-
1 sahibi ol
have got -
2 sahibi bilinmeyen define
n. treasure trove -
3 sahibi bulandır
finders keepers -
4 sahibi olma
n. possession -
5 sahibi olmak
v. have possession of -
6 sahibi tarafından kullanılan
adj. drive yourself -
7 sahibi tartışmalı bölge
n. no man's land -
8 sahibi çıkmamış
adj. unclaimed -
9 çiftlik sahibi
n. farmer, rancher, ranchman, cowman--------çiftlik sahibi (büyük)n. planter* * *rancher -
10 arsa sahibi
landholding -
11 at sahibi
liveryman -
12 emlak sahibi
landlord -
13 eşya deposu sahibi
warehouseman -
14 ev sahibi
1. homeowner 2. host 3. householder 4. host (n.) -
15 fabrika sahibi
industrialist -
16 ince zevk sahibi
epicure -
17 köle sahibi
slaveholder -
18 maharet sahibi ol
have a mastery of -
19 mal sahibi
n. proprietor, owner, proprietary, possessor* * *1. landlord 2. owner 3. possessor 4. proprietor -
20 meslek sahibi
careerist
См. также в других словарях:
Sahibi-Fetwa — (Herr der Urtheilssprüche), Benennung des Groß Mufti. Sahib Kalem, so v.w. Schreiber, Schriftsteller … Pierer's Universal-Lexikon
Sahibi Fetwa — Sahibi Fetwa, d.h. Herr der Urtheilssprüche, Titel des Großmufti … Herders Conversations-Lexikon
ev sahibi — is. Evi veya konutu yasalara göre tasarrufu altında bulunduran, evin sahibi olan kimse, mülk sahibi Salacak ta otururken ev sahibimizin bir kızı vardı. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
hayır sahibi — sf. Hayırsever Ne yapacağımı düşünürken içeriden bir hayır sahibi radyoyu açtı. B. Felek … Çağatay Osmanlı Sözlük
iş güç sahibi — is. Bir işi, bir görevi olan kimse Bunlar dükkân, tezgâh, iş güç sahibi adamlar. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
keramet sahibi — sf. Keramet gösterebilen (kimse) Soylu Seyfullah Paşa, hakikaten keramet sahibi bir adamdı. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
söz sahibi — is. Bir konuda bilgisi veya yetkisi olan kimse Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller söz sahibi olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
şöhret sahibi — sf. Ün kazanmış Şöhret sahibi imza, güçlük çekmezdi eserine alıcı bulmakta. Y. Z. Ortaç … Çağatay Osmanlı Sözlük
döl döş sahibi olmak — çocuk ve torunları bulunmak Gün gelir, evlenir, döl döş sahibi olur, durulur. C. Uçuk … Çağatay Osmanlı Sözlük
torun torba sahibi olmak — torun tosun sahibi olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
mal sahibi mülk sahibi, hani bunun ilk sahibi — malı mülkü yüzünden kendini üzüntüye kaptırmamak veya malı mülkü ile övünmemek gerektiğini anlatan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük