-
1 dindirmek
-
2 dindirmek
vt lindern -
3 dindirmek
-iунима́ть, ослабля́ть (гнев, боль и т. п.)ilâç diş aprısını dindirdi — лека́рство сня́ло зубну́ю боль
yürek acısını dindirecek sözler — слова́, облегча́ющие душе́вную боль
-
4 dindirmek
туктату -
5 dindirmek
v. ease, quench, stop, soothe, kill, quieten, abate, alleviate, assuage, attemper, quiet, relieve, salve, suppress -
6 dindirmek
sekinandin--------tebitandin--------vemirandin -
7 dindirmek
Dayandırmaq; kəsmək -
8 dindirmek
В остана́вливать; смягча́ть, унима́ть, ослабля́ть (гнев, боль и т. п.) -
9 dindirmek
2) (ara vermek) ЗЭПЫГЪЭУН -
10 dindirmek
أوقف -
11 dindirmek
أوقف [أَوْقَفَ]Anlamı: dinmesini sağlamak -
12 dindirmek
"to stop, to cease; to appease, to ease, to allay, to relieve, to soothe; (susuzluk) to slake, to quench" -
13 dindirmek
/ı/ 1. to stop, cut, halt (pain, bleeding). 2. to stop (tears). 3. to quench, slake (thirst). 4. to stop (a noise). 5. to stop (wind, rain, snow). -
14 dindirmek
dayandırmaq, saxlamaq, kəsmək, sakitləşdirmək(hirsi, ağrını və s.) ; ilaç diş ağrısını dindirdi – dərman diş ağrısını kəsdidayandırmaq, kəsmək, saxlamaq, sakitləşdirmək -
15 ıstırabını dindirmek
qerandin -
16 kanı dindirmek
to staunch the flaw of blood -
17 آرام کردن
dindirmek -
18 sakitləşdirmək
dindirmek -
19 أوقف
dindirmek; kesmek; önlemek -
20 унимать
yatıştırmak; dindirmek* * *несов.; сов. - уня́ть1) yatıştırmakуня́ть оппози́цию — разг. muhalifleri yatıştırmak
2) dindirmek; yatıştırmakуня́ть боль — acıyı dindirmek
уня́ть (своё) волне́ние — heyecanını yatıştırmak
уня́ть свои́ стра́сти — tutkularını dindirmek
См. также в других словарях:
dindirmek — i Dinmesini sağlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ondurmak — dindirmek, teskin etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
dağlamak — i 1) Kızgın bir demirle hayvan derisine damga vurmak 2) Akan kanı dindirmek veya hasta bölümleri ortadan kaldırmak için vücudun bir yerini kızdırılmış bir metal araçla yakmak Kızgın maşa demirini al da kollarını dağla dese dağlayacakmışım. O. C.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
dindirivermek — i Çabucak veya ansızın dindirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
dindirme — is. Dindirmek işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
gidermek — i 1) Ortadan kaldırmak, yok etmek Vapur sorar, yol öğrenir, merakımızı gideririz. S. F. Abasıyanık 2) Dindirmek Birleşik Sözler gideren alan renkgideren … Çağatay Osmanlı Sözlük
şişe çekmek (veya vurmak) — ağrı dindirmek amacıyla içinde alev yakılarak havası seyreltilen özel bir şişeyi veya bardağı sırta yapıştırmak, vantuz çekmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
teskin etmek — acı, öfke, heyecan vb. duyguları yatıştırmak, dindirmek Gönlüme teselli kendimde buldum / Sabır ile teskin ettim özümü. Âşık Veysel … Çağatay Osmanlı Sözlük
acısını almak — 1) acılığını gidermek 2) sızıyı dindirmek 3) mec. sıkıntısını, üzüntüsünü azaltmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
amrulmak — (kaynayan tencere, insan soluğu) senmek, çekilmek I, 53, 248, 249bkz: em rülmek yatıştırmak, dindirmek. III, 428429bkz: amurtmak, emrülmek … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
emrülmek — (kaynayan tencere, insan soluğu) senmek, çekilmek I, 53, 248, 249bkz: amrulmak yatıştırmak, dindirmek III, 428, 429bkz: amrulmak, amrutmak … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini