Перевод: со всех языков на турецкий

с турецкого на все языки

göz+yummak

  • 1 бармак аша карау

    göz yummak

    Татарча-Төрекчә сүзлек > бармак аша карау

  • 2 wink at

    göz yummak

    English to Turkish dictionary > wink at

  • 3 глаз

    göz
    * * *
    м, врз

    ве́рный глаз — şaşmaz göz

    у него́ плохи́е глаза́ — gözleri bozuk

    отвести́ глаза́ (в сто́рону) — gözünü ayırmak

    ••

    в мои́х глаза́х он ничто́ — gözümde bir hiçtir

    за глаза́ хва́тит / доста́точно — yeter de artar

    за глаз а́ (хвалить, говорить и т. п.)arkasından

    на глаз э́та кварти́ра мне ка́жется бо́льше — gözüme bu daire daha genişmiş gibi geliyor

    ра́ди прекра́сных / краси́вых глаз — kara gözleri / kaşları için

    с глазу на́ гла́з — baş başa

    дурно́й глаз — kem göz / nazar

    с закры́тыми глаза́ми — gözü kapalı

    с каки́ми глазами ты там пока́жешься? — oraya ne yüzle geleceksin?

    с пья́ных глаз — прост. sarhoş haliyle, tütsülü başıyla

    где бы́ли твои́ глаза́? — senin gözün neredeydi?

    гла́зом не моргну́в — gözünü kırpmadan

    и гла́зом моргну́ть не успе́ешь — göz kapayıp açıncaya kadar, göz açıp kapamadan

    мне сты́дно смотре́ть ему́ в глаза́ — yüzüne bakmaktan utanıyorum

    у меня́ в глазах двои́тся — çift görüyorum

    я его́ (и) в глаза́ не ви́дел — yüzünü bile görmedim

    у неё глаза́ на мо́кром ме́сте — gözü suludur

    не ве́рить свои́м глаза́м — gözlerine inanamamak

    бере́чь пу́ще гла́за — gözü gibi sakınmak

    броса́ться / лезть в глаза́ — göze çarpmak

    бить в глаза́ — göze batmak

    хоть глаз вы́коли — zifiri karanlık

    встать пе́ред глаза́ми — gözlerinin önüne gelmek

    закрыва́ть глаза́ на что-л.bir şeye göz yummak

    опусти́ть / поту́пить глаза́ — gözlerini (yere) indirmek

    отводи́ть / пря́тать глаза́ — gözlerini kaçırmak

    откры́ть кому-л. глаз а́ на что-л.birinin bir şeye gözünü açmak

    наско́лько хвата́ет / хвата́ло глаз — gözün alabildiğine

    попа́сться кому-л. на глаза́ — birinin gözüne ilişmek

    не попада́йся ему́ на глаза́! — gözüne görünme!

    поеда́ть глаза́ми — gözle yemek

    пробежа́ть глаза́ми — gözden geçirivermek

    прогляде́ть / просмотре́ть / вы́смотреть все глаза́ — gözleri yollarda kalmak

    ре́зать глаз / глаза́ — göze batmak

    сказа́ть пря́мо в глаза́ — yüzüne karşı söylemek

    скры́ться из глаз — gözden kaybolmak

    смотре́ть / гляде́ть сме́рти (пря́мо) в глаза́ — ölümle yüz yüze gelmek

    смотре́ть больши́ми глаза́ми на кого-что-л.hayret hayret bakmak

    он смотре́л во все глаза́ — göz kesilmiş bakıyordu

    уви́деть свои́ми (со́бственными) глаза́ми — (kendi) gözüyle görmek

    не спуска́ть глаз с кого-чего-л. — birinden, bir şeyden gözünü ayırmamak; birini, bir şeyi göz hapsine almak ( не выпускать из виду)

    стоя́ть пе́ред глаза́ми — gözlerinin önünden gitmemek

    с глаз доло́й - из се́рдца вон — gözden ırak olan gönülden de ırak olur погов.

