Перевод: со всех языков
binmek/tr
Ничего не найдено.
Попробуйте поискать во всех возможных языках
или измените свой поисковый запрос.
См. также в других словарях:
binmek — e, er 1) Yüksek bir şeyin veya bir hayvanın üstüne çıkıp ayaklarını sallandırarak oturmak Belki de atlara binerek dolaşırız. R. H. Karay 2) Bir yere gitmek için tren, vapur, uçak, otomobil vb. bir taşıtta yer almak Vapurlara, trenlere ihtiyarları … Çağatay Osmanlı Sözlük
inada binmek (veya bindirmek) — iş inada binmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
dalına binmek — omuzuna binmek … Beypazari ağzindan sözcükler
imamkayığına binmek — ölü tabut içinde veya sal üzerinde mezarlığa götürülmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kıymete binmek — çok değerli duruma gelmek Düşündüm ki başka bir yerde çalışmaya başlarsam, belki kıymete binerim. A. Kulin … Çağatay Osmanlı Sözlük
dalına binmek — bir kimseye bir iş yaptırmak için asılmak, musallat olmak, sıkıştırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
küplere binmek — çok öfkelenmek Ertesi günü babam horozun ölüsünü bulunca küplere bindi. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
ensesine binmek — birine bir işi yaptırmak için sürekli baskı altında bulundurmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
zora binmek — iş ancak zor kullanılmakla sonuçlanacak bir durum almak … Çağatay Osmanlı Sözlük
omzuna binmek — (birinin) yük olmak, ağırlık vermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
tepesine binmek (veya çıkmak) — (birinin) genellikle kendinden daha güçsüz kimseleri ezmek, kötü davranmak Böyle kız gibi nazik bir zabiti askerler sayarlar mı? Askerlerimiz tepenize çıkıyordur, nedir? R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük