-
1 gök
سماءعلياء -
2 gök
1. سماء [سماء]2. علياء [عَلْياء] -
3 gök ada
مجرة -
4 gök ada
مجرة [مَجَرَّة]Anlamı: samanyolu gibi bağımsız uzay adası, galaksi -
5 evren
1. المسكونة [المَسْكُونَة]Anlamı: gök varlıklarının bütünü, kâinat, kozmos2. المعمورة [المَعْمُورَة]Anlamı: gök varlıklarının bütünü, kâinat, kozmos3. بيئة [بِيئَة]Anlamı: kişinin içinde yaşadığı, ilişkide bulunduğu ortam4. جو [جَوّ]Anlamı: kişinin içinde yaşadığı, ilişkide bulunduğu ortam5. دنيا [دُنْيا]Anlamı: gök varlıklarının bütünü, kâinat, kozmos6. عالم [عالَم]Anlamı: gök varlıklarının bütünü, kâinat, kozmos7. كائن [كائِن]Anlamı: gök varlıklarının bütünü, kâinat, kozmos8. كون [كَوْن]Anlamı: gök varlıklarının bütünü, kâinat, kozmos9. محيط [مُحِيطٌ]Anlamı: kişinin içinde yaşadığı, ilişkide bulunduğu ortam10. ملكوت [مَلَكُوت]Anlamı: gök varlıklarının bütünü, kâinat, kozmos11. وسط [وَسَط]Anlamı: kişinin içinde yaşadığı, ilişkide bulunduğu ortam -
6 yıldız
1. سينمائي [سِينمَائِيّ]Anlamı: sinema ve müzik sanatçısı2. كوكب [كَوْكَب]3. كوكبة [كَوْكَبَة]4. نجم [نَجْم]5. نجمة [نَجْمَة] -
7 gurup
1. غروب [غُرُوب]2. مغرب [مَغْرِب]3. مغيب [مَغِيب] -
8 atmosfer
1. مهوى [مَهْوًى]2. هواء [هَوَاء] -
9 felek
1. حظ [حَظّ]Anlamı: talih, baht, şans2. دنيا [دُنْيا]Anlamı: dünya, âlem3. سماء [سماء]Anlamı: gök, gök yüzü4. عالم [عالَم]Anlamı: dünya, âlem5. نصيب [نَصِيب]Anlamı: talih, baht, şans -
10 gözlem evi
1. مرصاد [مِرْصاد]Anlamı: gök gözlemleri yapan yer2. مرصد [مَرْصَد]Anlamı: gök gözlemleri yapan yer -
11 meteor taşı
-
12 sema
1. سماء [سماء]Anlamı: gök, gökyüzü2. علياء [عَلْياء]Anlamı: gök, gökyüzü -
13 yıldırım
1. برق [بَرْق]2. صاعقة [صاعِقَة] -
14 akan yıldız
نيزك [نَيْزَك]Anlamı: güneş sistemine bağlı kesin yörüngesi bulunmayan küçük gök cismi, şahap, meteor -
15 astronom
فلكي [فَلَكِيّ]Anlamı: gök bilimci -
16 asuman
ثريا [ثُرَيَّا]Anlamı: gök, gökyüzü -
17 ay
1. شهر [شَهْر]Anlamı: yılın on iki bölümünden her biri2. قمر [قَمَر]Anlamı: yer yuvarlağının uydusu olan gök cismi, kamer -
18 galaksi
مجرة [مَجَرَّة]Anlamı: gök ada -
19 gökçe
سماوي [سَمَاوِيّ]Anlamı: gök ile ilgili, semavî -
20 güneş
شمس [شَمْس]
- 1
- 2
См. также в других словарях:
gok — sb., ket, gok, kene; et gok i nødden … Dansk ordbog
Gok — may refer to: *Göktürks, a Turkic people of ancient Central Asia. *Gok Wan, a British fashion consultant, author and television presenter … Wikipedia
Gök-su — Gök su, der Kalykadnos der Alten, der Saleph des Mittelalters, Fluß im türk. Wilajet Adana (Kleinasien), mündet nach 200 km ins Mittelländ. Meer. Im G. ertrank 1190 Kaiser Friedrich Barbarossa … Kleines Konversations-Lexikon
GOK — (God only knows) no one knows, who knows? (Internet Slang) … English contemporary dictionary
gok't — variant of gucked, foolish … Useful english dictionary
gök — is., ğü 1) İçinde gök cisimlerinin hareket ettiği sonsuz boşluk, uzay, sema, asuman, feza 2) Yeryüzü üzerine mavi bir kubbe gibi kapanan boşluk, sema Süngülerini, çelikten birer parmak gibi göğe kaldırmışlar. R. E. Ünaydın 3) Gökyüzünün, denizin… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Gok — Carl Gottfried Gok (* 1. November 1869 in Altshausen; † 11. August 1945 in Hamburg Sankt Pauli)[1] war ein deutscher Geschäftsmann und Politiker (DNVP). Gok gehörte von 1924 bis 1930 und von 1932 bis 1936 dem Reichstag an. Inhaltsverzeichnis 1… … Deutsch Wikipedia
GÖK — Die Gesellschaft Österreichischer Kakteenfreunde wurde 1930 zur Förderung der sukkulenten Pflanzenwelt gegründet. Sie ist in Zweigvereine gegliedert, die als selbständige Vereine agieren, und hat derzeit rund 1.000 Mitglieder. Als Publikation… … Deutsch Wikipedia
Gok Wan — Born 9 September 1974 (1974 09 09) (age 37) Leicester, United Kingdom Residence London, UK … Wikipedia
Gök-Tepe — (unrichtig Geok Tepe). fester Platz in der Achat Tekke Oase der russ. asiat. Transkaspischen Provinz, an der Transkaspischen Bahn. Dabei liegen die Dörfer G. oder Arab mit etwa 1500 Einw. und G. oder Bogadsche mit 1600 Einw., beide von Tekke… … Meyers Großes Konversations-Lexikon
Gök-Irmak — Gök Irmak, l. Nebenfluß des Kisil Irmak in Kleinasien … Kleines Konversations-Lexikon