Перевод: со всех языков на турецкий

с турецкого на все языки

bir+araya+gelmek

См. также в других словарях:

  • bir araya gelmek — bir yerde toplanmak, buluşmak Hep böyle bir araya gelip gülüp eğlenebilseler! N. Cumalı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dokuz ayın çarşambası bir araya gelmek — birçok iş birden ortaya çıkıp sıkışık bir durum yaratmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bir olmak — bir araya gelmek, iş birliği yapmak Baba oğul bir oldular, ilkin çerçeveleri söküp düzelttiler. M. Ş. Esendal …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bir ara — zf. 1) Kısa bir süre Bir ara önümüzden şarkı sesleri geldi. F. R. Atay 2) Geçmiş bir zamanda Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller bir araya gelmek bir araya getirmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yüz yüze gelmek — 1) birden karşılaşmak Elinden gelse bir daha bu adamla yüz yüze gelmeyecekti. H. E. Adıvar 2) bir araya gelmek Bir daha yüz yüze gelmemek için ayrılmışlardı. Ö. Seyfettin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • boğaz boğaza gelmek — zorlu kavga etmek Birbiriyle boğaz boğaza gelen okul çocuklarını, Samet in varlığı bugünlerde tek bir vücut gibi bir araya toplayabilirdi. H. E. Adıvar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • masaya oturmak — bir anlaşmazlığı çözümlemek üzere bir araya gelmek, toplanmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bulçarlamak — bir araya gelmek, tecemmü etmek üzere vad vermek, bir yere toplanmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kavuşmak — e 1) Ayrı kalınan, sevilen bir kimseyle bir araya gelmek, onu yeniden görmek Biz 1923 te bir Mustafa Kemal e kavuşmasaydık, gelecek zamanlara doğru yollarımızı tıkayan aşılmaz setleri yıkamazdık. F. R. Atay 2) Yokluğu çekilen veya çok istenen bir …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • buluşmak — nsz, le 1) Bir araya gelmek 2) Karşılaşmak 3) de Önceden belirlenmiş bir yer ve zamanda bir araya gelmek Ertesi gün yine pastacıda buluştular. P. Safa 4) Kavuşmak Yâr ile buluşsak bir tenha yerde / Duyarlar rakipler söz olur gider. Âşık Veysel …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • karışmak — e 1) İki veya ikiden çok şey bir araya gelip birbirinin içinde dağılmak, birbirinin içine girmek Araba sallana sallana içim bağrım birbirine karıştı. H. R. Gürpınar 2) Düzensiz, dağınık olmak Yanıma her tarafı titreyerek sapsarı, sakal bıyığa… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»