-
1 esasat
(-tı)осно́вы; основны́е положе́ния; но́рмы (чего-л.)
См. также в других словарях:
esâsât — (A.) [ تﺎﺱﺎﺱا ] asıllar, esaslar … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
ESASAT — (Esas. C.) Esaslar. Temeller, kökler … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
CİHAD — (Cehd. den) Düşman ile muharebe. İlim ve imanla, sözle, fiile, mal ve canla bütün kuvvetini sarf etmek. Allah (C.C.) yolunda muharebe. Din için çalışmak. Erkân ı imâniye ve esasât ı diniyeyi muhafaza ve imânı takviye için cehd ve gayret etmek.… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
EHL-İ KİTAB — f. Allah ın gönderdiği kitaplara inanan. * Müslüman, Hristiyan veya Yahudi olan. (Hakiki Hristiyanlık veya Yahudilikten çıkmamış bulunan.)(Kur an ı Kerim, o cümlede ehl i kitabı imana teşvik etmekle, onlara bir ünsiyet, bir sühulet gösteriyor.… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
EİMME-İ İSNÂ AŞER — On iki imâm. Silsile i sâdâttan olup müceddit olan imâmlar hakkındaki bir tâbirdir. Bu zâtlar esasât ı İslâmiye ve hakaik i Kur âniye ve imâniyenin, dini esasların ve şeriatın muhafazasına çalışan, saltanat işlerine karışmayan mânevi riyâset ve… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
FEYZ — (C.: Füyuz) Bolluk, bereket. * İlim, irfan. Mübareklik. * Şan, şöhret. * İhsan, fazıl, kerem. Yüksek rütbe almak. * Suyun çoğalıp çay gibi taşması. Çok akar su. * Bir haberi fâş etmek. * İçindeki düşüncesini izhar etmek.(Hakaik ı imaniye ve… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İBN-İ RÜŞD — (Kadı Muhammed Bin Ahmed) (Hi: 514 595) Endülüs Devleti zamanında yetişen bir filozoftur. Kurtuba da doğmuştur.(Kur an vahiy olmakla beraber delâil i akliye ile te yid ve tahkim edilmiş. Evet kâmil ukalânın ittifakı buna şâhiddir. Başta ulema i… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük