Перевод: с турецкого на все языки

со всех языков на турецкий

bulmak

См. также в других словарях:

  • bulmak — I, 123, 215, 304, 360, 384, 398, 407, 445, 463, 508; I I, 21, 22. 29, 316; III, 12, 90, 440 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • bulmak — i, ur 1) Arayarak veya aramadan bir şeyle, bir kimse ile karşılaşmak Kafam her an bir konu bulmak için binbir çeşit şeye müracaat ediyor. H. E. Adıvar 2) Bir şeyi elde etmek 3) Kaybedilen bir şeyi yeniden ele geçirmek Paramı buldum. 4) Varlığı… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bulmak — olmak, mevcud …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • formül bulmak — bir işi çözümleyecek çıkar yol bulmak, çözüm bulmak O, bu nazik duruma karşı bir formül bulmuştu. R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bir yolunu bulmak — 1. bir işi sonuçlandırmak için çare bulmak 2. çare bulmak, çözüm üretmek Hemen bir yolunu bulurlar yükü üstlerinden aşırmanın. A. Ağaoğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • layığını bulmak — 1) dengini, yaraşır eşini bulmak 2) hak ettiği cezayı bulmak İster misin, Tayfun un da gözüne ilişsin; layığını bulmuş diye sevinsin. S. M. Alus …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • alıcı bulmak — müşteri bulmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • antipatik bulmak — sevimsiz bulmak, kanı kaynamamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bal alacak çiçeği bilmek (veya bulmak) — çıkar sağlanabilecek yeri veya şeyi bilmek, bulmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • haklı bulmak — davasını, iddiasını, düşüncesini, davranışını doğru bulmak, yerinde görmek Müdür onu haklı buldu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • koca bulmak — kız veya kadın kendisi ile evlenecek bir erkek bulmak Üstelik kadının adı da çıktı, bir daha koca bulamadı. R. H. Karay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»