Перевод: с турецкого на все языки

со всех языков на турецкий

eşmek

  • 61 ifil ifil

    used in: - esmek (for a light breeze) to come up every now and then. - yağmak/düşmek/inmek for it to spit snow.

    Saja Türkçe - İngilizce Sözlük > ifil ifil

  • 62 sıkı

    "1. tight; firm. 2. tightly. 3. close (weave). 4. closely (woven). 5. strict, strictly observed or enforced. 6. stingy. 7. wad (for a muzzle-loader). 8. strong, heavy (wind or blow with the fist). 9. numerous and pressing (jobs). 10. slang first-rate, great, very good. -ysa vulg. If you think you can do it,...!/If he thinks he can do it,...! - basmak to use one´s authority, insist on having one´s way. - çalışmak to work hard. - durmak to be brave or firm; to act bravely or firmly; to stand one´s ground. - esmek to blow a gale. - fıkı 1. intimate (friend). 2. on intimate terms, palsy-walsy. -ya gelmek to get in a predicament, get in a tight spot. -yı görünce when things get rough. -da kalmak to be in a jam, be in a tight spot. -ya koymak /ı/ to put great pressure on (someone). - sıkıya 1. very tightly. 2. well, in a thoroughgoing fashion. - tutmak /ı/ 1. to hold (something, someone) tightly. 2. to do (a job) with scrupulous care. -yı yemek to get a scolding."

    Saja Türkçe - İngilizce Sözlük > sıkı

См. также в других словарях:

  • esmek — esmek; kalburlayarak savurrnak; uzatmak I, 165 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • eşmek — eşmek; taşmak; (at hakkında) yorga yürümek I, 166 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • esmek — nsz, er 1) Hava bir yönden bir yöne akmak, rüzgâr olmak İki üç günden beri sert bir kış rüzgârı esiyor. A. Haşim 2) e, mec. Yapılması önce düşünülmüş olmayan veya beklenmeyen bir şeyi yapmaya birdenbire karar vermek Bu yolculuk size nereden esti? …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • eşmek — 1. nsz, er At hızlı gitmek 2. i, er 1) Toprağı veya toprak gibi yumuşak bir şeyi biraz kazmak Bereket versin ateş koydu demin komşu kadın. / Üşüyorsan eşiver mangalı, eş, eş de ısın. M. A. Ersoy 2) mec. Araştırmak, incelemek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • esmek — 1. istemek 2. üzerine gelmek , biriyle sürekli uğraşmak …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • efil efil esmek — yazın rüzgâr yavaş yavaş, serin serin esmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hava fena esmek — ortamla ilgili her türlü şart kötü durumda olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hava iyi esmek — ortamla ilgili her türlü şart uygun durumda olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yerinde yeller esmek — artık bulunmamak, yok olmak Tepebaşı ndaki Dram Tiyatrosu yandı gitti. Bugün yerinde yeller esiyor. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • aklına esmek — daha önce düşünmemiş olduğu şeyi birden yapmaya karar vermek Merak edecek bir şey yok, aklına esmiş, gelmiş olacak. H. E. Adıvar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • başında kavak yeli esmek — 1) genç sorumluluk duygusundan uzak, zevk, eğlence peşinde koşmak Kocası yaşlı diye genç bir kadının başında kavak yelleri estiğine hükmetmek lazım gelmez. R. H. Karay 2) gerçekleşmeyecek şeyler düşünerek vakit geçirmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»