-
1 elinin altında bulundurmak
IэкIэлъын, ыIэчIэгъ чIэлъын
См. также в других словарях:
nüfuzu altında tutmak — söz geçirme gücünü üstün kılmak, egemenliği altında bulundurmak Onu uzun müddet nüfuzu altında tuttuğuna bir misal olarak... A. Ş. Hisar … Çağatay Osmanlı Sözlük
hükmetmek — e, der, Ar. ḥukm + T. etmek 1) Egemenliği altında bulundurmak 2) Düşünme veya yargılama sonunda bir kanıya varmak Gözlerimi açtığım zaman odamı loş görünce akşam olduğuna hükmettim. R. H. Karay 3) Aklına esmek 4) mec. Bir kimseye veya topluluğa… … Çağatay Osmanlı Sözlük
korumak — i, den 1) Bir kimseyi veya bir şeyi dış etkilerden, tehlikeden, zor bir durumdan uzak tutmak, esirgemek, muhafaza etmek, vikaye etmek, sıyanet etmek Orasını tozdan, yağmurdan korumak borcumuzdur. O. S. Orhon 2) Güçlü bir kimse veya kuruluş,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
gözlem altına almak — 1) bir nesneyi, olayı veya bir gerçeği, niteliklerinin bilinmesi amacıyla, dikkatli ve planlı olarak ele alıp incelemek 2) hastanın hastalığını izlemek, denetim altında bulundurmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
müşahede altına almak — sürekli gözlem altında bulundurmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
adımını attırmamak — 1) rahat davranmasını engellemek amacıyla sürekli olarak denetim altında bulundurmak 2) bir yere girmesine engel olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
sıkı tutmak — 1) önem vermek İşini sıkı tut. 2) sürekli olarak denetlemek, kontrol altında bulundurmak 3) bir işte disiplinli olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ensesine binmek — birine bir işi yaptırmak için sürekli baskı altında bulundurmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yeri göğü tutmak — her tarafı ele geçirmek, denetim altında bulundurmak Müttefikler yeri göğü ve bütün köşe başlarını tutmuştur. T. Buğra … Çağatay Osmanlı Sözlük
elde tutmak — sahibi olsun olmasın, bir malı mülkiyeti altında bulundurmak, zilyet olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
başına dikilmek — 1) (birinin) birinin yanından uzaklaşmamak, onu denetim altında bulundurmak 2) (birinin) bir işi yaptırmak için yanında ayakta durmak 3) (birinin) bir şeyin yanında ve ayakta beklemek Gidip iskelenin başına dikiliyor gelen yolcuyu buyur etmek… … Çağatay Osmanlı Sözlük