-
1 щиколотка
-
2 лодыжка
ayak bileği* * *жaşık çıkıntısı; ayak bileği -
3 ножной
ayak °; ayaklıножно́й то́рмоз — ayak freni
ножна́я шве́йная маши́на — ayaklı / pedallı dikiş makinesi
-
4 упорствовать
ayak diremek,direnmek* * *ayak diremek, direnmek -
5 keep pace with
ayak uydurmak* * *(to go as fast as: He kept pace with the car on his motorbike.)...-e ayak uydurmak -
6 put one's foot down
ayak diremek, yasaklamak* * *(to be firm about something: I put my foot down and refused.) dayatmak, ayak diremek -
7 πάτημα
ayak izi, ayak sesi -
8 ფეხგაფეხ
ayak ayak, adım adım -
9 Knöchel
ayak bileğipl.m.ayak bileği kemiğipl.m.parmak eklemi -
10 ankle
ayak bilegi eklemi; ayak bilegi -
11 foot
ayak; bir seyin asagi kismi, alt, dip, etek; ayak, 30.48 cm.'lik uzunluk ölçüsü,(hesabi) ödemek -
12 footing
ayak basacak saglam yer, basilan yer; temel, esas; karsilikli iliski, insan iliskileri; durum, hal; yeni bir çevreye, ise, vb. giris; ayak izi, iz -
13 footstep
ayak sesi; ayak izi; adim; basamak -
14 ayaq
ayakayak, bacak -
15 нога
Турецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > нога
-
16 ножка
ayak, bacakТурецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > ножка
-
17 ножная ванна
Турецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > ножная ванна
-
18 опора
ayak, dayak, dayanak, destek, filayağı, istinat, payanda, mesnet, suport- бетонная опора
- боковая опора
- временная опора
- мачтовая опора
- неподвижная опора
- подвижная опора
- простая опора
- свайная опора
- упругая опора
- шарнирная опораТурецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > опора
-
19 скамеечка для ног
Турецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > скамеечка для ног
-
20 столбчатый фундамент
Турецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > столбчатый фундамент
См. также в других словарях:
Ayak — Série Titre de la série dans Pif gadget Scénario Jean Ollivier … Wikipédia en Français
ayak — is., ğı, anat. 1) Bacakların bilekten aşağıda bulunan ve yere basan bölümü 2) Bacak 3) Birtakım şeylerin yerden yüksekçe durmasını sağlayan dayak, destek veya bunlardan her biri İskemlenin bir ayağı kırık. Bu köprünün dört ayağı var. 4) Vücudun… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ayak teri — is., tıp 1) Ayak parmakları arasından çıkan pis kokulu salgı 2) Hizmet için bir yere gönderilen kimseye verilen ücret, ayak kirası Hastayı iyi bulmak, aşağıda bekleyen hekimi, ayak teri verip savmak, çılgın bir arzu hâlinde birdenbire içine… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ayak ayak üstüne atmak — otururken bir bacağını ötekinin üstüne almak Arkasını dönerek sandalyesini muavinin tarafına çevirdi ve ayak ayak üstüne attı. P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
Ayak-ayakan — In Javanese gamelan music, the ayak ayakan is one of the gendhing structures derived from the wayang repertoire. The colotomic structure is:::...P ...P::TNTN TNTNwith both lines played together, and T indicating a stroke of the kethuk, P the… … Wikipedia
ayak ucu — is. 1) Yatılan bir yerin ayak uzatılan yeri 2) sp. Ayak parmak uçlarının oluşturduğu dar dayanak yüzeyi … Çağatay Osmanlı Sözlük
ayak basmak — 1) bir yere varmak, ulaşmak Amerikan astronotu aya ayak basacağı günkü gazetelerde odalar seçimi havadisleri vardı. F. R. Atay 2) girmek, gelmek, uğramak Köy evinin içine ayak basar basmaz, elbette bir saman ve hafif tezek kokusu duyulur. S. F.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ayak uydurmak — 1) yürüyüşte adım atışını başkalarınınkine uydurmak 2) ayak açmak 3) mec. kendi gidiş ve davranışını başkasınınkine benzetmek Âdettir, genç kızlar girdikleri ailenin terbiyesine, gidişine ayak uydururlar. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
ayak bağı — is. Bir yere gidilmesine veya bir işin yapılmasına engel olan şey Bu çocuk bana ayak bağı oluyor … Çağatay Osmanlı Sözlük
ayak divanı — is., tar. 1) Olağanüstü durumlarda o anda bulunulan yerde padişahın katılmasıyla bir konuyu görüşmek ve karara bağlamak için yapılan toplantı, ayakta toplanan meclis 2) mec. Ayakta yapılan sohbet Yarım saat bir ayak divanı yapılır. Havadan, sudan … Çağatay Osmanlı Sözlük
ayak izi — is. 1) Herhangi bir zemin üzerinde ayağın bıraktığı iz Karda ayak izleri var / Vurulup düştükleri yere kadar. N. Cumalı 2) Bebeklerin kimliklerini belirlemek ve düztaban olup olmadıklarını anlamak için doğar doğmaz alınan iz … Çağatay Osmanlı Sözlük