Перевод: со всех языков на арабский

с арабского на все языки

deli

  • 1 deli

    أخبل
    خبل
    مجنون
    مخبول
    معتوه
    ممسوس

    Türkçe-Arapça Sözlük > deli

  • 2 deli

    1. أخبل [أَخْبَل]
    Anlamı: aklını yitirmiş olan kimse, mecnun
    2. خبل [خَبِل]
    Anlamı: aklını yitirmiş olan kimse, mecnun
    3. مجنون [مَجْنُون]
    Anlamı: aklını yitirmiş olan kimse, mecnun
    4. مخبول [مَخْبُول]
    Anlamı: aklını yitirmiş olan kimse, mecnun
    5. معتوه [مَعْتُوه]
    Anlamı: aklını yitirmiş olan kimse, mecnun
    6. ممسوس [مَمْسُوس]
    Anlamı: aklını yitirmiş olan kimse, mecnun

    Türkçe-Arapça Sözlük > deli

  • 3 deli duman

    1. أهوج [أَهْوَج]
    2. غلي [غَلِيّ]
    3. متطرف [مُتَطَرِّف]
    4. متهور [مُتَهَوِّر]
    5. مجازف [مُجَازِف]
    6. نزق [نَزِق]

    Türkçe-Arapça Sözlük > deli duman

  • 4 deli dolu

    أهوج
    سادر
    طائش
    متهور
    مجازف
    نزق

    Türkçe-Arapça Sözlük > deli dolu

  • 5 deli duman

    أهوج
    غلي
    متطرف
    متهور
    مجازف
    نزق

    Türkçe-Arapça Sözlük > deli duman

  • 6 deli fişek

    أرعن
    أهوج
    متهور
    مجازف
    مقدام
    نزق

    Türkçe-Arapça Sözlük > deli fişek

  • 7 deli dolu

    1. أهوج [أَهْوَج]
    2. سادر [سادِر]
    3. طائش [طائِش]
    4. متهور [مُتَهَوِّر]
    5. مجازف [مُجَازِف]
    6. نزق [نَزِق]

    Türkçe-Arapça Sözlük > deli dolu

  • 8 deli fişek

    1. أرعن [أَرْعَن]
    2. أهوج [أَهْوَج]
    3. متهور [مُتَهَوِّر]
    4. مجازف [مُجَازِف]
    5. مقدام [مِقْدام]
    6. نزق [نَزِق]

    Türkçe-Arapça Sözlük > deli fişek

  • 9 delegation

    [ˌdeli΄geiʃn] n պատգամա վո րություն, պատվիրակություն. foreign/trade delegation օտար երկրյա/առևտրական պատվիրա կություն. head/ member of the delegation պատվի րակության ղե կավար/անդամ

    English-Armenian dictionary > delegation

  • 10 cinnet

    1. اختبال [اِخْتِبَال]
    Anlamı: deli olma durumu, aklını kaçırma
    2. تهوس [تَهَوُّس]
    Anlamı: deli olma durumu, aklını kaçırma
    3. جان [جانّ]
    Anlamı: deli olma durumu, aklını kaçırma
    4. جن [جنّ]
    Anlamı: deli olma durumu, aklını kaçırma
    5. جنة [جنَّة]
    Anlamı: deli olma durumu, aklını kaçırma
    6. جني [جِنِّيّ]
    Anlamı: deli olma durumu, aklını kaçırma
    7. خباط [خُبَاط]
    Anlamı: deli olma durumu, aklını kaçırma
    8. خبال [خَبَال]
    Anlamı: deli olma durumu, aklını kaçırma
    9. خبل [خَبَل]
    Anlamı: deli olma durumu, aklını kaçırma
    10. خبل [خَبْل]
    Anlamı: deli olma durumu, aklını kaçırma
    11. خبل [خُبْل]
    Anlamı: deli olma durumu, aklını kaçırma
    12. لمس [لَمْس]
    Anlamı: deli olma durumu, aklını kaçırma
    13. مس [مَسّ]
    Anlamı: deli olma durumu, aklını kaçırma
    14. مسيس [مَسِيس]
    Anlamı: deli olma durumu, aklını kaçırma
    15. هوس [هَوَس]
    Anlamı: deli olma durumu, aklını kaçırma

    Türkçe-Arapça Sözlük > cinnet

  • 11 delilik

    1. اختبال [اِخْتِبَال]
    2. تهوس [تَهَوُّس]
    3. جنة [جنَّة]
    4. خباط [خُبَاط]
    5. خبال [خَبَال]
    6. خبل [خَبَل]
    7. خبل [خَبْل]
    8. خبل [خُبْل]
    9. فردوس [فِرْدَوْس]
    10. مسيس [مَسِيس]
    11. هوس [هَوَس]

