-
21 أبد
أَبَد1. kat'iyenAnlamı: hiçbir zaman2. ebediyetAnlamı: sonsuzluk3. durmadanAnlamı: ara vermeden, sürekli4. mütemadiyenAnlamı: ara vermeden, sürekli olarak5. sonsuzlukAnlamı: sonsuz olma durumu6. ebediyenAnlamı: sonsuz olarak, sonsuzluğa kadar7. dünyadaAnlamı: hiçbir zaman, hiçbir biçimde8. daimaAnlamı: her zaman, her vakit, sürekli olarak9. ölümsüzlükAnlamı: ölümsüz olma durumu10. hepAnlamı: sürekli olarak, daima11. hiç12. aslaAnlamı: hiçbir zaman, hiçbir biçimde13. devamAnlamı: sürme, bitmeme, kesilmeme -
22 إبقاء
-
23 إدامة
-
24 استمرارية
اِسْتِمْراريَّة1. süreklilik2. devamlılıkAnlamı: devamlı olma durumu3. devamAnlamı: sürme, bitmeme, kesilmeme -
25 بقاء
بَقَاء1. devamlılıkAnlamı: devamlı olma durumu2. ebediyetAnlamı: sonsuzluk3. sonsuzlukAnlamı: sonsuz olma durumu4. kalımAnlamı: kalmak işi5. ölümsüzlükAnlamı: ölümsüz olma durumu6. devamAnlamı: sürme, bitmeme, kesilmeme -
26 تتال
-
27 تتمة
تَتِمَّةmabatAnlamı: arka, devam, sonra -
28 ترادف
تَرادُفdevamAnlamı: sürme, bitmeme, kesilmeme -
29 تعاقب
-
30 تقلب
IتَقَلَّبَdönmekAnlamı: inanç, din ve düşüncesini deiğştirmekIIتَقَلُّب1. transformasyonAnlamı: dönüşüm2. kalpAnlamı: bir durumdan başka bir duruma çevirme, dönüştürme3. tumbaAnlamı: alt üst olma4. devamsızlıkAnlamı: devam etmeme durumu5. döneklikAnlamı: dönek olma durumu -
31 تكملة
تَكْمِلَةmabatAnlamı: arka, devam, sonra -
32 تلاحق
-
33 تواتر
-
34 تواصل
تَوَاصُل1. bağıntı2. devamlılıkAnlamı: devamlı olma durumu3. interkoneksiyon4. temasAnlamı: gidip gelme, bağlantı5. devamAnlamı: sürme, bitmeme, kesilmeme -
35 توال
تَوَالٍdevamAnlamı: sürme, bitmeme, kesilmeme -
36 خلود
خُلُود1. devamlılıkAnlamı: devamlı olma durumu2. ebediyetAnlamı: sonsuzluk3. sonsuzlukAnlamı: sonsuz olma durumu4. ölümsüzlükAnlamı: ölümsüz olma durumu5. ölmezlikAnlamı: ölümsüzlük6. devamAnlamı: sürme, bitmeme, kesilmeme -
37 دارس
IدَارِسharmancıAnlamı: harman işi ile uğraşan kimseIIدارِس1. okulluAnlamı: bir okula devam eden kimse, öğrenci2. talebeAnlamı: öğrenci -
38 دوام
دَوَام1. ebediyetAnlamı: sonsuzluk2. sonsuzlukAnlamı: sonsuz olma durumu3. ölümsüzlükAnlamı: ölümsüz olma durumu4. devamAnlamı: sürme, bitmeme, kesilmeme -
39 دوم
دَوْم1. temelliAnlamı: sürekli, devamlı2. mütemadiyenAnlamı: ara vermeden, sürekli olarak3. ebediyetAnlamı: sonsuzluk4. sonsuzlukAnlamı: sonsuz olma durumu5. daimaAnlamı: her zaman, her vakit, sürekli olarak6. ölümsüzlükAnlamı: ölümsüz olma durumu7. devamAnlamı: sürme, bitmeme, kesilmeme -
40 طالب
См. также в других словарях:
devam — is., Ar. devām 1) Sürme, sürüp gitme, kesilmeme, bitmeme 2) Bir yere belli bir amaçla, gereken zamanlarda gitme Devam zorunludur. 3) Ek, parça 4) ünl. Kesme, sürdür anlamında kullanılan bir söz Birleşik Sözler ve devamı Atasözü, Deyim ve Birleşik … Çağatay Osmanlı Sözlük
devâm — (A.) [ ماود ] 1. süreklilik. 2. kalıcılık. 3. devam … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
devam etmek — 1) başlanmış bir iş sürmek Bu teftiş üç gün üç gece devam etti. H. Taner 2) sürekli gitmek Falanca kahveye mütekait memurlar devam eder. B. R. Eyuboğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
devam ettirmek — başlanmış bir işi sürdürmek Gençler, cesaretimizi takviye eden ve devam ettiren sizsiniz Atatürk … Çağatay Osmanlı Sözlük
DEVAM — Bir halde bulunma, sürekli olma, daimîlik. * Bir işe veya bir memuriyete gidip gelme. * Sebat … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
adhi-devam — अधिदेवम् … Indonesian dictionary
ALE-D-DEVAM — Devamı üzere. Devamlı olarak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜSABİR — Devam edici, devam eden … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
CESM — Devam etmek, mülâzemet … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
DAİM — Devam eden. (Daimî, daima, daimen şeklinde de söylenir … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
DAİMA — (Devam. dan) Her vakit, bir düziye, daimî suretde … Yeni Lügat Türkçe Sözlük