    в чужо́м глазу́ сучо́к ви́дит, (а) в своём - бревна́ не замеча́ет — kendi gözündeki merteği görmez de elin gözündeki çöpü görür посл.

    Русско-турецкий словарь > глаз

  • 4 wink at

    göz kırpmak, göz yummak, görmemezlikten gelmek

    English-Turkish dictionary > wink at

  • 5 wink at

    göz kırpmak, göz yummak, görmemezlikten gelmek

    English-Turkish dictionary > wink at

  • 6 попустительствовать

    göz yummak, aşırı müsamaha göstermek

    Русско-турецкий словарь > попустительствовать

  • 7 pass by

    göz yummak, aldırmamak, geçip gitmek, geçmek, olarak tanınmak, yanından geçmek
    * * *
    geçip git
    * * *
    (to go past (a particular place): I was passing by when the bride arrived at the church; She passed by the hospital on the way to the library.) yanından geçmek

    English-Turkish dictionary > pass by

  • 8 let smth. pass unchallenged

    göz yummak, ses çıkarmamak

    English-Turkish dictionary > let smth. pass unchallenged

  • 9 let smth. pass unchallenged

    göz yummak, ses çıkarmamak

    English-Turkish dictionary > let smth. pass unchallenged

  • 10 йомып калу

    göz yummak, gizlemek

    Татарча-Төрекчә сүзлек > йомып калу

  • 11 connive

    v. göz yummak, görmemezlikten gelmek; hoşgörmek, suç ortağı olmak
    * * *
    1. gizlice işbirliği yap 2. göz yum
    * * *
    ((with at) to make no attempt to hinder (something wrong or illegal): Her mother connived at the child's truancy.) göz yummak, suç ortaklığı yapmak

    English-Turkish dictionary > connive

  • 12 Auge

    Auge <-s, -n> ['aʊgə] nt
    1) ( Sehorgan) göz; ( Sehvermögen) görme;
    \Auge in \Auge mit jdm biriyle göz göze;
    mit den \Augen zwinkern göz kırpmak;
    ich habe es mit eigenen \Augen gesehen onu kendi gözümle gördüm;
    etw im \Auge haben ( Staubkorn); gözüne bir şey kaçmış olmak; ( fig) bir şeyde gözü olmak;
    ein blaues \Auge haben gözü morarmış olmak;
    vor aller \Augen göz göre göre, herkesin gözü önünde;
    ein \Auge zudrücken ( fam) göz yummak, görmezden gelmek;
    beide \Augen zudrücken ( fig) görmezden gelmek;
    die \Augen offen halten gözünü açık tutmak;
    jdm die \Augen öffnen ( fig) birinin gözünü açmak;
    jdn aus den \Augen verlieren birini gözden kaybetmek;
    jdn nicht aus den \Augen lassen birini gözünden kaçırmamak;
    in meinen \Augen... benim gözümde...;
    jdn unter vier \Augen sprechen biriyle ağız ağıza konuşmak, biriyle kulak kulağa konuşmak, biriyle baş başa vererek konuşmak;
    ins \Auge fallen göze çarpmak;
    etw springt ins \Auge ( fig) bir şey göze çarpar;
    etw ins \Auge fassen ( fig) bir şeyi göz önüne almak;
    sich dat etw vor \Augen führen ( fig) bir şeyi gözünün önüne getirmek;
    gute/schlechte \Augen haben gözleri iyi görmek/görmemek;
    große \Augen machen ( fam) gözlerini belertmek;
    kein \Auge zutun gözüne uyku girmemek;
    mit bloßem \Auge çıplak gözle;
    so weit das \Auge reicht göz alabildiğine, göz görebildiği kadar;
    sie traute ihren \Augen nicht gözlerine inanamadı;
    ich habe die ganze Nacht kein \Auge zugetan ( fig) bütün gece gözüme uyku girmedi;
    mir wurde schwarz vor \Augen gözlerim karardı;
    \Auge um \Auge, Zahn um Zahn göze göz, dişe diş;
    aus den \Augen, aus dem Sinn ( prov) gözden ırak olan gönülden de ırak olur
    2) ( Punkt beim Spiel) puan, sayı
    3) ( beim Würfel) benek

