-
1 сменять
değişmek, değiştirmek, yenilemekТурецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > сменять
-
2 видоизменяться
biçim değiştirmek,başkalaşmak,biçimi değişmek* * *несов.; сов. - видоизмени́тьсяbiçim değiştirmek, başkalaşmak; biçimi değişmek -
3 изменяться
несов.; сов. - измени́тьсяdeğişmek; dönmekпого́да измени́лась — hava döndü
на пе́рвый взгляд ничто́ не измени́лось — ilk bakışta değişen birşey yok
••измени́ться в лице́ — yüzü değişmek; benzi atmak ( побледнеть)
-
4 менять
değiştirmek* * *врзdeğiştirmek; değişmek; trampa etmekменя́ть де́ньги — para bozdurmak
меня́ть ма́рки на откры́тки — pulları kartpostallara değişmek
••это меня́ет де́ло — iş değişir
-
5 варьироваться
-
6 искажаться
несов.; сов. - искази́тьсяпри тако́м перево́де смысл фра́зы искази́тся — bu biçimde çevrilirse cümlenin anlamı çarpıtılmış olur
2) değişmekлицо́ его́ искази́лось от бо́ли — ağrıdan yüzü değişti
-
7 колебаться
tereddüt etmek* * *несов.; сов. - поколеба́ться1) тк. несов. kımıldamak; dalgalanmak; sallanmak ( раскачиваться)по́чва колеба́лась у нас под нога́ми — bastığımız yerler esniyordu
2) sarsılmakавторите́т его́ не поколе́блен — itibarı sarsılmamıştır
3) тк. несов. dalgalanmak, oynamak; değişmekцена́ до́ллара коле́блется — dolar dalgalanıyor
на э́той глубине́ температу́ра коле́блется от 15 до 18 гра́дусов — bu derinlikte ısı 15 °-18 ° arasında değişmektedir
4) duraksamak; ikircimlenmek; tereddüt etmekколеба́ться в вы́боре чего-л. — bir şeyde karar kılmakta duraksamak
они́, не коле́блясь, отве́ргли э́тот призы́в — bu çağrıya ikircimsiz hayır dediler
-
8 коренной
yerli* * *1) yerliкоренно́й москви́ч — doğma büyüme Moskova'lı
коренное населе́ние — yerli ahali / halk
2) temel; köklüкоренны́е интере́сы трудя́щихся — emekçilerin temel çıkarları
коренны́е отли́чия — köklü farklılıklar
коренны́е переме́ны — köklü / kökten değişiklikler
••коренно́й зуб — azı dişi
измени́ться коренны́м о́бразом — köklü biçimde / kökünden değişmek
-
9 ломаться
kırılmak,parçalanmak,yıkılmak,ortadan kalkmak; bozulmak; nazlanmak* * *несов.; сов. - слома́ться1) kırılmak; parçalanmak; bozulmak (портиться, приходить в негодность)в доро́ге маши́на два ра́за лома́лась — yolda araba iki kez pan yaptı
2) перен. ( уничтожаться) yıkılmak; (yıkılıp) ortadan kalkmakлома́лись усто́и ста́рой надстро́йки — eski üstyapının temel direkleri yıkılıyordu
3) перен. ( о голосе) sesi değişmek4) тк. несов. ( заставлять себя просить) nazlanmak -
10 меняться
врз -
11 обмениваться
несов.; сов. - обменя́тьсяdeğişmek;... alış-verişinde / teatisinde bulunmak; verişmekобме́ниваться впечатле́ниями — birbirine izlenimlerini anlatmak
обме́ниваться уда́рами — спорт. karşılıklı darbeler indirmek
обме́ниваться ре́зкими уда́рами (о боксёрах) — sert yumruklar teatisinde bulunmak
обме́ниваться информа́цией — bilgi alış-verişi yapmak
обменя́ться мне́ниями — görüş alış-verişinde bulunmak
обме́ниваться визи́тами — karşılıklı ziyaretlerde bulunmak
обме́ниваться делега́циями — karşılıklı heyetler göndermek
обме́ниваться рукопожа́тиями — el sıkışmak
мы обменя́лись с ним часа́ми — onunla saatlerimizi değiştik
-
12 окраска
-
13 перемениться
-
14 переодеваться
-
15 перерождаться
несов.; сов. - перероди́ться1) tamamen değişmek, bambaşka bir kişi olmak2) ( вырождаться) yozlaşmak, dejenere olmak -
16 поменяться
сов. -
17 преображаться
несов.; сов. - преобрази́ться(görünüşü / biçimi / yüzü) değişmek, başkalaşmak -
18 променять
сов.1) ( обменять) değiş etmek2) ( предпочесть) değişmekон свою́ профе́ссию ни на что не променя́ет — mesleğini bir şeye değişmez
-
19 сменяться
несов.; сов. - смени́ться1) değişmekза год на фа́брике смени́лось два дире́ктора — bir yıl içinde fabrikada iki müdür değişti
2) çıkmakсменя́ться с ва́хты — vardiyadan çıkmak
ра́ньше ча́са я не сменю́сь / не суме́ю смени́ться — saat birden önce nöbetimi devredemem
ра́дость смени́лась трево́гой — sevincin yerini endişe aldı
сменя́лись дни, неде́ли... — günler, haftalar birbirini kovalıyordu...
-
20 чередоваться
nöbetleşe çalışmak* * *değişmek, nöbetleşe çalışmak, keşikleşmekмы с ним рабо́таем, череду́ясь — onunla nöbetleşe çalışıyoruz
См. также в других словарях:
değişmek — nsz 1) Başka bir biçim veya duruma girmek, tahavvül etmek Ben gelirken yarım saat içinde hava değişmiş, kara yel kudurmuştu. S. F. Abasıyanık 2) Yerine başka şey veya kimse gelmek Eskiler arasında duvardaki saatli maarif takvimleri de değişmiş… … Çağatay Osmanlı Sözlük
mecrası değişmek — bir iş, bir olay için gidişi, yönü, doğrultusu değişmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
suratı değişmek — bir kimseye karşı davranışı değişmek, daha sert bir durum almak … Çağatay Osmanlı Sözlük
külahları değiştirmek (veya değişmek) — tehdit ederek bozuşmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
işin rengi değişmek — konu başka biçimde gelişmek, öncekinden farklı davranmaya başlamak ... o zaman işin rengi değişir, asık yüzünün morluğu uçup giderdi. O. Kemal … Çağatay Osmanlı Sözlük
tagayyür etmek — değişmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ruvale — değişmek … Beypazari ağzindan sözcükler
tahavvül etmek — değişmek, dönüşmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
adnamak — değişmek; bozulmak I, 288 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
ednetmek — değişmek, bulunduğu halden başka bir hale girmek. I, 266 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
TAGAYYÜR — Değişmek. Başkalaşmak. * Bozulmak. Renk değiştirmek. * Kokmak.(Tagayyür ve tebeddül; hudûsten ve tekemmül etmek için tazelenmekten ve ihtiyaçtan ve maddilikten ve imkândan ileri geliyor. Zât ı Akdes ise; hem kadîm, hem her cihetçe kemal i… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük