-
21 سماح
سَمَاح1. muafiyetAnlamı: ayrı tutulma, bağışıklık2. izinAnlamı: bir şeyi yapmak için verilen ruhsat, müsaade3. lütufAnlamı: inayet, ihsan, yardım, önem verilen4. müsaadeAnlamı: izin, icazet, ruhsat5. afAnlamı: bir suçu, bir kusuru veya bir hatayı bağışlama6. bağışAnlamı: bağışlama işi7. cömertAnlamı: para ve malını esirgemeden veren, eli açık, selek.semih, verimli8. cömertlikAnlamı: el açıklığı, verilmlilik, semahet -
22 سمح
سَمْح1. kerimAnlamı: elli açık2. cömertAnlamı: para ve malını esirgemeden veren, eli açık, selek.semih, verimli -
23 شحيح
شَحِيح1. nekesAnlamı: eli sıkı, cimri2. doymazAnlamı: doymak bilmeyen, aç gözlü3. varyemezAnlamı: cimri4. paragözAnlamı: parayı çok seven5. pintiAnlamı: cimri6. hasisAnlamı: cimri, pinti, kısmık7. cılızAnlamı: çok zayıf ve güçsüz, eneze, nahif8. cimriAnlamı: hasis, nekes, pinti -
24 طالب
-
25 طلاب
طُلَّاب1. okulluAnlamı: bir okula devam eden kimse, öğrenci2. talebeAnlamı: öğrenci3. acemiAnlamı: bir ışin yabancısı olan, eli ışe alışmamış, bir ışı beceremeyen, ışinde ve mesleğinde ilerlememiş -
26 عبقري
عَبْقَرِيّ1. hinAnlamı: cin fikirli (kimse)2. mahirAnlamı: becerikli, usta3. marifetliAnlamı: ustalıklı, hünerli4. maharetliAnlamı: eli işe yatkın, becerikli, usta5. as6. becerikliAnlamı: elinden iş gelen -
27 غمر
Iغَمَرَ1. banmakAnlamı: banmak, daldırıp çıkarmak2. bandırmakAnlamı: banmak, daldırıp çıkarmak3. batırmak4. daldırmakAnlamı: dalmak işini yaptırmakIIغَمْر1. hırboAnlamı: sersem, salak ve kaba saba2. safAnlamı: kurnazlığa aklı ermeyen3. kerimAnlamı: elli açık4. ahlatAnlamı: kaba adam5. hödükAnlamı: görgüsüz, kaba, anlayışı kıt (kimse)6. hoyratAnlamı: kaba, kırıcı ve hırpalayıcı7. cömertAnlamı: para ve malını esirgemeden veren, eli açık, selek.semih, verimli -
28 فاتح
فاتِح1. ilkAnlamı: önce gelen2. acemiAnlamı: bir ışin yabancısı olan, eli ışe alışmamış, bir ışı beceremeyen, ışinde ve mesleğinde ilerlememiş -
29 فياح
فَيَّاح1. kerimAnlamı: elli açık2. genişAnlamı: eni çok olan, enli, vasi3. enginAnlamı: çok geniş ve uzun4. kocaAnlamı: büyük, geniş, iri5. cömertAnlamı: para ve malını esirgemeden veren, eli açık, selek.semih, verimli -
30 فياض
فَيَّاض1. ardışıkAnlamı: birbiri ardından gelen, mütevali2. ardılAnlamı: birinin ardından gelip onun yerine geçen kimse, öncel karşıtı, halef3. kerimAnlamı: elli açık4. taşkınAnlamı: taşmış durumda olan5. galebeAnlamı: üstünlük, çokluk6. cömertAnlamı: para ve malını esirgemeden veren, eli açık, selek.semih, verimli -
31 كريم
كَرِيم1. adamAnlamı: iyi yetişmiş, değerli kimse2. kibarAnlamı: zengin, soylu, kökülü (kimse, aile)3. kerimAnlamı: elli açık4. müşerrefAnlamı: onurlandırılmış5. saygınAnlamı: saygı gören, hatırlı, itibarlı6. saygıdeğerAnlamı: sayın, muhterem7. mutenaAnlamı: özenle yapılmış8. hürmetliAnlamı: hürmeti olan, saygılı, ihtiramlı9. haysiyetliAnlamı: değeri, saygınlığı olan, onurlu10. mukaddesAnlamı: kutsal11. muhteremAnlamı: saygıdeğer, sayın12. âlicenapAnlamı: yüce gönüllü, cömert, onurlu kişı13. itibarlıAnlamı: saygın, değerli14. soyluAnlamı: asil olan kimse15. uluAnlamı: erdemleri bakımından çok büyük16. kerimAnlamı: tanrı'nın adlarından biri17. kerimAnlamı: soylu, asil18. cömertAnlamı: para ve malını esirgemeden veren, eli açık, selek.semih, verimli -
32 مؤسس
مُؤَسِّس1. kurucuAnlamı: bir kuruluş, kurumun kurulmasını sağlayan, müessis2. acemiAnlamı: bir ışin yabancısı olan, eli ışe alışmamış, bir ışı beceremeyen, ışinde ve mesleğinde ilerlememiş -
33 مبتدئ
مُبْتَدِئ1. deneyimsizAnlamı: deneyim kazanmış olan2. çömezAnlamı: birinin bir işte yetiştirdiği, acemi3. yeniAnlamı: işe yeni başlamaış4. acemiAnlamı: bir ışin yabancısı olan, eli ışe alışmamış, bir ışı beceremeyen, ışinde ve mesleğinde ilerlememiş -
34 مبدئ
مُبْدِئ1. çömezAnlamı: birinin bir işte yetiştirdiği, acemi2. acemiAnlamı: bir ışin yabancısı olan, eli ışe alışmamış, bir ışı beceremeyen, ışinde ve mesleğinde ilerlememiş -
35 مبرز
مُبَرِّز1. üstAnlamı: birine göre yüksek aşamada olan kimse, mafevk2. klâsAnlamı: üstün nitelikli3. mahirAnlamı: becerikli, usta4. marifetliAnlamı: ustalıklı, hünerli5. maharetliAnlamı: eli işe yatkın, becerikli, usta6. as7. eziciAnlamı: ağır basan, üstün8. becerikliAnlamı: elinden iş gelen -
36 مدبر
مُدَبِّر1. ekonomikAnlamı: az masraflı, kazançlı2. pikajcıAnlamı: pikaj işini yapan kimse3. desinatörAnlamı: meseleği desen yapmak olan kimse4. yönetmenAnlamı: müdür5. iktisadîAnlamı: ekonomik6. hesabîAnlamı: hesabını iyi bilen, eli sıkı7. tesviyeciAnlamı: tesviye işlerini yapan kimse8. tedbirliAnlamı: önceden hazırlıklı9. hesapçıAnlamı: hesabını iyi bilen, tutumlu10. hesaplıAnlamı: parasını ölçülü harcayan11. menajerAnlamı: yönetici12. tertipleyiciAnlamı: düzenleyen, hazırlayan13. tutumluAnlamı: tutumlu davranan14. levazımcı15. direktörAnlamı: yönetmen, müdür -
37 مستهل
IمُسْتَهَلّaçılışAnlamı: yeni bir kurluşun çalışmaya başlaması, açılmaIIمُسْتَهِلّ1. çömezAnlamı: birinin bir işte yetiştirdiği, acemi2. acemiAnlamı: bir ışin yabancısı olan, eli ışe alışmamış, bir ışı beceremeyen, ışinde ve mesleğinde ilerlememiş -
38 مسح
Iمَسَحَ1. kahretmekAnlamı: ezmek, perişan etmek2. mahvetmekAnlamı: yok etmek3. meshetmekAnlamı: aptes alırken ıslak eli, başa ve meste sürmek4. kremlemekAnlamı: krem sürmek5. gidermekAnlamı: ortadan kaldırmak, yok etmek6. silmekAnlamı: tozlarını kirlerini almak, parlatmakIIمَسْحkaplamaAnlamı: bir şeyin dışına süsleme veya koruma amacıyla geçirilen başka maddeden kat -
39 مضياف
مِضْيافcömertAnlamı: para ve malını esirgemeden veren, eli açık, selek.semih, verimli -
40 معد