    Wörterbuch Deutsch-Türkisch Kompakt > Auge

  • 13 condone

    v. göz yummak, affetmek, örtmek, telafi etmek
    * * *
    1. affet 2. bağışla
    * * *
    [kən'dəun]
    (to excuse or forgive: He could not condone lying.) hoş görmek, göz yummak

    English-Turkish dictionary > condone

  • 14 wink

    n. gözetme, göz işareti, an
    ————————
    v. gözetmek, göz yummak, kırpmak, göz kırpmak, yanıp sönmek, titreyerek parlamak, pırıldamak
    * * *
    1. göz kırp (v.) 2. göz kırpma (n.)
    * * *
    [wiŋk] 1. verb
    1) (to shut and open an eye quickly in friendly greeting, or to show that something is a secret etc: He winks at all the girls who pass; Her father winked at her and said: `Don't tell your mother about the present I bought her.') göz kırpmak
    2) ((of eg lights) to flicker and twinkle.) yakıp söndürmek, sinyal vermek
    2. noun
    (an act of winking: `Don't tell anyone I'm here', he said with a wink.) göz kırpma

    English-Turkish dictionary > wink

  • 15 Auge

    Auge n <Auges; Augen> ANAT göz;
    Auge um Auge! göze göz, dişe diş!;
    fam blaues Auge morarmış göz;
    ein Auge haben auf -in gözü -in üstünde olmak;
    ein Auge zudrücken ( bei -e) göz yummak;
    im Auge behalten -den gözünü ayırmamak ins Auge fallen göze çarpmak;
    ins Auge fassen -e girişmek;
    mit bloßem Auge çıplak gözle;
    so weit das Auge reicht göz alabildiğine;
    fam das kann leicht ins Auge gehen bu iş çok kazalı/tehlikeli;
    jemandem etwas vor Augen führen b-ne -i göstermek, açıklamak;
    mit einem blauen Auge davonkommen gözünün morardığıyla kalmak;
    sich (D) etwas vor Augen halten -i göz önünde bulundurmak;
    nicht aus den Augen lassen gözünü -den ayırmamak;
    fam er wird Augen machen! çok şaşıracak!;
    jemandem die Augen öffnen b-nin gözünü açmak;
    jemandem in die Augen sehen b-ne karşı alnı açık olmak;
    ich traute meinen Augen kaum gözlerime inanasım gelmedi;
    aus den Augen verlieren -i gözden kaybetmek;
    die Augen verschließen vor -i görmek istememek;
    unter vier Augen baş başa

    Deutsch-Türkisch Wörterbuch > Auge

  • 16 закрывать

    kapamak,
    kapatmak; örtmek
    * * *
    несов.; сов. - закры́ть
    1) врз kapamak, kapatmak

