-
1 cankurtaran
"1. ambulance. 2. lifeguard; lifesaver. - arabası ambulance. - çanı fog bell. - düdüğü foghorn. - filikası lifeboat. - gemisi rescue ship. - kemeri life belt, safety belt. - kulübesi mountain shelter, snow shelter. - salı life raft. - simidi life buoy. - yeleği life jacket, life preserver."
См. также в других словарях:
cankurtaran gemisi — is., den. Karaya oturan, yanan veya batma tehlikesi ile karşı karşıya kalan gemileri kurtarmaya yarayan gemi … Çağatay Osmanlı Sözlük
cankurtaran — is. 1) Hasta veya yaralı taşımaya uygun hazırlanmış özel araç, ambulans 2) Havuz veya plajda yüzme bilmeyenleri uyaran ve tehlike anında onları kurtaran kimse Birleşik Sözler cankurtaran çanı cankurtaran düdüğü cankurtaran gemisi cankurtaran… … Çağatay Osmanlı Sözlük
gemi — is., den. Su üstünde yüzen, insan ve yük taşımaya yarayan büyük taşıt, sefine Yük gemisi. Savaş gemisi. Birleşik Sözler gemi adamı gemi aslanı gemi bozma gemi çıkışı gemi enkazı … Çağatay Osmanlı Sözlük