IمُعْدٍbulaşıcıAnlamı: birinden başkasına geçen, bulaşanIIمُعَدّeşyalıAnlamı: eşyası olanمُعِدّ1. hesabîAnlamı: hesabını iyi bilen, eli sıkı2. menajerAnlamı: yönetici3. tertipleyiciAnlamı: düzenleyen, hazırlayan
См. также в других словарях:
ELI — (Heb. אֵלִי; (YHWH is) exalted ), a priest in the sanctuary of the Lord at shiloh during the period of the Judges (I Sam. 1:9). The father of hophni and phinehas , Eli s ancestry is not recorded in the Bible, but his two sons bear Egyptian names … Encyclopedia of Judaism
Eli — or ELI may refer to:*Eli (אלי), a variant on the name of God as spoken in Hebrew and Aramaic. (The i suffix indicates first person singular possession, i.e., my El or my God ) [In Semitic languages, the al and el sounds are often merged, (as in… … Wikipedia
Eli — bezeichnet: Eli (Vorname), ein kurdischer bzw. hebräisch jüdischer Vorname Eli (Stadt), eine israelische Siedlung im Westjordanland Eli (Priester), ein biblischer Priester, der den Propheten Samuel ausbildete. Eli (Drama), ein Drama der jüdischen … Deutsch Wikipedia
eli — eli·as·ite; eli·jah s; eli·quate; eli·qua·tion; eli·sion; py·eli·tis; eli·ot·ian; eli·ot·ic; … English syllables
Eli — m 1 Biblical: from a Hebrew word meaning ‘height’. Eli was the name of the priest and judge who brought up the future prophet Samuel (1 Samuel 3). It was especially popular among Puritans in the 17th century. 2 Jewish: short form of any of… … First names dictionary
Eli — Eli, Hoherpriester u. 40 Jahre lang Richter in Israel. Samuel wuchs unter ihm, bei dem Heiligthum dienend, heran. Elis Söhne, Hophni u. Pinehas, die auch Priester waren, beschimpften ungestraft vom Vater ihr Amt durch die gräuelhaftesten Thaten.… … Pierer's Universal-Lexikon
Eli — war Hoherpriester zu Silo bei der Stiftshütte und 40 Jahre lang Richter in Israel, Vorgänger des von ihm erzogenen Samuel. Die freche Anmaßung seiner So me Hophni und Pinehas, von denen er sich seines hohen Alters wegen bei den priesterlichen… … Meyers Großes Konversations-Lexikon
Eli — Eli, Priester des Heiligtums zu Silo, wo Samuel ihm als Tempeldiener treu zur Seite steht, während E.s Söhne als entartete Priester erscheinen, die zur Strafe im Philisterkriege fallen, worauf E. vor Schreck stirbt … Kleines Konversations-Lexikon
ELI — Abreviatura de emisión de inducción libre. Diccionario Mosby Medicina, Enfermería y Ciencias de la Salud, Ediciones Hancourt, S.A. 1999 … Diccionario médico
Eli — • Discusses the Old Testament priest, and the New Testament father of Joseph Catholic Encyclopedia. Kevin Knight. 2006 … Catholic encyclopedia
Eli — [hebräisch], in der Vulgata Heli, Priester am Heiligtum in Silo zur Zeit Samuels (1. Samuel 1 4), der Ahnherr eines israelitischen Priestergeschlechtes (Eliden), das unter König Salomo durch Zadok verdrängt wurde. … Universal-Lexikon