-
1 esaret
-
2 esaret
-
3 esaret
1) плен; нево́ля2) ра́бство, кабала́ тж. перен.esaret altında bulundurmak — а) держа́ть в нево́ле; б) закабали́ть
esaret zincirine vurmak — закабали́ть
mânevî esaret — духо́вное порабоще́ние
sömürge esareti — колониа́льное и́го
-
4 esaret
әсирлек; тоткынлык -
5 esaret
n. captivity, slavery, enslavement, bondage, enthrallment, enthralment, servitude, thraldom, thralldom* * *enslavement -
6 esaret
bindestî -
7 esaret
-
8 esaret
ГЪЭРЫГЪ(Э) -
9 esaret
(savasta) αιχμαλωσία (kolelik) Βουλεία, σκλαβιά -
10 esaret
slavery, captivity, bondage -
11 esaret
,-ti 1. slavery. 2. captivity. -
12 esaret
əsarət -
13 tutsaklık
captivity esaret, esirlik
См. также в других словарях:
esaret — is., Ar. esāret 1) Kölelik, tutsaklık, esirlik Esaretimin geri kalan müddetini bu ümitle geçirmeye başladım. A. Mithat 2) Boyunduruk 3) mec. Hâkimiyet altında bulunma Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller esarette kalmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
esâret — (A.) [ ترﺎﺱا ] tutsaklık … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
ESARET — Esirlik. Kölelik. Kullara kendini teslim etmiş olmak. Başka milletten olanlara boyun eğmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TAHT-I ESARET — Esaret altı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ESARET-İ HAYVANÎ — Hayvanlara yakışır bir esirlik. Zulüm, işkence ve haksızlık içinde hayat geçirmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MERARET-İ ESARET — Esirliğin acılığı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
inculuk — esaret, ubudiyet, kölelik … Çağatay Osmanlı Sözlük
boyunduruk — is., ğu 1) Çift süren veya arabaya koşulan hayvanların birlikte yürümelerini sağlamak için boyunlarına geçirilen bir tür ağaç çember 2) mim. Kapı veya pencere vb. açıklıkların üzerine konulan ağaç, taş veya beton kiriş, lento 3) Mengenenin üst… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kölelik — is., ği Köle olma durumu, esirlik, kulluk, esaret Birleşik Sözler kölelik düzeni kulluk kölelik toprak köleliği … Çağatay Osmanlı Sözlük
tutsaklık — is., ğı Tutsak olma durumu, esirlik, esaret … Çağatay Osmanlı Sözlük
bertas — memlukiyet, esaret, abdiyet, kölelik, gulami, bendegi … Çağatay Osmanlı Sözlük