-
1 Herz
Herz <-ens, -en> [hɛrts] ntim Grunde seines \Herzens esasında, aslında;von \Herzen gern canı gönülden [o yürekten];mir blutet das \Herz ( fig) yüreğim kan ağlıyor;ich tue es leichten \Herzens onu gönül ferahlığı [o rahatlığı] ile yapıyorum;schweren \Herzens istemeye istemeye;aus seinem \Herzen keine Mördergrube machen dobra dobra konuşmak;ein \Herz und eine Seele sein ( fig) can ciğer (kuzu sarması) olmak;ein gutes/goldenes \Herz haben iyi/altın kalpli olmak;etw nicht übers \Herz bringen bir şeye gönlü razı olmamak, bir şeye kıyamamak;etw auf dem \Herzen haben derdi olmak;etw auf \Herz und Nieren prüfen ( fam) bir şeyin içini dışını gözden geçirmek;jdm sein \Herz ausschütten ( fig) birine içini dökmek;jdm das \Herz brechen ( geh) birinin kalbini kırmak;jdm das \Herz zerreißen birinin yüreğini parçalamak;aus ganzem \Herzen canı gönülden;jds \Herz erweichen birinin kalbini eritmek;jds \Herz höherschlagen lassen birinin gönlünü tutuşturmak;mir ist ein Stein vom \Herzen gefallen ( fig) yüreğime su serpildi;jdn ins \Herz schließen birine içi ısınmak, birine kanı kaynamakim \Herzen Anatoliens/Europas Türkiye'nin/Avrupa'nın göbeğinde\Herz ist Trumpf kupa kozdur