-
1 domuz gibi hayvanların doğurması
teliqîn -
2 حامل
حامِل1. hamileAnlamı: karınında bebek olan kadın2. gebeAnlamı: karnında yavru bulunan, yüklü, hamil3. ağır ayakAnlamı: doğurması yakın (gebe kadın)4. iki canlıAnlamı: gebe, hamile -
3 ağır ayak
حامل [حامِل]Anlamı: doğurması yakın (gebe kadın)
См. также в других словарях:
ağırayak — sf., ğı Doğurması yakın (kadın) … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağırlaşmak — nsz 1) Ağır duruma gelmek 2) Hava sıkıcı ve bunaltıcı bir durum almak, bozulmak Büsbütün ağırlaşmış bir hava içinde nerelerden geçtiğimizi artık fark etmiyorduk. R. N. Güntekin 3) Yavaşlamak Artık yavaş yavaş göçüyor, boyu kısalıyor, teni… … Çağatay Osmanlı Sözlük
irkiltici — sf. İrkilmeye sebep olan Bunun da ölüm tehlikesi kadar irkiltici bir gerilim doğurması, onu şaşırtıyordu. A. İlhan … Çağatay Osmanlı Sözlük
NÜTUC — Doğurucu hayvan. * Doğurması yakın olan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TA'DİL — Darlık vermek. * Veledi karnında büyük olup doğurması güç olmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük