-
61 Homosexueller
-
62 Industrielle
-
63 Industrieller
-
64 Extremitäten
Extremitäten [ɛkstremi'tɛ:tən]pl ekstremiteler pl, eller ve ayaklar pl -
65 Hand
el;an \Hand von yoluyla;aus erster/zweiter \Hand birinci/ikinci elden;von \Hand elden;jdm die \Hand geben birine eline vermek;jdm die \Hand schütteln birinin elini sıkmak, biriyle tokalaşmak;linker/rechter \Hand sol/sağ elde;linker/rechter \Hand sehen Sie... sol/sağ elde... görüyorsunuz;eine \Hand voll bir tutam [o avuç dolusu];alle Hände voll zu tun haben ( fam) işi başından aşkın olmak;etw aus der \Hand legen bir şeyi elinden bırakmak;etw in die \Hand nehmen bir şeyi eline almak; ( fig) bir şeyi ele almak;in die Hände klatschen el çırpmak;etw zur \Hand haben bir şeyi el altında bulundurmak, bir şey elinde bulunmak;jds rechte \Hand sein ( fig) birinin sağ kolu olmak;zwei linke Hände haben ( fam) elinden bir şey gelmemek;sich mit Händen und Füßen verständigen ( fam) el kol yordamıyla anlaşmak;sich mit Händen und Füßen gegen etw wehren ( fam) bir şeye canla başla karşı koymak;mit leeren Händen eli boş olarak, elini kolunu sallaya sallaya;ein gutes Blatt auf der \Hand haben eli iyi olmak;\Hand und Fuß haben tutarlı olmak;die \Hand im Spiel haben bir işte parmağı olmak;es lässt sich nicht von der \Hand weisen, dass...... olduğu yadsınamaz;\Hand in \Hand el ele;\Hand in \Hand mit jdm arbeiten biriyle el ele çalışmak;freie \Hand zu etw haben bir şey yapmakta serbest olmak;das liegt auf der \Hand bu elle tutulur gözle görülür;von der \Hand in den Mund leben elden ağıza yaşamak;er ist bei ihnen in guten Händen onların yanında iyi ellerdedir;in festen Händen sein ( fam) sözlü olmak;etw von langer \Hand planen bir şeyi uzun uzadıya planlamak;etw unter der \Hand verkaufen bir şeyi el altından satmak;jdm etw zu treuen Händen übergeben birine bir şeyi emanet vermek;jdm etw in die \Hand drücken birinin eline bir şey sıkıştırmak;jdm in die Hände fallen birinin eline düşmek;etw aus der \Hand geben bir şeyi elinden çıkarmak;jdn in der \Hand haben birini avcunun içinde tutmak;jdm aus der \Hand lesen birinin el falına bakmak;zu jds Händen birinin eline, birine verilmek üzere;Hände hoch! eller yukarı!;Hände weg! çek elini!;eine \Hand wäscht die andere ( prov) bir el bir eli yıkar, iki el bir yüzü yıkar -
66 hoch
hoch <höher, am höchsten> [ho:x]I adjdas ist drei Meter \hoch bunun yüksekliği üç metredir;ein hohes Amt yüksek bir makam;ein hoher Beamter yüksek mevkiide bir memur;im hohen Norden uzak kuzeyde;das hohe Haus yüksek ev;ein hohes Tier ( fam) önemli birisi;das ist mir zu \hoch ( fam) buna aklım ermez2) ( Ton) yüksek, incein hohem Alter sein ileri yaşta olmak; ( Geldstrafe) ağır;hohe Steuern ağır vergiler4) ( Bedeutung) önemli;hohe Ehre büyük şeref5) in hohem Maß büyük ölçüdeII adv1) ( nach oben) yukarı;Hände \hoch! eller yukarı!;\hoch hinauswollen ( fam) yükseklerde dolaşmak, gözü yükseklerde olmak;wenn es \hoch kommt ( fam) haydi haydi, olsa olsa2) ( in einiger Höhe) yüksek;\hoch am Himmel yükseklerde;\hoch oben yükseklerde;es geht \hoch her cümbüş var;\hoch pokern ( fig) yüksek oynamak;\hoch setzen yüksek bir yere oturtmaketw jdm \hoch anrechnen bir şeyden dolayı birini çok takdir etmek;etw \hoch und heilig versprechen ( fam) bir şeye yemin billâh ederek söz vermek4) math üs;drei \hoch sieben üç üssü yedi -
67 Mann
1) erkek; ( Erwachsener) adam;ein junger/gestandener \Mann genç/kelli felli bir adam;ein \Mann, ein Wort sözünün eri;\Mann gegen \Mann kämpfen teke tek dövüşmek;\Mann über Bord! naut denize adam düştü!;alle \Mann an Deck! naut bütün eller güverteye!;der \Mann auf der Straße ( fig) sokaktaki adam;ein \Mann des Volkes halk adamı;ein gemachter \Mann sein ( fam) köşeyi dönmüş olmak;letzter \Mann son adam;etw an den \Mann bringen ( fam) bir şeyi satmak;seinen \Mann stehen kendi göbeğini kendi kesmek, kendi kanatlarıyla uçmak;von \Mann zu \Mann erkek erkeğe;mein lieber \Mann! ( fam) canım efendim!;\Mann, oh \Mann! ( fam) vay canına!;mach schnell, \Mann! ( fam) çabuk ol, be adam!;den toten \Mann machen ( fam) suyun üstünde ölü numarası yapmak2) (Ehe\Mann) koca, eş;ihr verstorbener/erster \Mann ölen/ilk kocası [o eşi] -
68 Industrielle
Industri'elle (Industri'eller) m <→ A> průmyslník m -
69 Industrieller
Industri'elle (Industri'eller) m <→ A> průmyslník m -
70 Intellektuelle
Intellektu'elle f <→ A> intelektuálka fIntellektu'elle (Intellektu'eller) m intelektuál m -
71 Intellektueller
Intellektu'elle (Intellektu'eller) m intelektuál m
См. также в других словарях:
Eller [1] — Eller, Baum, so v.w. Erle … Pierer's Universal-Lexikon
Eller [2] — Eller, 1) Joh. Theodor, geb. 1689 zu Plötzkau in Anhalt, wurde 1735 königlich preußischer Leibarzt, später unter Friedrich II. Geheimer Rath u. Director des Collegium medicum in Berlin, wirkte hauptsächlich zur Begründung der Charité u. starb… … Pierer's Universal-Lexikon
Eller [1] — Eller, Baum, s. Erle … Meyers Großes Konversations-Lexikon
Eller [2] — Eller, 1) Dorf im preuß. Regbez. Koblenz, Kreis Kochem, an der Mosel und der Staatsbahnlinie Perl Koblenz, mit kath. Kirche, treibt Weinbau, Weinhandel und hat (1900) 625 Einw. – 2) Dorf im preuß. Regbez. und Landkreis Düsseldorf, Knotenpunkt der … Meyers Großes Konversations-Lexikon
Eller [3] — Eller, Elias, Sektierer, s. Zioniten … Meyers Großes Konversations-Lexikon
Eller — Eller, Baum, s.v.w. Erle … Kleines Konversations-Lexikon
Eller [2] — Eller, Dorf im preuß. Reg. Bez. und Landkr. Düsseldorf, (1900) 6119 E.; Blechwalzwerk … Kleines Konversations-Lexikon
Eller [3] — Eller, Elias, s. Ellerianische Sekte … Kleines Konversations-Lexikon
Eller [1] — Eller, Elias, geb. 1690 zu Rohnsdorf im Bergischen, Bandweber und Bürgermeister, Stifter einer schwärmerischen Sekte, st. 1760; die Sekte wurde durch die Regierung unterdrückt (vergl. Chiliasmus) … Herders Conversations-Lexikon
Eller [2] — Eller , s. Erle … Herders Conversations-Lexikon
Eller — Sf Erle … Etymologisches Wörterbuch der deutschen sprache