-
1 buğday ekmeği
whole wheat bread -
2 çavdar ekmeği
n. pumpernickel bread, rye bread* * *1. black bread 2. pumpernickel 3. rye bread -
3 hamburger ekmeği
crumpet -
4 mısır ekmeği
n. pone* * *1. corn bread 2. cornbread 3. graham bread 4. pone -
5 sandviç ekmeği
roll -
6 tava ekmeği
griddle bread -
7 aşai rabbani ayini ekmeği
n. wafer, consecrated wafer -
8 kendi ekmeği ile oynamak
quarrel with one's bread and butter -
9 muz ekmeği
n. banana bread -
10 saçta pişirilen mısır ekmeği
n. corn cake -
11 tam buğday ekmeği
n. wholewheat bread -
12 yulaf ekmeği
n. oat bread -
13 mısır ekmeği
corn bread -
14 sandviç ekmeği
rolls -
15 tost ekmeği
sliced bread for toasting -
16 çavdar ekmeği
rye bread -
17 ev
"1. house, home, dwelling. 2. institution, house, home. 3. club, center, social hall. 4. house, commercial establishment. 5. family, household. - açmak 1. to set up a house, move in. 2. to get married and set up housekeeping. - adamı family man. - alma, komşu al. proverb Neighbors are of first importance. - altı ground floor of a house used as a granary and stable. -de arama law house search. - bakmak to look for a house. -e bakmak 1. to take care of the family, care for a household. 2. to look after a house, watch over a house. 3. to keep house. - bark 1. home, everything that makes up a home; household, family. 2. house, place where one lives. - bark sahibi married man. - basmak to raid a house. - bekçiliği etmek to be always at home. - bozmak to break up a home. -in direği pillar of a home, mainstay of a family. - ekmeği homemade bread. - eşyası furniture, effects. - ev from house to house. - gailesi worries of a house and family. -e gitmek to go home. - halkı household, family. - hayvanı domestic animal. -e hırsız girdikten sonra kapıya kilit takmak to lock the barn door after the horse is stolen. -lerden ırak/uzak.... colloq. May it not happen to anybody!/May it not befall you! - idaresi 1. the management of a household. 2. home economics. - işi housework. - işletmek to run a brothel. - kadını 1. housewife. 2. a good housekeeper, a good housewife. -de kalmak 1. to stay home. 2. to be an old maid. - kirası rent, house rent. - kumaşı homemade material. -deki pazar/hesap çarşıya uymaz. proverb Not everything works out exactly the way you expect it will. - sahibesi 1. hostess. 2. landlady. - sahibi 1. host. 2. landlord. - sanatları domestic arts and crafts. -i sırtında homeless; vagabond. -lere şenlik colloq. 1. What a disaster!/What a bungle! 2. May it not happen to anybody!/May it not befall you! - tutmak to rent a house. - yemeği homemade food. " -
18 glüten
gluten. - ekmeği gluten bread. -
19 haşhaş
opium poppy. - ekmeği a bread made with poppy seeds. -
20 kepek
1. bran. 2. dandruff, scurf. - ekmeği whole-wheat bread. - unu whole-wheat flour.
- 1
- 2
См. также в других словарях:
ekmeği ekmekçiye ver, bir ekmek de üste ver — verilecek ücret ne kadar çok olursa olsun, her iş uzmanına yaptırılmalıdır anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
er ekmeği, meydan ekmeği — kadın, kocasının kazancını rahatça yer anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
çarşı ekmeği — is. Çarşıda satılan, has undan yapılmış ekmek türü … Çağatay Osmanlı Sözlük
çavdar ekmeği — is. Çavdar ve buğday unu karışımından yapılan ekmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
dürüm ekmeği — is. Dürüm yapmakta kullanılan ekmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
er ekmeği — 1. is. Kocanın getirdiği ekmek 2. is., hlk. Sahur yemeği … Çağatay Osmanlı Sözlük
ev ekmeği — is. Ev tipi fırınlarda veya tandırlarda mayalı hamurdan pişirilen çeşitli boyda ve kalınlıkta ekmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
glüten ekmeği — is. Şeker hastalığı olanlar için yapılan nişastasız ekmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
halk ekmeği — is. Belediyelerce indirimli fiyata satılan ekmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
köy ekmeği — is. Tandır, sac, fırın vb.nde pişirilen bir tür pide veya somun … Çağatay Osmanlı Sözlük
mısır ekmeği — is. Mısır unu, tuz ve suyun karışımı yoluyla yapılan hamurun bir kap içinde pişirilmesiyle hazırlanan ekmek türü … Çağatay Osmanlı Sözlük