    Türkçe-Arapça Sözlük > delilik

  • 12 meczup

    1. أخبل [أَخْبَل]
    Anlamı: aklını yitirmiş, deli, sapık
    2. خبل [خَبِل]
    Anlamı: aklını yitirmiş, deli, sapık
    3. مجنون [مَجْنُون]
    Anlamı: aklını yitirmiş, deli, sapık
    4. مخبول [مَخْبُول]
    Anlamı: aklını yitirmiş, deli, sapık
    5. مسعور [مَسْعُور]
    Anlamı: aklını yitirmiş, deli, sapık
    6. معتوه [مَعْتُوه]
    Anlamı: aklını yitirmiş, deli, sapık
    7. ممسوس [مَمْسُوس]
    Anlamı: aklını yitirmiş, deli, sapık
    8. مهوس [مُهَوَّس]
    Anlamı: aklını yitirmiş, deli, sapık

    Türkçe-Arapça Sözlük > meczup

  • 13 zıpır

    1. أخبل [أَخْبَل]
    Anlamı: delişmen, divane, deli olan
    2. جنوني [جُنُونِيّ]
    Anlamı: delişmen, divane, deli olan
    3. خبل [خَبِل]
    Anlamı: delişmen, divane, deli olan
    4. مجنون [مَجْنُون]
    Anlamı: delişmen, divane, deli olan
    5. مخبول [مَخْبُول]
    Anlamı: delişmen, divane, deli olan
    6. معتوه [مَعْتُوه]
    Anlamı: delişmen, divane, deli olan
    7. ممسوس [مَمْسُوس]
    Anlamı: delişmen, divane, deli olan
    8. مهوس [مُهَوَّس]
    Anlamı: delişmen, divane, deli olan

    Türkçe-Arapça Sözlük > zıpır

  • 14 delice

    1. أخبل [أَخْبَل]
    Anlamı: davranışları aşırı, deli gibi olan
    2. خبل [خَبِل]
    Anlamı: davranışları aşırı, deli gibi olan
    3. زؤان [زُؤَان]
    Anlamı: buğdaygillerden, genellikle buğday tarlalarında yetişen, tohumu zehirli, yabanî bir bitki
    4. شيلم [شَيْلَم]
    Anlamı: buğdaygillerden, genellikle buğday tarlalarında yetişen, tohumu zehirli, yabanî bir bitki
    5. مجنون [مَجْنُون]
    Anlamı: davranışları aşırı, deli gibi olan
    6. مخبول [مَخْبُول]
    Anlamı: davranışları aşırı, deli gibi olan
    7. معتوه [مَعْتُوه]
    Anlamı: davranışları aşırı, deli gibi olan
    8. ممسوس [مَمْسُوس]
    Anlamı: davranışları aşırı, deli gibi olan

    Türkçe-Arapça Sözlük > delice

  • 15 divane

    1. أخبل [أَخْبَل]
    Anlamı: deli, kaçık, budala
    2. خبل [خَبِل]
    Anlamı: deli, kaçık, budala
    3. مجنون [مَجْنُون]
    Anlamı: deli, kaçık, budala
    4. مخبول [مَخْبُول]
    Anlamı: deli, kaçık, budala
    5. معتوه [مَعْتُوه]
    Anlamı: deli, kaçık, budala
    6. ممسوس [مَمْسُوس]
    Anlamı: deli, kaçık, budala

    Türkçe-Arapça Sözlük > divane

  • 16 kaçık

    1. أخبل [أَخْبَل]
    Anlamı: deli, mecnun
    2. خبل [خَبِل]
    Anlamı: deli, mecnun
    3. مجنون [مَجْنُون]
    Anlamı: deli, mecnun
    4. مخبول [مَخْبُول]
    Anlamı: deli, mecnun
    5. معتوه [مَعْتُوه]
    Anlamı: deli, mecnun
    6. ممسوس [مَمْسُوس]
    Anlamı: deli, mecnun

    Türkçe-Arapça Sözlük > kaçık

  • 17 zırdeli

    1. أرعن [أَرْعَن]
    Anlamı: aşırı deli, çılgın
    2. أهوج [أَهْوَج]
    Anlamı: aşırı deli, çılgın
    3. متطرف [مُتَطَرِّف]
    Anlamı: aşırı deli, çılgın
    4. متهور [مُتَهَوِّر]
    Anlamı: aşırı deli, çılgın
    5. مجازف [مُجَازِف]
    Anlamı: aşırı deli, çılgın
    6. نزق [نَزِق]
    Anlamı: aşırı deli, çılgın

