-
1 geçmiş
1. ألخن [أَلْخَن]Anlamı: çürümeye yüz tutmuş2. بهرج [بَهْرَج]Anlamı: çürümeye yüz tutmuş3. خام [خامّ]Anlamı: çürümeye yüz tutmuş4. خم [خَمّ]Anlamı: çürümeye yüz tutmuş5. دابر [دابِر]Anlamı: zaman bakımından geride kalmış6. دفر [دَفِر]Anlamı: çürümeye yüz tutmuş7. رديء [رَدِيء]Anlamı: çürümeye yüz tutmuş8. زخم [زَخِم]Anlamı: çürümeye yüz tutmuş9. زنخ [زَنِخ]Anlamı: çürümeye yüz tutmuş10. سنخ [سَنِخ]Anlamı: çürümeye yüz tutmuş11. سهك [سَهِك]Anlamı: çürümeye yüz tutmuş12. عابر [عابِر]Anlamı: zaman bakımından geride kalmış13. عطن [عَطِن]Anlamı: çürümeye yüz tutmuş14. عفن [عَفِن]Anlamı: çürümeye yüz tutmuş15. غابر [غابِر]Anlamı: zaman bakımından geride kalmış16. فائت [فائِت]Anlamı: zaman bakımından geride kalmış17. ماض [ماضٍ]Anlamı: zaman bakımından geride kalmış18. متعفن [مُتَعَفِّن]Anlamı: çürümeye yüz tutmuş19. مخم [مُخِمّ]Anlamı: çürümeye yüz tutmuş20. منتن [مُنْتِن]Anlamı: çürümeye yüz tutmuş21. منصرم [مُنْصَرِم]Anlamı: zaman bakımından geride kalmış22. منقض [مُنْقَضٍ]Anlamı: zaman bakımından geride kalmış
См. также в других словарях:
geçmiş zaman sıfat-fiili — is., dbl. Geçmiş zaman kavramı veren, dik veya miş ekleriyle kurulan ve ad, sıfat gibi kullanılan sıfat fiil: Bildiklerinizi anlatın. Tanıdık adam. Geçmişi saygıyla anıyoruz cümlelerindeki bildik, tanıdık, geçmiş birer geçmiş zaman sıfat fiilidir … Çağatay Osmanlı Sözlük
geçmiş zaman görünümü — is., dbl. mış geçmiş zaman eki almış fiille yardımcı fiilin veya başka bir fiilin birlikte kullanılmasından ortaya çıkan ve olayın tamamlanmış olduğu kavramını veren görünüm: Gelmiş olmak, gitmiş olmak, vermiş bulunmak gibi … Çağatay Osmanlı Sözlük
geçmiş zaman — is., dbl. Fiilin belirttiği zaman kavramının, içinde bulunduğu zamandan önceye ait olması, mazi. Ali geldi, Ahmet bu havada İstanbul a gidip gelmiş gibi … Çağatay Osmanlı Sözlük
geçmiş — sf. 1) Geçme işini yapmış 2) Zaman bakımından geride kalmış Bu eski sesler içinde geçmiş zamanlar uyuyor, uyanıyor, geriniyor, yaşıyor gibidir. A. Ş. Hisar 3) Çürümeye yüz tutmuş 4) is. Bugüne göre geride kalmış olan zaman, mazi Onlar bu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
zaman — is., Ar. zamān 1) Bir işin, bir oluşun içinde geçtiği, geçeceği veya geçmekte olduğu süre, vakit Zaman geçtikçe hafifleyecek yerde, daha ziyade ağırlaşan bir vicdan azabı duyarım. Ö. Seyfettin 2) Bu sürenin belirli bir parçası, vakit Efendiler,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bir zaman — zf. 1) Geçmiş zamanda, eskiden, vaktiyle Görsem Erenköyü ndeki leylaklı bahçede / Cananla bir zaman konuşup içtiğim yeri Y. K. Beyatlı 2) Belirli bir süre, biraz Tarlalar arasında bir zaman gezindik. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
MAZİ — Geçmiş zaman. Geçen, geçmiş olan. * Gr: Bir işin geçen zamanda yapıldığını bildiren fiil. Fiil i mâzi. Mazi sigası.(O Kadir i Mutlak, bütün istikbaldeki acaib i imkânata muktedirdir. Dünü getiren, yarını getirdiği gibi; maziyi icad eten O Zât ı… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
gitti — geçmiş zaman kipindeki fiillerden sonra gelerek istenmeyen bir şeyin yapıldığını, yapılacağını, istenen bir şeyin olmadığını veya olmayacağını anlatan bir söz Çolak Mehmet adında birini kapının arkasında ölmüş buldular ancak sayılan bir adam… … Çağatay Osmanlı Sözlük
uza — geçmiş zaman, I, 88, 89, 385 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
Турецкий язык — Самоназвание: Türkçe, Türk dili Страны: Турция, Кипр … Википедия
Грамматика турецкого языка — Турецкий язык относится к агглютинативным (или «приклеивающим») языкам и, тем самым, существенно отличается от индоевропейских. Содержание 1 Морфология 1.1 Гармония гласных 1.2 Число … Википедия