-
1 düşürmek
v. drop, cause to fall, beat down, lower, reduce, mark down, let down, let fall, curtail, deflate, depress, flop, knock off, overthrow, precipitate, pull dawn, put down, roll back, scale down, send down, sink, slim down, spill, step down, take from--------düşürmek (birıni)v. trip--------düşürmek (fiyat)v. screw down -
2 düşürmek
"to drop; to topple; to reduce; (fiyat) to mark sth down; (çocuk) to miscarry; (uçak) to bring sth down; (futbolda) to bring sb down; to overthrow, to topple, to bring sb down; to get (sth) easily/cheaply" -
3 düşürmek
"/ı/ 1. to drop, let fall. 2. to reduce. 3. to miscarry; to abort. 4. to pass, expel (intestinal worms, gallstones, kidney stones). 5. to get (something) at a bargain. 6. to remove from power; to overthrow." -
4 nominal değerini düşürmek
nominal değerini düşürmek (mal)v. write down -
5 hayrete düşürmek
v. amaze, astonish, nonplus, give smb. a tumble* * *surprise -
6 aptal durumuna düşürmek
v. score off, score smb. off, stultify -
7 ateşi düşürmek için ıslak bezle sarma
n. wet packTurkish-English dictionary > ateşi düşürmek için ıslak bezle sarma
-
8 attan düşürmek
v. unhorse, unsaddle -
9 ağa düşürmek
v. enmesh -
10 binicisini düşürmek
v. unseat -
11 birbirine düşürmek
v. set at odds, set against, play off -
12 borsa fiyatlarını düşürmek
v. bear -
13 davayı düşürmek
v. nonsuit -
14 dehşete düşürmek
v. horrify, terrify, frighten, terrorize, appal, appall, dismay, funk, shock -
15 derecesini düşürmek
v. downgrade -
16 değerini düşürmek
v. cheapen, devalue, devaluate, depreciate, detract, alloy, attenuate, bemean, become cheap, damage, debase -
17 dile düşürmek
set tongues wagging -
18 dillere düşürmek
bandy about smb.'s name -
19 fiyatları düşürmek
v. bear the market, raid the market -
20 gölge düşürmek
v. compromise
См. также в других словарях:
düşürmek — e 1) Düşmesine yol açmak, düşmesine sebep olmak 2) i Değerini, fiyatını indirmek 3) i Azaltmak 4) nsz Vücuttan yavru, çocuk, taş, solucan vb. atmak Çocuk, solucan düşürüyor. 5) i Iskat etmek Bakanlar kurulunu düşürmek. 6) Uğratmak Tehlikeye… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağına düşürmek — tuzağına düşürmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
pusuya düşürmek — (birini) yolunu gizlice bekleyip kötülük etmek Bir gece, pusuya düşürmek, arkasından vurmak tasarlanmıştı. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
verim düşürmek — verimli olmaya engel olmak Siyasi amaçlı ... işi yavaşlatma, verim düşürme ve diğer direnişler yapılamaz Anayasa … Çağatay Osmanlı Sözlük
açmaza getirmek (veya düşürmek) — düzen, hile yapmak, bir kimseyi oyuna getirmek, zor duruma sokmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
dehşete düşürmek — çok korkutmak, dehşete kapılmasına sebep olmak Korkunç jestlerle yaptığı kara bulut tasvirleri bizi yeniden dehşete düşürdü. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
gölge düşürmek — (bir şeye) bir şeyin değerini veya ününü azaltacak işler yapmak ... bu iki yazarın usta hikâyeci vasıflarına gölge düşürmüştür. A. Ş. Hisar … Çağatay Osmanlı Sözlük
tarih düşürmek — önemli sayılan bir olayın, çoğunlukla nazım biçiminde söylenen sözlerle, ebcet hesabına göre tarihini belirtmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
umutsuzluğa düşürmek — umut vermemek, güvenini sarsmak, olumsuzluğa sürüklemek Yoksa gönlümüzü kırmaktan, bizi umutsuzluğa düşürmekten bir şey kazanılmaz. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
zayıf düşürmek — güçsüz duruma getirmek Muhalefeti hep zayıf düşüren, muhalefeti hep hedefinden uzaklaştıran kusur, ondaki bu sonsuz kanma ve aldanma huyudur. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
çocuk düşürmek — gebe kadın çocuğunu vaktinden önce ve ölü olarak doğurmak, düşük yapmak … Çağatay Osmanlı Sözlük