-
1 bozmak
أتلفأساءأعطبأفسدسوأ -
2 bozmak
1. أتلف [أَتْلَفَ]2. أساء [أَسَاءَ]3. أعطب [أَعْطَبَ]4. أفسد [أَفْسَدَ]5. سوأ [سَوَّأَ] -
3 entrika
1. أحبولة [أُحْبُولَة]2. تدليس [تَدْلِيس]3. حيلة [حِيلَة]4. خداع [خِدَاع]5. خديعة [خَدِيعَة]6. دسيسة [دَسِيسَة]7. رواغ [رَوَاغ]8. روغان [رَوَغَان]9. غش [غَشّ]10. غش [غِشّ]11. كيد [كَيْد]12. مؤامرة [مُؤَامَرَة]13. محل [مَحْل]14. مخادعة [مُخَادَعَة]15. مراوغة [مُرَاوَغَة]16. مكرة [مَكْرَة]17. مكيدة [مَكِيدَة]18. مواربة [مُوَارَبَة] -
4 feshetmek
1. أبطل [أَبْطَلَ]Anlamı: (verilmiş bir yargıyı) kaldırmak, bozmak2. ألغى [أَلْغَى]Anlamı: (verilmiş bir yargıyı) kaldırmak, bozmak3. انتقض [اِنْتَقَضَ]Anlamı: (verilmiş bir yargıyı) kaldırmak, bozmak4. جب [جَبَّ]Anlamı: (verilmiş bir yargıyı) kaldırmak, bozmak5. دمغ [دَمَغَ]Anlamı: (verilmiş bir yargıyı) kaldırmak, bozmak6. فسخ [فَسَخَ]Anlamı: (verilmiş bir yargıyı) kaldırmak, bozmak7. نقض [نَقَضَ]Anlamı: (verilmiş bir yargıyı) kaldırmak, bozmak -
5 haklamak
1. أتلف [أَتْلَفَ]Anlamı: bozmak, perişan etmek2. أساء [أَسَاءَ]Anlamı: bozmak, perişan etmek3. أعطب [أَعْطَبَ]Anlamı: bozmak, perişan etmek4. أفسد [أَفْسَدَ]Anlamı: bozmak, perişan etmek5. سوأ [سَوَّأَ]Anlamı: bozmak, perişan etmek -
6 müzevirlik
1. سعاية [سِعَايَة]Anlamı: ara bozmak2. نم [نَمّ]Anlamı: ara bozmak3. نميمة [نَمِيمَة]Anlamı: ara bozmak4. وشاية [وِشَايَة]Anlamı: ara bozmak -
7 yıkmak
1. أفسد [أَفْسَدَ]Anlamı: tahrip olmak, bozmak2. قوض [قَوَّضَ]Anlamı: tahrip olmak, bozmak3. هد [هَدَّ]Anlamı: tahrip olmak, bozmak4. هدم [هَدَّمَ]Anlamı: tahrip olmak, bozmak -
8 bozulmak
1. تعطل [تَعَطَّلَ]Anlamı: bozmak işine konu olmak2. تلف [تَلفَ]Anlamı: bozmak işine konu olmak3. فسد [فَسَدَ]Anlamı: bozmak işine konu olmak
См. также в других словарях:
bozmak — bozmak, yıkmak II, 8 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
bozmak — i, ar 1) Bir şeyi kendisinden beklenilen işi yapamayacak duruma getirmek Bu iki radyo istasyonu birbirini bozuyor. 2) Bir yerin, bir şeyin düzenini karıştırmak Bir insanın aklını bozabilmesi için evvelce bu aklın mevcut olması lazım gelir. A. Ş.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
mürekkebi kurumadan bozmak — kararı, sözleşmeyi, anlaşmayı yazılmasından çok kısa süre sonra bozmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
makineyi bozmak — şaka motoru bozmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
aralarını açmak (veya bozmak) — iki kişi arasındaki dostluğu, ilişkiyi bozmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
akideyi bozmak — doğru bilinen bir inanış veya gidişten ayrılmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
büyü bozmak — yapılmış bir büyüyü etkisiz duruma getirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ezber bozmak — sahip olduğu önceki düşüncesini artık dile getirmez olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
motoru bozmak — bağırsakları bozulmak, ishal olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
abdest bozmak — idrar veya dışkı yapmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
anız bozmak — anızı altüst etmek için toprağı yüzden sürmek … Çağatay Osmanlı Sözlük