-
21 Besuch
Besuch m <Besuchs; Besuche> (G, bei, in D -i) ziyaret; Schule (G -e) devam, gitme; Veranstaltung (G -e) katılma; (Besucher) ziyaretçi, konuk; kurzer ( bei -e) uğrama;auf Besuch, zu Besuch misafir olarak, sie hat Besuch onun misafiri var/geldi;jemandem einen Besuch abstatten b-ni ziyaret etmek -
22 besuchen
besuchen v/t <o -ge-, h> -e gitmek; -i görmeye gitmek; förmlich -i ziyaret etmek; kurz -e uğramak; Ort gidip görmek; Schule -e gitmek, devam etmek; Veranstaltung -e gitmek, -e katılmak;gut besucht ziyaretçisi/müşterisi bol -
23 durchgehen
durchgehen <unreg, -ge-, sn> Antrag kabul edilmek, onaylanmak;etwas durchgehen lassen kabul etmek, onaylamak;fam fig jemandem etwas durchgehen lassen (b-nin bir kaprisini vs) kabullenmek;der Weg geht durch yol (yarıda kesilmeden) devam ediyor;fam mit jemandem durchgehen b-yle kaçmak;ihm gingen die Nerven durch onun sinirleri bozuldu -
24 fortfahren
-
25 fortführen
fortführen v/t <-ge-, h> devam ettirmek, sürdürmek -
26 Fortführung
Fortführung f <Fortführung; o pl> devam; sürdürme -
27 Fortgang
Fortgang m <Fortgangs; o pl> devam; gelişme; ayrılış, gidiş -
28 Fortsetzung
Fortsetzung f <Fortsetzung; Fortsetzungen> devam (etme), sür(dür)me;Fortsetzung folgt devamı/arkası var -
29 halten
halten <hält, hielt, gehalten, h>halten für -i … saymak; irrtümlich -i … sanmak;sich halten für kendini … sanmak;nach Süden halten güney yönünü tut(tur)mak;mehr nach links halten biraz daha sola doğru gitmek;viel (wenig) halten von -e çok (az) önem vermek;er war nicht zu halten o tutulacak gibi değildi2. v/r: sich halten sürmek, devam etmek; Essen bozulmamak; Richtung, Zustand korumak, muhafaza etmek;sich halten an (A) -e bel bağlamakhalten zu jemandem b-ni tutmak -
30 sitzen
sitzen v/i <saß, gesessen, h> -de oturmak; (sich befinden) bulunmak; (stecken) takılı/sokulu olmak; (passen) uymak, vücuda oturmak; fam (im Gefängnis) yatmak;sitzen bleiben oturmaya devam etmek, kalmak; Schule sınıfta kalmak;sitzen bleiben auf (D) -i satamamak, … elinde kalmak;sitzen lassen Freundin usw -i yüzüstü bırakmak;das lasse ich nicht auf mir sitzen! ben bu lafın vs altında kalmam! -
31 Stange
Stange f <Stange; Stangen> sırık; kleiner çubuk, sopa, değnek; (Fahnenstange) a direk, gönder; Zigaretten karton;Kleidung von der Stange fam harcıâlem giyim;bei der Stange bleiben konzentriert konu dışına çıkmamak; beharrlich sebat etmek;jemanden bei der Stange halten b-nin -e devam etmesini sağlamak;jemandem die Stange halten -in tarafını tutmak -
32 unbeachtet
unbeachtet adj hesaba katılmayan;unbeachtet bleiben dikkati çekmemeye devam etmek;unbeachtet lassen dikkate almamak -
33 versteckt
versteckt adj gizli, saklı;sich versteckt halten saklanmaya devam etmek;versteckte Kamera gizli kamera -
34 vorhalten
vorhalten <unreg, -ge-, h>2. v/i sürmek, devam etmek -
35 weiterarbeiten
weiterarbeiten v/i <-ge-, h> çalışmaya devam etmek -
36 weiterfahren
weiterfahren v/i <unreg, -ge-, sn> yola devam etmek (arabayla) -
37 weiterkämpfen
weiterkämpfen v/i <-ge-, h> mücadeleye devam etmek -
38 weiterlaufen
weiterlaufen v/i <unreg, -ge-, sn> fig devam etmek -
39 weiterleben
weiterleben v/i <-ge-, h> yaşamaya devam etmek; hayatta olmak -
40 weitermachen
weitermachen v/t und v/i <-ge-, h> bş-e devam etmek
См. также в других словарях:
devam — is., Ar. devām 1) Sürme, sürüp gitme, kesilmeme, bitmeme 2) Bir yere belli bir amaçla, gereken zamanlarda gitme Devam zorunludur. 3) Ek, parça 4) ünl. Kesme, sürdür anlamında kullanılan bir söz Birleşik Sözler ve devamı Atasözü, Deyim ve Birleşik … Çağatay Osmanlı Sözlük
devâm — (A.) [ ماود ] 1. süreklilik. 2. kalıcılık. 3. devam … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
devam etmek — 1) başlanmış bir iş sürmek Bu teftiş üç gün üç gece devam etti. H. Taner 2) sürekli gitmek Falanca kahveye mütekait memurlar devam eder. B. R. Eyuboğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
devam ettirmek — başlanmış bir işi sürdürmek Gençler, cesaretimizi takviye eden ve devam ettiren sizsiniz Atatürk … Çağatay Osmanlı Sözlük
DEVAM — Bir halde bulunma, sürekli olma, daimîlik. * Bir işe veya bir memuriyete gidip gelme. * Sebat … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
adhi-devam — अधिदेवम् … Indonesian dictionary
ALE-D-DEVAM — Devamı üzere. Devamlı olarak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜSABİR — Devam edici, devam eden … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
CESM — Devam etmek, mülâzemet … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
DAİM — Devam eden. (Daimî, daima, daimen şeklinde de söylenir … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
DAİMA — (Devam. dan) Her vakit, bir düziye, daimî suretde … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
