-
1 garaz
garaz Groll m, Feindseligkeit f, böse Absicht;-e garaz bağlamak jemandem feindlich gesinnt sein;-e garaz olmak gegen jemanden Groll hegen -
2 garaz
-
3 garaz
а1) цель, намере́ние2) неприя́знь, недоброжела́тельство; вражда́, зло́ба, не́навистьgarazla — зло́бно, с не́навистью
- a garaz bağlamak — затаи́ть зло́бу против кого
- a (karşı) garaz beslemek — пита́ть не́добрые чу́вства к кому
- a garazı olmak — чу́вствовать неприя́знь к кому, затаи́ть зло́бу против кого, пита́ть не́нависть к кому
millî garaz — национа́льная рознь
3) скры́тая вражде́бность; злопыха́тельство; та́йное [зло́е] намере́ние; за́дняя мысль -
4 garaz
1) цель, наме́рение2) неприя́знь, недоброжела́тельство; зло́ба, не́нависть, вражде́бностьgaraz bağlamak — затаи́ть зло́бу (против кого-л.)
garazı olmak — пита́ть не́нависть к кому
-
5 garaz
n. grudge -
6 garaz
kîn--------xenozî--------çavreşî -
7 garaz
μίσος -
8 garaz
أربإربةأمنيةابتغاءاتجاهاحتياجتعمدخاطررسالةشأوصددعرضةغايةغرضقصدمأربمبتغىمحجةمرادمراممرمىمقصدمنيةهدفهموخيوطر -
9 garaz
1. أرب [أَرَب]Anlamı: hedef, amaç, maksat2. إربة [إِرْبَة]Anlamı: hedef, amaç, maksat3. أمنية [أُمْنِيَّة]Anlamı: hedef, amaç, maksat4. ابتغاء [اِبْتِغاء]Anlamı: hedef, amaç, maksat5. اتجاه [اِتِّجاه]Anlamı: hedef, amaç, maksat6. احتياج [اِحْتِيَاج]Anlamı: hedef, amaç, maksat7. تعمد [تَعَمُّد]Anlamı: hedef, amaç, maksat8. خاطر [خاطِر]Anlamı: hedef, amaç, maksat9. رسالة [رِسَالَة]Anlamı: hedef, amaç, maksat10. شأو [شَأْو]Anlamı: hedef, amaç, maksat11. صدد [صَدَد]Anlamı: hedef, amaç, maksat12. عرضة [عُرْضَة]Anlamı: hedef, amaç, maksat13. غاية [غايَة]Anlamı: hedef, amaç, maksat14. غرض [غَرَض]Anlamı: hedef, amaç, maksat15. قصد [قَصْد]Anlamı: hedef, amaç, maksat16. مأرب [مَأْرَب]Anlamı: hedef, amaç, maksat17. مبتغى [مُبْتَغًى]Anlamı: hedef, amaç, maksat18. محجة [مَحَجَّة]Anlamı: hedef, amaç, maksat19. مراد [مُرَاد]Anlamı: hedef, amaç, maksat20. مرام [مَرَام]Anlamı: hedef, amaç, maksat21. مرمى [مَرْمًى]Anlamı: hedef, amaç, maksat22. مقصد [مَقْصَد]Anlamı: hedef, amaç, maksat23. مقصد [مَقْصِد]Anlamı: hedef, amaç, maksat24. منية [مُنْيَة]Anlamı: hedef, amaç, maksat25. هدف [هَدَف]Anlamı: hedef, amaç, maksat26. هم [هَمّ]Anlamı: hedef, amaç, maksat27. وخي [وَخْي]Anlamı: hedef, amaç, maksat28. وطر [وَطَر]Anlamı: hedef, amaç, maksat -
10 garaz
rancor, grudge, spite, animosity, malice. - bağlamak/olmak /a/ to hold a grudge against. -
11 garaz
qərəz -
12 garaz, garez
rancour, grudge, animosity, spite -
13 garaj
garaż -
14 garez
garaz -
15 temşiye
= temşiyetа веде́ние дел, управле́ние дела́ми□
temşiye etmek — вести́ дела́, управля́ть дела́ми◊
temşiyei garaz etmek — пресле́довать свои́ коры́стные це́ли◊
-a temşiye vermek — побужда́ть к чему -
16 garez
-
17 garez
see garaz. -
18 garaj
autoopravna; garáž
См. также в других словарях:
garaz — gàraz m DEFINICIJA 1. namjera, cilj, želja 2. pakost, zloba, mržnja ONOMASTIKA pr.: Garàzlīć ETIMOLOGIJA tur. ← arap. ġaraḍ: namjera, intencija … Hrvatski jezični portal
garaż — {{/stl 13}}{{stl 8}}rz. mnż III, D. u; lm D. y || rzad. ów {{/stl 8}}{{stl 7}} pomieszczenie, w którym przechowuje się samochody <fr.> {{/stl 7}} … Langenscheidt Polski wyjaśnień
garaz — is., Ar. ġaraż 1) Hedef, amaç, maksat 2) Birine karşı güdülen kötülük etme isteği, kin Bağnaz, şu yahut bu düşünceye değil, düşünen kişiye, düşünmeye garazdır. N. Ataç Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller garaz bağlamak garazı olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
garaz bağlamak — birine karşı kin beslemek Bana garaz bağladığını seziyorum. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
garaz — (A.) [ ضﺮﻏ ] maksat … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
GARAZ — (C: Ağraz) Maksat, niyet, gaye, kasıt. Kötü niyet. Kin. * Ok atılan nişan. * Izdırab. Acı. * Zelillik … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
garaz — zarar vermek, kötü fikirli … Beypazari ağzindan sözcükler
GARAZ-ALUD — f. Garezi, hususi bir maksadı olan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
GARAZ-I ASLÎ — Asıl gaye, esas maksad … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
GARAZ-KÂR — f. Düşmanlıkla, eden, hased eden, kin güden … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
garaz (garez) — gizli düşmanlık; asıl maksat; erek; amaç; hınç … Hukuk Sözlüğü