    Türkçe-Arapça Sözlük > zırdeli

  • 18 çılgın

    1. خبل [خَبِل]
    Anlamı: aşırı davranışlarda bulunan, deli, mecnun
    2. مجنون [مَجْنُون]
    Anlamı: aşırı davranışlarda bulunan, deli, mecnun
    3. مخبول [مَخْبُول]
    Anlamı: aşırı davranışlarda bulunan, deli, mecnun
    4. معتوه [مَعْتُوه]
    Anlamı: aşırı davranışlarda bulunan, deli, mecnun
    5. ممسوس [مَمْسُوس]
    Anlamı: aşırı davranışlarda bulunan, deli, mecnun

    Türkçe-Arapça Sözlük > çılgın

  • 19 delirmek

    1. استجن [اِسْتَجَنَّ]
    Anlamı: deli olmak, aklını yitirmek
    2. تجنن [تَجَنَّنَ]
    Anlamı: deli olmak, aklını yitirmek
    3. جن [جُنَّ]
    Anlamı: deli olmak, aklını yitirmek
    4. سعر [سُعِرَ]
    Anlamı: deli olmak, aklını yitirmek

    Türkçe-Arapça Sözlük > delirmek

См. также в других словарях:

  • Deli — may refer to: Delicatessen, type of food Delicacies; Fast food (United States) Delhi, the capital of India Deli, Eurovision Song Contest 2008 entry of Turkey Deli (sultanate), a previous sultanate at North Sumatra Deli Serdang Regency, a regency… …   Wikipedia

  • DeLi — steht für: Deli an der Schillingbrücke, ein ehemaliger Techno und House Club in Berlin Der Beiname (türk. wahnsinniger, verrückter) von İbrahim (Sultan) (1615–1648) eine besondere Art berittener Soldaten des osmanischen Heeres, siehe Deli… …   Deutsch Wikipedia

  • Deli — steht für: Deli Çayı, Fluss zum Mittelmeer in Südanatolien Deli an der Schillingbrücke, ein ehemaliger Techno und House Club in Berlin Deli (Sultanat), ein ehemaliges Sultanat in Nordsumatra İbrahim (Sultan) (1615–1648), der Beiname (türk.… …   Deutsch Wikipedia

  • Deli [2] — Deli (türk., Wagehals), 1) sonst einzelne Wagehälse der türkischen Cavallerie, die blind vorprellten, meist von Opium berauscht; 2) Leibwache des Großveziers, deren Anführer: Deli Baschi. Solche D s, bes. Albanesen u. Bosnier, waren in ihre… …   Pierer's Universal-Lexikon

  • Deli [2] — Deli, 1) (Labuan D.) Hauptort eines kleinen Malaienstaats an der Ostküste von Sumatra, am Fluß D. oder Soengo. Das Reich D. hat nur 30 km Küste und erstreckt sich 75 km ins Gebirge hinein; es steht unter einem von der niederländischen Regierung… …   Meyers Großes Konversations-Lexikon

  • Deli [1] — Deli, 1) unabhängige Radschaschaft auf der nördlichen Ostküsteder Sundainsel Sumatra (Südasien); bringt Gold, Campher, Benzoe, Pfeffer; dazu die Insel Tämpalis (Tampili); 2) Hauptstadt darin …   Pierer's Universal-Lexikon

  • Deli [1] — Deli (türk., »Narr, Tollkühner, Wagehals«), in den frühern türkischen Heeren Name einzelner Wagehälse der türkischen Kavallerie, die im Kampf blind auf den Feind losgingen, wobei sie meist von Opium berauscht zu sein pflegten. Ihr Befehlshaber… …   Meyers Großes Konversations-Lexikon

  • Deli — Deli, Hauptort des kleinen Malaienstaates D. auf der Ostküste von Sumatra (unter niederländ. Oberhoheit). – D., portug. Hauptort auf der Sunda Insel Timor …   Kleines Konversations-Lexikon

  • Deli — Deli, türk., Narr, Waghals; Freiwilliger bei der türk. Reiterei, die verwegensten Angriffe ausführend; der Großwesir und die Paschas wählten ehemals ihre Leibwachen aus D.s, die aber in neuester Zeit selten geworden sind …   Herders Conversations-Lexikon

  • deli — delí ( lésc, ít), vb. A da, a împărţi. bg. deliă a împărţi , din sl. dĕlŭ parte ; cf. deal. Cuvînt rar. Pare identic, sau cel puţin trebuie să se fi încrucişat cu dili. – Der. delniţă, s.f. (înv., şi Olt., ţarină, arătură), din sl. dĕlnica… …   Dicționar Român

  • deli — 1954, short for DELICATESSEN (Cf. delicatessen) …   Etymology dictionary

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»