya elverişli olmayan, anlayışı kıt
    25. patavatsız
    26. salak
    27. çenebaz
    Anlamı: çok konuşan
    28. çaçaron
    Anlamı: çok konuşan
    29. şapşal
    Anlamı: aptalca davranışlarda bulunan, alık
    30. lâf ebesi
    Anlamı: çok konuşan, herkese lâf yetiştiren kimse
    31. dedikoducu
    32. kaşkaval
    Anlamı: aptal, sersem
    33. kaşalot
    Anlamı: aptal, budala
    34. ahmak
    Anlamı: aklını gereği gibi kullanamayan, aptal
    35. aptal
    Anlamı: zekâ yoksunu, ahmak, alık olan kimse
    36. alık
    Anlamı: akılsız, sersem, ebleh ve şaşkın
    37. kelek
    Anlamı: aptal
    38. avanak
    39. bön
    Anlamı: budala, saf
    40. beceriksiz
    Anlamı: becerisi olmayan, usta olmayan
    41. dangalak
    Anlamı: akılsız, düşüncesiz
    42. beyinsiz
    Anlamı: akılsız, düşüncesiz
    43. boşboğaz

    Arapça-Türkçe Sözlük( قاموس عربي-تركي) > خطل

  • 18 رقيع

    رَقِيع
    1. zibidi
    2. aval
    Anlamı: aptal, ahmak
    3. kaz
    Anlamı: budala
    4. şaban
    Anlamı: aptal, alık, budala
    5. gerzek
    6. basiretsiz
    7. ebleh
    Anlamı: akılsız, alık, budala
    8. angut
    9. andavallı
    Anlamı: beceriksiz, görgüsüz ve bön olan kimse
    10. gabi
    Anlamı: anlayışsız, kalın kafalı olan
    11. mankafa
    Anlamı: anlayışsız, aptal
    12. kakavan
    Anlamı: kendini beğenmiş, sevimsiz
    13. akılsız
    Anlamı: aklı, gerçeği görüp ona göre davranmaya elverişli olmayan, anlayışı kıt
    14. patavatsız
    15. salak
    16. şapşal
    Anlamı: aptalca davranışlarda bulunan, alık
    17. kelek
    Anlamı: aptal
    18. kaşalot
    Anlamı: aptal, budala
    19. kaşkaval
    Anlamı: aptal, sersem
    20. avanak
    21. alık
    Anlamı: akılsız, sersem, ebleh ve şaşkın
    22. aptal
    Anlamı: zekâ yoksunu, ahmak, alık olan kimse
    23. ahmak
    Anlamı: aklını gereği gibi kullanamayan, aptal
    24. beyinsiz
    Anlamı: akılsız, düşüncesiz
    25. beceriksiz
    Anlamı: becerisi olmayan, usta olmayan
    26. dangalak
    Anlamı: akılsız, düşüncesiz
    27. bön
    Anlamı: budala, saf

    Arapça-Türkçe Sözlük( قاموس عربي-تركي) > رقيع

  • 19 سفيه

    سَفِيه
    1. zibidi
    2. idraksiz
    Anlamı: anlayışsız, ahmak
    3. aval
    Anlamı: aptal, ahmak
    4. şaban
    Anlamı: aptal, alık, budala
    5. kaz
    Anlamı: budala
    6. galiz
    Anlamı: kaba, çirkin, iğrenç
    7. enayi
    Anlamı: fazla bön, avanak
    8. andavallı
    Anlamı: beceriksiz, görgüsüz ve bön olan kimse
    9. ebleh
    Anlamı: akılsız, alık, budala
    10. angut
    11. gerzek
    12. basiretsiz
    13. hesapsız
    14. gabi
    Anlamı: anlayışsız, kalın kafalı olan
    15. mankafa
    Anlamı: anlayışsız, aptal
    16. kakavan
    Anlamı: kendini beğenmiş, sevimsiz
    17. akılsız
    Anlamı: aklı, gerçeği görüp ona göre davranmaya elverişli olmayan, anlayışı kıt
    18. müstehcen
    Anlamı: açık saçık, edebe aykırı
    19. müsrif
    Anlamı: tutumsuz, savurgan
    20. uçarı
    Anlamı: ele avuca sığmaz, sefih
    21. pespaye
    Anlamı: alçak, soysuz
    22. patavatsız
    23. salak
    24. şapşal
    Anlamı: aptalca davranışlarda bulunan, alık
    25. kaşkaval
    Anlamı: aptal, sersem
    26. kaşalot
    Anlamı: aptal, budala
    27. kelek
    Anlamı: aptal
    28. aptal
    Anlamı: zekâ yoksunu, ahmak, alık olan kimse
    29. ahmak
    Anlamı: aklını gereği gibi kullanamayan, aptal
    30. alık
    Anlamı: akılsız, sersem, ebleh ve şaşkın
    31. arsız
    Anlamı: utanması, sıkılması olmayan, yılışık
    32. avanak
    33. dangalak
    Anlamı: akılsız, düşüncesiz
    34. berbat
    Anlamı: kötü
    35. batakçı
    36. beceriksiz
    Anlamı: becerisi olmayan, usta olmayan
    37. beyinsiz
    Anlamı: akılsız, düşüncesiz
    38. bön
    Anlamı: budala, saf

    Arapça-Türkçe Sözlük( قاموس عربي-تركي) > سفيه

  • 20 غبي

    غَبِيّ
    1. zibidi
    2. idraksiz
    Anlamı: anlayışsız, ahmak
    3. aval
    Anlamı: aptal, ahmak
    4. şaban
    Anlamı: aptal, alık, budala
    5. kaz
    Anlamı: budala
    6. enayi
    Anlamı: fazla bön, avanak
    7. ebleh
    Anlamı: akılsız, alık, budala
    8. angut
    9. andavallı
    Anlamı: beceriksiz, görgüsüz ve bön olan kimse
    10. anlayışsız
    Anlamı: kafasız, kavrayışsız, vurdum duymaz, kalın kafalı olan kimse
    11. basiretsiz
    12. gerzek
    13. abullabut
    Anlamı: hantal, kaba ve anlayışsız kimse
    14. gabi
    Anlamı: anlayışsız, kalın kafalı olan
    15. kafasız
    Anlamı: anlayışsız, kavrayışsız
    16. mankafa
    Anlamı: anlayışsız, aptal
    17. kakavan
    Anlamı: kendini beğenmiş, sevimsiz
    18. akılsız
    Anlamı: aklı, gerçeği görüp ona göre davranmaya elverişli olmayan, anlayışı kıt
    19. salak
    20. patavatsız
    21. sümsük
    Anlamı: miskin, mıymıntı, aptal
    22. şapşal
    Anlamı: aptalca davranışlarda bulunan, alık
    23. kaşalot
    Anlamı: aptal, budala
    24. kuru kafa
    25. aptal
    Anlamı: zekâ yoksunu, ahmak, alık olan kimse
    26. kelek
    Anlamı: aptal
    27. avanak
    28. kaşkaval
    Anlamı: aptal, sersem
    29. alık
    Anlamı: akılsız, sersem, ebleh ve şaşkın
    30. ahmak
    Anlamı: aklını gereği gibi kullanamayan, aptal
    31. beyinsiz
    Anlamı: akılsız, düşüncesiz
    32. beceriksiz
    Anlamı: becerisi olmayan, usta olmayan
    33. dangalak
    Anlamı: akılsız, düşüncesiz
    34. bön
    Anlamı: budala, saf

    Arapça-Türkçe Sözlük( قاموس عربي-تركي) > غبي

См. также в других словарях:

  • gereği gibi — nasıl olması gerekli ise öyle Gereği gibi davranmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • KEMÂ HİYE HAKKUHÂ — Gereği gibi …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • kafası yerinde olmamak — gereği gibi düşünecek durumda olmamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • MÜVEKKED — Gereği gibi bağlanmış esir …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • İŞTİMAM — Gereği gibi koklamak. Koku duymak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • gerek — sf., ği 1) Bir şeyin yapılabilmesi veya olabilmesi ona bağlı olan, lazım Mecnunlara Leyla gerek, bana seni gerek seni. Yunus Emre 2) is. İcap ... millî güvenlik gereklerinin ihlal edilmesi ... hâlinde belirli bir toplantı ve gösteri yürüyüşünü… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • açık fikirli — sf. Olayları ve özellikle yenilikleri iyi anlayıp gereği gibi karşılayabilen, düşündüğünü olduğu gibi söyleyebilen (kimse) …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gereğince — zf. Gereği gibi, gereğine göre, gerektiği gibi, mucibince …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • oynamak — nsz 1) Vakit geçirme, eğlenme, oyalanma vb. amaçlarla bir şeyle uğraşmak Çimenler üzerinde çocuklar oynuyor, kuzular otluyor. H. R. Gürpınar 2) Herhangi bir tutku, ilgi vb. sebeple bir şeye kendini vermek Babalar çocuklarının yanında rakı içer,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ahmak — sf., ğı, Ar. aḥmaḳ Aklını gereği gibi kullanamayan, bön, budala, aptal Birleşik Sözler ahmakıslatan Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller ahmak gelin yengeyi halayığı sanır ahmak misafir ev sahibini ağırlar ahmak yerine koymak ahmağa yüz, abdala söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • aksamak — nsz 1) Hafifçe topallamak 2) mec. Bir iş gereği gibi yürümemek, geri kalmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»