-
1 точить зубы
diş bilemek -
2 зуб
diş* * *м, врз••точи́ть зу́бы на кого-л. — birine diş bilemek
э́та рабо́та тебе́ не по зуба́м — bu iş senin dişine göre değil
э́то не вся́кому по зуба́м — bu iş değme adamın kârı değildir
у меня́ зуб на́ зуб не попада́ет — dişlerim birbirine vuruyor / çarpıyor
он зу́бы на э́том (де́ле) съел — bu işte saçını sakalını ağarttı
он в э́том ни в зуб (толкну́ть / ного́й) — прост. bundan hiç çakmaz
пробормота́ть сквозь зу́бы — dişlerinin arasından söylenmek
-
3 grind
ögütmek, ezmek, ufalamak; bilemek; (dis, vb.) bastirmak, gicirdatmak; hafizlamak, ineklemek; taslamak, rodaj yapmak, sikici zor is, angarya; çok çalisan ögrenci, hafiz, inek; uzun ve sikici konusma, vaaz, nutuk
См. также в других словарях:
diş bilemek — (birine) kötülük yapmak için fırsat beklemek, hıncını gösterir bir durum almak İşlerinden uzaklaştırılanlara gelince onlar Bahadır a fena hâlde diş bilemekte idiler. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
diş — is. 1) Çene kemiklerinin üstüne dizili, ısırıp koparmaya ve çiğnemeye yarayan sert, beyaz organlardan her biri 2) Çark, testere, tarak vb. çentikli şeylerdeki çıkıntıların her biri Çarkın dişleri tebessüm eder gibi tatlı bir ses çıkardı. S. F.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
dişeğilemek — i, hlk. Dişeği ile değirmen taşı üzerinde diş yapmak, değirmen taşının dişlerini bilemek … Çağatay Osmanlı Sözlük