-
1 оборотный капитал
Турецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > оборотный капитал
-
2 circulating capital
döner sermaye -
3 floating capital
döner sermaye -
4 circulating capital
döner sermaye -
5 floating capital
döner sermaye -
6 საბრუნავი თანხი
döner sermaye -
7 circulation capital
döner sermaye -
8 current capital
döner sermaye -
9 revolving fund
döner sermaye -
10 rolling capitals
döner sermaye -
11 working capital
döner sermaye* * *iş sermayesi -
12 floating assets
döner sermaye, cari aktifler -
13 floating capital
döner sermaye, isletme sermayesi -
14 trading capital
n. ödenmemiş sermaye, döner sermaye -
15 trading capital
n. ödenmemiş sermaye, döner sermaye -
16 оборотный
1) döner; mütedavilоборо́тный капита́л — döner sermaye
2) ters; arkaоборо́тная сторона́ листа́ — yaprağın arkası / ters tarafı
-
17 float
n. yüzen şey, sal, şamandıra, duba, olta mantarı, yüzme kesesi, döner sermaye, mala————————v. yüzmek, su üzerinde durmak, batmamak, süzülmek, dolaşmak, yüzdürmek, kurmak (şirket), yaymak, piyasaya çıkarmak, dalgalanmak* * *1. yüz (v.) 2. yüzme (n.) 3. yüz* * *[fləut] 1. verb(to (make something) stay on the surface of a liquid: A piece of wood was floating in the stream.) yüzmek2. noun1) (something that floats on a fishing-line: If the float moves, there is probably a fish on the hook.) olta mantarı; duba, şamandıra2) (a vehicle for transporting certain things: a milk-float; a cattle-float.)... aracı•- floating restaurant -
18 floating
adj. yüzen, yüzer, gezici, sabit olmayan, dalgalanan, değişen, döner (sermaye)* * *1. değişen (n.) 2. kayan (n.) 3. yüz (v.) 4. yüzerek (prep.) -
19 habilitate
v. döner sermaye sağlamak, gerekli niteliklere sahip olmak -
20 habilitate
v. döner sermaye sağlamak, gerekli niteliklere sahip olmak
- 1
- 2
См. также в других словарях:
döner sermaye — is., tic. Kamu maliyesi alanında belirli ve sürekli bir amacın elde edilmesi için genel veya katma bütçeden bir miktar paranın, azaltılmamak şartı ile kuruluşa veya bu kuruluşla ilgili işletmelere verilmesi, mütedavil sermaye, döner … Çağatay Osmanlı Sözlük
döner — sf. 1) Dönmekte olan, dönen, dönecek biçimde düzenlenen Döner dolap 2) is. Bir eksene geçirilmiş etlerin döndürülerek pişirilmesiyle yapılan kebap, döner kebap Lokantaların vitrinlerinde, mis kokularla dönerler pişiyordu. Ç. Altan 3) is., tic.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sermaye — is., tic., Far. ser + māye 1) Bir ticaret işinin kurulması, yürütülmesi için gereken anapara ve paraya çevrilebilir malların tamamı, anamal, başmal, kapital, meta Komisyoncu demek, metelik sermayesi olmayan tüccar demektir. A. Gündüz 2) Varlık,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
mütedavil sermaye — is. Döner sermaye … Çağatay Osmanlı Sözlük