-
1 bitte
lütfen;Entschuldigung! — \bitte! affedersiniz! — rica ederim!;( wie) \bitte? (nasıl) efendim?, buyur?;ja, \bitte? evet efendim?;\bitte nach Ihnen! rica ederim, önce siz buyurun!;zahlen \bitte! hesabı lütfen!;na \bitte! al işte!;\bitte, wie du willst rica ederim, nasıl istersen -
2 поддакивать
несов.; сов. - подда́кнутьevet (efendim) demek, sözünü... diye / diyerek tasdik etmek -
3 да
evet* * *I частица1) утв. evet; ya; haпридёшь? - Да. — gelir misin? - Evet
да-а, стра́нно... — ya-a, acayip...
да! чуть бы́ло не забы́л — ha, az kaldı unutuyordum
2) вопр. sahi mi?; yok canım?; değil mi?; efendim?да что ты / вы? — yok canım?
придёшь, да? — gelirsin, değil mi?
Хаса́н! - Да? — Hasan! - Efendim?
да ну? — yok canım?, deme!
да ра́зве э́то недоста́ток? — canım bu da bir kusur mu?
да что (там) кни́ги, он и газе́т не чита́ет! — kitap ne söz, gazete okumuyor!
да что там кни́ги, хоть бы газе́ты чита́л... — bırak(ın) kitapları, gazete okusa...
да ты сади́сь! — otur sen
да сади́сь же ты (наконе́ц)! — otursana!
да нет, тебе́ так показа́лось — yok canım, sana öyle gelmiş
да ра́зве э́то челове́к? — o da sanki adam mı?
да ра́зве я мог поду́мать, что... —... aklıma gelir miydi hiç?
да ты не расстра́ивайся! — üzme kendini sen!
да кто за него́ пойдёт (за́муж)? — onunla hangi kadın evlenir ki?
да замолчи́шь ты и́ли нет?! — susacak mısın, susmayacak mısın?!
да ты опо́мнись! — efendi, kendine gel!
да ты влюбле́на в него́! — ayol sen âşıksın bu adama!
да посто́й ты! — dur yahu!
4) ( пусть)...sınда здра́вствует... ! — yaşasın... !
да поги́бнет / сги́нет... ! — kahrolsun... !
да бу́дет вам изве́стно, что... — haberiniz olsun ki...
да прости́т мне чита́тель,... — okurlar bağışlasın beni,...
••II союзвот э́то да! (при удивлении) — vay canına!
1) соед. bir de, ileсосна́ да ель — (bir) çam bir de göknar
вдоль доро́ги - все поля́ да поля́ — yol boyu hep tarlalar
2) присоед. hem (de); bir de; da(я) купи́л кни́гу да ещё каку́ю интере́сную — bir kitap aldım, hem de çok ilginç bir kitap
да и́зредка наве́дывался к бра́ту — arada bir de kardeşini görmeye giderdi
да я и не жа́луюсь — yakındığım da yok zaten
да и что э́то тебе́ даст? — hem bu ne kazandırır sana?
да и вре́мени у меня́ не́ было — vaktim de yoktu (zaten)
3) против. ( однако) ama -
4 что
I мест. - чего́, чему́, чем, о чём1) вопр. neчто с тобо́й? — neyin / nen var?
что у вас с рука́ми? — ellerinizin hali ne?
что с ним происхо́дит? — ne oluyor ona?
в чём де́ло? — ne var? ne oldu?
что тут смешно́го? — bunda gülünecek ne var?
в чём причи́на неуда́чи? — başarısızlığın nedeni nedir?
что тебе́ (в нём / в ней) понра́вилось? — nesini beğendin?
в чём его́ обвини́ли? — ne yapmakla suçlandı?
за что его́ уво́лили? — neden dolayı azledildi?
2) относ. şuсде́лайте вот что:... — şunu yapın:...
вот что я тебе́ скажу́:... — sana diyeceğim şu:...
что ни де́лай, на него́ не угоди́шь — her ne yapsan ona yaranamazsın
что ни говори́,... — sen ne dersen de,...
3) → сказ. nasılчто больно́й? — hasta nasıl?
что пого́да? - По́ртится — hava nasıl? - Bozuyor
4) вопр., → нареч. ( почему) ne, neye, niye, niçinчто / чего́ ты торо́пишься? — ne acele ediyorsun?
чего́ ты ждёшь / ме́длишь? — ne duruyorsun?
а чего́ его́ ждать? — ne var onu bekleyecek?
и чего́ я его́ не послу́шал? — ne dedim de onu dinlemedim?
что ж ты тогда́ не сообщи́л? — öyle de niye haber vermedin?
что он так кричи́т? — neden böyle bağırıyor?
чего́ ты ле́зешь / вме́шиваешься? — sen ne karışıyorsun?
спроси́, чего́ она́ пла́чет? — neye ağlıyor, bir sor
5) вопр., относ., разг. ( сколько) ne, kaçво что э́то обойдётся? — kaça çıkar (bu)?
что возьмёшь за па́ру? — çiftine ne istiyorsun?
что сто́ят все его́ обеща́ния?! — vaitlerinin tümü kaç para eder ki?!
что бы́ло сил — olanca / var gücü ile
что то́лку / про́ку? — neye yarar?
6) относ. ( который)...dakiдом, что стои́т на углу́ — köşe başındaki ev / apartman
7) неопр., разг. ( что-нибудь) bir şeyчуть что - сра́зу сообщи́ — bir şey olursa derhal haber ver
е́сли что зна́ешь - говори́ — bir bildiğin varsa söyle
8) ( очень многое) nelerчего́ там то́лько нет! — orada neler yok neler! orada yok yok!
чего́ он то́лько не наговори́л! — söylemedik lakırdı bırakmadı
чего́ они́ то́лько не де́лали ра́ди э́того! — bunun için neler yapmazlardı ki!
что наро́ду-то на пло́щади! — meydan mahşer gibi! meydan kalabalık mı kalabalık!
9) относ. neрасска́зывай то, что ви́дел — ne gördüysen onu anlat
всё то, что сде́лано... — yapılanların tümü...
всё то, что им напи́сано... — onun yazdıklarının tümü...
пе́рвое, что прихо́дит на ум,... — ilk akla gelen,...
пе́рвое, что броса́ется в глаза́,... — ilk göze çarpan şey...
он сде́лал всё, что мог — yapabileceğini yaptı, elinden ne geldiyse yaptı
здесь есть всё, что ну́жно — ne lazımsa burada hepsi var
он трудолюби́в, чего́ нельзя́ сказа́ть о его́ бра́те — kendisi çalışkandır, kardeşi için ise aynı şey söylenemez
бери́ что хо́чешь — istediğini al, ne istiyorsan onu al
с ним произошло́ то, чего́ он бо́льше всего́ опаса́лся — en çok korktuğu başına geldi
э́то все, что я могу́ сказа́ть — söyleyeceklerim bundan ibaret
и что са́мое ва́жное,... — en önemlisi de,...
и что ещё ху́же,... — daha da kötüsü,...
10) вопр. ( при переспросе) efendim?что ты?, что вы? — efendim?
••э́то ты писа́л? - Да, а что? — sen mi yazdın bunları? - Evet, ne olmuş?
а что, ра́зве непра́вильно? — ne olmuş, yanlış mı?
на что тебе́ э́ти де́ньги? — ne yapacaksın bu parayı?
а адвока́т-то на что? — avukat ne güne duruyor?
уж на что он терпели́в, и то не вы́держал — her ne kadar sabırlıysa da dayanamadı
остава́ться здесь не́ к чему — burada kalmakta bir mana yok, burada kalmaya gerek yok
ни за что не прощу́! — asla affetmeyeceğim!
ни за что на све́те — dünyada
поги́бнуть ни за́ что ни про́ что — güme gitmek
э́то совсе́м ни к чему́ — buna hiç gerek yok
верну́ться ни с чем — eli boş dönmek
при чём тут маши́на? — arabanın bununla ne ilgisi var?
что поде́лаешь / де́лать,... — ne yaparsın,...
что э́то за стано́к? — bu ne tezgahı?
что э́то за стано́к? — bu ne biçim tezgah (böyle)?
ну что ты за челове́к?! — sen ne adamsın be!
ты до́ктор, что ли? — sen doktor musun, nesin?
да что ты?! что ты говори́шь?! — yok canım? deme!
пойти́ (мне) в кино́, что ли? — sinemaya mı gitsem (ne etsem?)
II союзс чего́ бы э́то? — sebebi ne ola ki?
1) kiя хочу́ сказа́ть, что... — şunu söylemek isterim ki,...
изве́стие о том, что он прие́хал — (onun) geldiği haberi
ду́маю, что он вернётся — döner sanırım
я так уста́л, что... — o kadar yoruldum ki,...
река́ така́я широ́кая, что... — nehir o kadar geniştir ki,...
тот факт / то обстоя́тельство, что рабо́та завершена... — işin tamamlanmış olması...
2) kiчто ни день, то дождь — gün geçmez ki yağmur yağmasın
что ни уви́дит, про́сит — her ne görse ister
у него́ что ни удар, то ве́рный гол — bir şut çekti mi sağlam gol
3) уст. ( словно) gibiлёгкий, что пёрышко — tüy gibi hafif
4) (ли... ли) ha... ha...;... olsun,... olsunчто так, что э́так- всё равно́ — ha öyle ha böyle, ikisi de bir
что до́ма, что на рабо́те... — evde olsun, işte olsun...
См. также в других словарях:
evet efendimci — is. Kendine özgü bir düşüncesi olmadığından veya hoş görünmek için karşısındakinin her sözüne evet efendim diyen kimse … Çağatay Osmanlı Sözlük
efendim — ünl. 1) Bir sesleniş karşısında buradayım anlamında kullanılan bir söz Hasan! Efendim! 2) Anlaşılmayan bir sözü tekrarlatmak için söylenen bir söz Ne, ne, ne, ne dediniz efendim! 3) Karşı çıkma, paylama cümlesini pekiştirmek için söylenen bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
soğukluk — is., ğu 1) Soğuk olma durumu, soğuk bir etki yapan şeyin özelliği, bürudet Yatağımın içinde bu takır takır tahtaların soğukluğunu, sertliğini duyar gibi olurdum. A. Ş. Hisar 2) Yemeğin sonunda yenen meyve, hoşaf, komposto vb. şeyler 3) Hamamlarda … Çağatay Osmanlı Sözlük
Vocabulario turco — Expresiones comunes En el idioma turco podemos encontrarnos las siguientes expresiones que se emplean profusamente en la vida diaria: ● Merhaba Hola ● Alo o efendim (respondiendo al teléfono) ● Efendim mi estimada persona (una forma educada de… … Enciclopedia Universal