    закрыва́ть дверь — kapıyı kapamak

    закрыва́ть глаза́ — gözlerini kapamak / yummak

    закрыва́ть рот — ağzını yummak

    закрыва́ть грани́цу — sınırı kapamak

    закрыва́ть заво́д — fabrikayı kapatmak / tatil etmek

    закрыва́ть кни́ги в шкафу́ — kitapları dolaba kapamak

    закрыва́ть заседа́ние — oturumu kapamak

    закры́ть лицо́ рука́ми — iki elini / ellerini yüzüne kapamak

    закры́ть ребёнка одея́лом — çocuğa battaniye örtmek

    ••

    закрыва́ть глаза́ на что-л.bir şeye göz yummak

    закрыва́ть счёт (о вкладчике)hesabını kapatmak

    закрыва́ть рот кому-л. — birini susturmak; ağzını kapamak

    Русско-турецкий словарь > закрывать

  • 17 blink

    n. gözünü kırpıştırma, parıltı, ışıltı, bakış, nazar
    ————————
    v. kırpıştırmak, göz kırpmak, kırpmak; titreşerek parlamak, parlamak, ışıldamak; göz yummak, görmemezlikten gelmek, göz ardı etmek
    * * *
    1. titreşerek parla (v.) 2. bakış (n.) 3. yanıp sön (v.) 4. yanıp sönme (n.)
    * * *
    [bliŋk] 1. verb
    (to move (the eyelids) rapidly up and down: It is impossible to stare for a long time without blinking.) gözlerini kırpmak, kırpıştırmak
    2. noun
    (a rapid movement of the eyelids.) göz kırpma, gözlerini kırpıştırma

    English-Turkish dictionary > blink

  • 18 blink at

    v. göz atmak, hayret etmek, şaşırmak, görmemezlikten gelmek, göz yummak

    English-Turkish dictionary > blink at

  • 19 blink at

    v. göz atmak, hayret etmek, şaşırmak, görmemezlikten gelmek, göz yummak

    English-Turkish dictionary > blink at

  • 20 durchgehen

    durch|gehen
    I vi
    1) ( durch Tür) geçmek ( durch -den);
    der Zug geht durch tren aktarmasızdır, tren durmadan geçiyor
    2) ( Gesetz, Antrag) kabul edilmek
    3) ( toleriert werden) göz yummak;
    wir lassen das nicht länger \durchgehen buna artık göz yummayacağız
    4) ( weglaufen) kaçmak; ( Pferd) gemi azıya almak
    5) ( gehalten werden für) yerine geçmek ( für -in)
    6) ( fam) ( dazwischenpassen) geçmek (durch/unter içinden/altından)
    II vt (Text: prüfen) gözden geçirmek; ( überarbeiten) revize etmek

    Wörterbuch Deutsch-Türkisch Kompakt > durchgehen

См. также в других словарях:

  • göz yummak — 1) görmezlikten gelmek, hoş görmek, bağışlamak Vaadime sadık kalırım fakat inzibatsızlığa göz yummak olamaz. R. N. Güntekin 2) umudunu kesmek, umutsuzluğa düşmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • göz — is., anat. 1) Görme organı 2) Bazı deyimlerde, görme ve bakma Gözden geçirmek. Gözden kaybolmak. Göz önünde. Gözü keskin. 3) Bakış, görüş Bu sefer alacaklı gözüyle baktım. 4) Suyun topraktan kaynadığı yer, kaynak Asıl felaket bu pınara sırt… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yummak — sıkup kapamak, göz kapamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yümmek — (göz) yummak III, 64bkz: yummak …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • İGMAZ-I AYN — Göz yummak. Aldırmamak, görmemezlikten gelmek …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • idare etmek — 1) yönetmek, çekip çevirmek Aramızdan biri mesela ev sahibi Kâzım Bey müzakereyi idare etsin. R. N. Güntekin 2) tutumlu kullanmak Lakin siz, yine sabaha kadar kalacakmışız gibi idare edin mumu. R. N. Güntekin 3) yetmek, yetişmek Evler ve… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ayakaltında bırakmak — ezilmesine, yok olmasına göz yummak, korumamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • MÜSAMAHA — (C.: Müsamahât) Hoş görürlük, dikkat etmemek, aldırış etmemek. Kusurlara göz yummak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • TARF — Göz, bakış, nazar. Göz ucu. * Soyu temiz kimse. * Her şeyin nihayeti, sonu. * Göz kapaklarını yummak veya oynatmak. * Göze bir şey dokundurmakla yaşartmak. * Koz: Menazil i Kamer den bir menzil adı. (Kamer menzillerinden birisinde aslanın alnını… …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»