-
1 دمر
devirmek -
2 دك
devirmek; düzlemek; mahv; sabotaj; sokuşturmak; tahrip -
3 ضعضع
devirmek; zayıflatmak -
4 قوض
devirmek; yıkmak -
5 هار
devirmek; düşmek -
6 هد
devirmek; yıkmak -
7 هدم
devirmek; yıkmak -
8 هدم
Iهَدَّمَ1. yıkmakAnlamı: tahrip olmak, bozmak2. devirmekIIهَدَمَdevirmek -
9 أسقط
çelmek; devirmek; düşürmek -
10 خرب
baltalamak; devirmek; körlenmek; körleşmek; sabote etmek -
11 قض
burgulamak; delmek; devirmek; kanırmak -
12 أسقط
-
13 انقلب
-
14 انهوى
اِنْهَوَى1. devrilmekAnlamı: devirmek ışı yapılmak2. düşmekAnlamı: yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek -
15 تساقط
تَسَاقَطَ1. devrilmekAnlamı: devirmek ışı yapılmak2. düşmekAnlamı: yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek -
16 خرب
Iخَرَبَ1. körlenmekAnlamı: körleşmek2. körleşmekAnlamı: kesmez, işlemez veya yararlanılmaz duruma gelmekIIخَرَّبَ1. sabote etmekAnlamı: baltalamak2. baltalamak3. devirmek -
17 دك
Iدَكّ1. tahripAnlamı: yıkma, bozma2. mahvAnlamı: yok etme, yok olma3. sabotajAnlamı: baltalamaIIدَكَّ1. sokuşturmakAnlamı: dar bir yere zorla sokmak2. devirmek3. düzlemekAnlamı: düzlem durumuna getirmek -
18 دمر
-
19 ردي
رَدِيَ1. devrilmekAnlamı: devirmek ışı yapılmak2. düşmekAnlamı: yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek -
20 سقط
Iسَقَط1. galatAnlamı: yanlış (kelime veya söz)2. hataAnlamı: yanlış, yanlışlık, yanılgı3. gafAnlamı: yersiz, beceriksiz söz veya davranış, pot4. falsoAnlamı: yanlış davranış5. sakatat6. yanlişAnlamı: bir kurala uymama durumuIIسَقَطَ1. kapaklanmakAnlamı: yüz üstü düşmek2. devrilmekAnlamı: devirmek ışı yapılmak3. düşmekAnlamı: yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmekسَقْطyaşlıkAnlamı: ıslaklık
- 1
- 2
См. также в других словарях:
devirmek — i 1) Ayakta veya dik duran bir şeyi düşürmek, yatay duruma getirmek Ağacı devirmek. Masayı devirmek. 2) mec. Bir yönetim organının veya başkanının yönetim gücünü zorla elinden almak Başkanı devirmek. 3) mec. Bütünüyle içmek Birinci, ikinci ve… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kazan kaldırmak (veya devirmek) — tar. 1) yeniçeriler yemek pişirilen kazanı devirerek ayaklanmak, isyan etmek İkide birde kazan deviren yeniçerilerin dışında askerlikte talim ve terbiye esaslarına göre Avrupai bir nizam ile askerliğimizin ihdası pek hayırlı olmuştu. A. Ş. Hisar… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tepetakla etmek (veya devirmek) — birinin toplumsal veya ekonomik durumunu bozmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
çam devirmek — karşısındakine dokunacak veya kötü bir sonuç doğuracak söz söylemek Bu hoppa oğlan, karısına ne diller dökecek, ne potlar kıracak, ne çamlar devirecekti. H. R. Gürpınar … Çağatay Osmanlı Sözlük
semeri devirmek — eşek gibi kabaca yatmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
dağ (veya dağları) devirmek — çok zor işleri başarmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
hükûmeti devirmek — zor kullanarak devlet yönetiminde değişiklik yapmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
gözlerini devirmek — öfke ile bakmak Şerbetçide temiz bardak bulamayan müşteri, gözlerini devire devire bağırıyor. Ç. Altan … Çağatay Osmanlı Sözlük
aşağı almak — devirmek, yıkmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
çam — is., bit. b. Çamgillerin örnek bitkisi olan, dört mevsim yeşil kalabilen, iğne yapraklı, yurdumuzda birçok türü yetişen bir orman ağacı (Pinus) Birleşik Sözler çam balı çam bölmesi çam fıstığı çam sakızı çam yarması çam yeşili … Çağatay Osmanlı Sözlük
dağ — 1. is., Far. dāġ 1) Kızgın bir demirle vurulan damga, nişan 2) İyileştirmek için vücudun hastalıklı bölümüne kızgın bir araçla yapılan yanık 3) mec. Büyük üzüntü, acı Birleşik Sözler gözdağı 2. is. Yer kabuğunun çıkıntılı, yüksek, eğimli… … Çağatay Osmanlı Sözlük