-
121 mortgage of ship
gemi ipotegi -
122 nautical
gemi +; gemici +; gemicilik +; deniz +, denizcilik + -
123 navigability
gemi seferine elverislilik -
124 navigator
(gemi, uçak, vb.) rotaci, dümenci -
125 paddle wheel
gemi çarki, kanatli çark -
126 purser
gemi muhasebecisi/veznedari -
127 put in
(gemi) limana girmek; ugramak, takilmak;... diye eklemek, araya girip söylemek; vurmak, çalmak; (is, vb.) yapmak; (para/zaman) harcamak; talepte bulunmak, ricada bulunmak -
128 put over
(gemi) yana yatmak; anlatmak, açiklamak, anlasilmasini saglamak
См. также в других словарях:
gémi — gémi … Dictionnaire des rimes
gemi — elem. mugur, boboc, germen vegetativ . (< fr. gemmi , cf. lat. gemma) Trimis de raduborza, 15.09.2007. Sursa: MDN … Dicționar Român
gemi — is., den. Su üstünde yüzen, insan ve yük taşımaya yarayan büyük taşıt, sefine Yük gemisi. Savaş gemisi. Birleşik Sözler gemi adamı gemi aslanı gemi bozma gemi çıkışı gemi enkazı … Çağatay Osmanlı Sözlük
gemi karaya oturmak — gemi, sığ bir yere saplanıp kalmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
gemi azıya almak — 1) at, gemi azıları arasına alıp etkisiz bırakarak süvarisinin yönetiminden çıkmak ve alabildiğine koşmak 2) mec. söz dinlemez olmak Kim var kim yok geldi toplandı. Derken her kafadan bir ses çıktı, kimi kâh nalına, kâh çivisine vurdu, kimi gemi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
gemi bozma — is., den. Gideri gelirinden çok olup çalıştırılması ekonomik olmayan gemi hurdaya ayrılıp sökülme … Çağatay Osmanlı Sözlük
gemi çıkışı — is., den. Gerekli işlemler yapıldıktan sonra gemi limanı terk etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
gemi ızgarası — is., den. Üstünde gemi yapılan büyük kızak … Çağatay Osmanlı Sözlük
gemi leşi — is. Batmış gemi teknesi … Çağatay Osmanlı Sözlük
gemi baş vurmak — den. önden gelen dalgalarla gemi başı kalkıp kalkıp inmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
gemi dövünmek — den. şiddetli dalgaların etkisiyle gemi bağlı veya demirli olduğu yerde inip kalkmak, sallanmak … Çağatay Osmanlı Sözlük