-
1 götürmek
( evine nach Hause) bringen; Kind ( okula zur Schule) bringen; Waren transportieren; (-e) zu einem Ergebnis führen; (-e jemandem) Grüße bestellen, ausrichten; jemandem den Rest geben, jemanden fertig machen; Krankheit jemanden dahinraffen; Kugel z.B. jemandem das Bein wegreißen; Mauer umreißen, wegspülen (durch Wasser); Gewinn, Überschuss ausgleichen, zunichte machen; Slang: jemanden abschleppen;alıp götürmek jemanden (ergreifen und) abführen;başarıya götürmek zum Erfolg führen;-e selam götürmek jemandem Grüße bestellen, ausrichten;-i sofraya götürmek jemanden zu Tisch führen;şaka götürmemek keinen Spaß verstehen -
2 götürmek
vt1) bringen (-e/-e in/nach), hinbringençocukları eve/okula götürdüm ich habe die Kinder nach Hause/in die Schule gebrachtonları nereye götürüyorsun? wo bringst du sie hin?2) führen (-e/-e nach/zu)zaferden zafere \götürmek von Sieg zu Sieg führen -
3 götürmek
вести́ довести́ отвести́ подвести́ своди́ть* * *-i, -den, -e1) нести́, относи́ть, уноси́тьbunları eve götürüyorum — я несу́ э́то домо́й
2) везти́, отвози́ть, увози́тьsizi araba ile götürürüm götürmek — я отвезу́ вас на маши́не
3) вести́, отводи́ть, уводи́тьçocuğu okula götürmek — отвести́ ребёнка в шко́лу
evine kadar götürmek — проводи́ть до до́ма
4) переноси́ть, перета́скиватьeşyaları götürmek — перевози́ть ве́щи
5) приводи́ть к чемуbaşarıya götürmek — привести́ к успе́ху
patika sizi ormanın kenarına götürür — тропи́нка вы́ведет вас на опу́шку ле́са
6) -i сноси́ть что; уноси́ть тж. перен.duvarı su götürdü — сте́ну снесло́ водо́й
hastalık çok insan götürdü — боле́знь мно́гих унесла́
7) выноси́ть, сноси́ть, переноси́тьbunu içi götürmez — она́ э́того не вы́несет
itiraz götürmez bir sesle — то́ном, не те́рпящим возраже́ний
şaka götürmemek — не переноси́ть шу́ток
8) подноси́тьkaşığı ağzına götürmek — поднести́ ло́жку ко рту
-
4 götürmek
1) (birine götürmek; biri için götürmek) фэхьын /хуэхьын (фехьы/ хуехь)4) (yanına, bitişiğine çekerek götürmek) бгъодэщэн/ бгъэдэшэн5) (yanına, bitişiğine taşıyarak götürmek) бгъодэхьын/ бгъэдэхьэн6) (yürüterek/çekerek götürmek) щэн/ шэн -
5 götürmek
1) В уноси́ть, относи́ть; отвози́ть; нести́götürüp vermek — отнести́, отда́ть, верну́ть
arabayı götürmek — отвести́ маши́ну
3) В переноси́ть, перета́скиватьeşyaları götürmek — перевози́ть ве́щи
4) Исх., Д приноси́ть (напр. новости)haber götürmek — сообщи́ть изве́стие
5) В, Д приводи́ть к чемуbaşarıya götürmek — привести́ к успе́ху
7) В доводи́ть до кра́йности8) В вбира́ть, вса́сывать, впи́тывать9) В перен. переноси́ть, выноси́ть, претерпева́тьşaka götürmemek — не понима́ть (не переноси́ть) шу́ток
-
6 götürmek
алып бару; җиткерү; илтү -
7 götürmek
доставлять, выносить, перевозить, приноситьİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > götürmek
-
8 götürmek
v. take, carry, take away, carry away, lead, guide, bear, bear away, conduce, get, lead on, put across, remove, take off, usher, whip off -
9 götürmek
birin -
10 götürmek
диал. южн.см. ketirmek -
11 götürmek
przynosić; sprowadzać -
12 götürmek
дегъэхьын, дыригъэхьын -
13 götürmek
πηγαίνω, συνοδεύω -
14 götürmek
استقلحمل -
15 götürmek
1. استقل [اِسْتَقَلَّ]Anlamı: taşımak, ulaştırmak veya koymak2. حمل [حَمَلَ]Anlamı: taşımak, ulaştırmak veya koymak -
16 götürmek
"to take (to), to take away; to drive; to carry, to convey, to transport; to bear, to put up with, to accept; to lead (to), to conduct to; to manage, to run (business, etc.); to arrest; to destroy; (geçmiþe) to carry sb to back (to sth); to gulp down" lüpletmek -
17 götürmek
1. /ı, dan, a/ to take (something) from (a place, someone) to (a place, someone). 2. /ı, dan, a/ to carry, convey, or transport (something) from (one place) to (another). 3. /ı, a/ to take (someone) to (a place). 4. /ı, a/ to accompany (someone) to (a place). 5. /ı/ to take away, remove, carry away, carry off. 6. /ı/ to take away, destroy, ruin. 7. /ı/ to cause the death of, kill off. 8. /ı/ to tolerate, stand for, bear, put up with. 9. /ı/ to be able to take up/in. 10. /a/ to lead to (a result, an end). 11. /ı/ (for the police) to take off, carry off, lead off, conduct (someone). 12. /ı/ to take away, take out. -
18 götürmek
aparmaq, götürmək -
19 götürmek
přivézt -
20 götürmek şekli
хыкIэ
См. также в других словарях:
götürmek — i 1) Taşımak, ulaştırmak veya koymak Hamalın biri, sırtına koca bir ayna vurmuş, götürüyordu. H. Taner 2) i, e Bir kimseyi bir yere kadar yanında yürütmek 3) i, e Bir şeyi yakından uzağa götürmek 4) Yerinden ayırıp uzağa atmak veya yok etmek Bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yaka paça etmek (veya götürmek) — hiçbir itiraz dinlemeden ve zorla, apar topar götürmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kelle götürmek — gereksiz bir aceleyle gitmek, koşturmak, acele davranmak İşi besbelli acele imiş... Bir koşturur ki sanırsın kelle götürüyor. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
kir götürmek — (bir şey) kirini belli etmeyecek bir renkte olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
pislik götürmek — (bir yeri) o yer, çok pis olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
tartışma götürmek (veya götürmemek) — bir konu tartışmaya açık olmak (veya olmamak) İki yandan gelen arabaların orada yolu tıkadığı tartışma götürmez. S. Birsel … Çağatay Osmanlı Sözlük
latife götürmek — şaka kaldırmak Hiç latife götürecek hâlim yokken, kendimi tutamadım; kahkahaları atmaya başladım. S. M. Alus … Çağatay Osmanlı Sözlük
müjde vermek (veya götürmek) — bir kimseye sevindirici, mutlu bir haberi ulaştırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
tevil götürmek — söz veya davranışa başka bir anlam verebilmek Ne kadar inkâr etse hırsızlığı tevil götürmüyordu. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
sel götürmek — 1) (bir yeri) çok yağmur yağmak 2) (bir yeri) çok yağmurdan dolayı bir bölgede, yollar zor geçilir duruma gelmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
sel seli götürmek — çok fazla sel olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük