-
1 bindirme
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > bindirme
-
2 bindirme
-
3 bindirme kaynağı
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > bindirme kaynağı
-
4 bindirme kaynak derzi
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > bindirme kaynak derzi
-
5 indirme - bindirme
пункт вы́садки и поса́дки пассажи́ров (в миниавтобусы, такси и т. п.) -
6 balıkpulu bindirme
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > balıkpulu bindirme
-
7 yarım bindirme
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > yarım bindirme
-
8 iskele
при́стань (ж)* * *1) при́стань, прича́лiskele babası — прича́льная ту́мба
iskeleye bağlamak — прича́лить
iskeleyi tutmak — подходи́ть к прича́лу
iskele ücreti — прича́льный сбор, пла́та за прича́л
iskeleye yanaşmak — подходи́ть к прича́лу / к при́стани, пришварто́вываться
bindirme iskelesi — при́стань погру́зки / поса́дки
sandal iskelesi — ло́дочная ста́нция, прича́л для ло́док
yükleme iskelesi — погру́зочная при́стань
2) трап; схо́дниiskeleyi atmak — перебро́сить схо́дни
iskeleyi indirmek — спусти́ть трап
iskeleyi kaldırmak — подня́ть трап
firar iskelesi — авари́йный трап
3) порт, порто́вый го́род4) строи́тельные леса́iskele kurmak — ста́вить леса́
5) (тж. iskele bordası / tarafı) ле́вый борт су́днаiskeleye yatmak — ложи́ться на ле́вый борт
alabanda iskele! — ле́во на борт! ( команда)
az iskele! — ле́во пома́лу! ( команда)
-
9 derz
- büzülme derzi
- dikey derz
- dilatasyon derzi
- dolgusuz derz
- fasılalı kaynak derzi
- genleşme derzi
- içbükey kaynak derzi
- iş derzi
- kaynak derzi
- kusurlu kaynak derzi
- nokta kaynağı derzi
- punto kaynağı derzi
- rötre derzi
- sahte derz
- sıkıştırılamaz derz
- sızdırmaz kaynak derzi
- su sızdırmaz derz
- sürekli kaynak derzi
- şakuli derz
- uzunlamasına derz
- yatay derzİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > derz
-
10 kaynak
1) источник, родник2) ресурсы3) сварка•- akım kaynağı
- ark banyo kaynağı
- ark kaynağı
- asetilen kaynağı
- basınçlı kaynak
- başbaşa ek kaynağı
- besleme kaynağı
- bindirme kaynağı
- bindirmeli kaynak
- birleştirme kaynağı
- çift ark kaynağı
- dikey kaynak
- düşük değerli ısı kaynağı
- düz kaynak
- elektrik kaynağı
- elektrikli ark kaynağı
- enerji kaynağı
- ergitme kaynağı
- güç kaynağı
- ham madde kaynağı
- hidroenerji kaynaklar
- ısı kaynağı
- ışık kaynağı
- ışınım kaynağı
- kirlenme kaynağı
- mekanik titreşim kaynağı
- nokta kaynağı
- oksijen-asetilen kaynağı
- oksijen kaynağı
- otojen kaynağı
- otomatik kaynak
- punto kaynağı
- radyoaktif kaynak
- soğuk kaynak
- soğuk kaynağı
- su altı kaynağı
- su kaynağı
- tabii kaynak
- termit kaynağı
- titreşim kaynağı
- uc uca kaynak
- üretim kaynakları
- üstten kaynak
- yarı otomatik ark kaynağı
- yarı otomatik kaynak
- yatay kaynak
- yüksek frekanslı elektrik kaynağıİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > kaynak
-
11 sıra
1) ряд; ли́ния; цепьsıra takip etmek — соблюда́ть ряды́ (ря́дность)
bir sıra dükkân — ряд ла́вок
2) строй, ряд, шере́нгаsıra dışı hizmet — а) нестроева́я слу́жба (в армии); б) наря́д вне о́череди
3) поря́док, нала́женностьsırasını kaybetmek — нару́шиться — о режи́ме (сна и кормления ребёнка)
4) поря́док, черёд, о́чередь; очерёдностьsıra ile — по о́череди; друг за дру́гом, по поря́дку
sıra ya girmek — а) встать в ряд; б) встать в о́чередь, заня́ть о́чередь
sıra ya koymak — а) ста́вить в ряд; б) расположи́ть в поря́дке (чего-л.)
sıra numarası — поря́дковый но́мер
sıra sıra — а) ряда́ми; б) по поря́дку; в поря́дке
sıra sıra ağaçlar — дере́вья, поса́женные ряда́ми
bindirme sırası — очерёдность погру́зки
5) обы́чность, зауря́дность; что-ли́бо, взя́тое без вы́бораsıra adamı, sıradan -bir adam — рядово́й (обыкнове́нный, просто́й) челове́к
sıra karpuzu — арбу́зы без вы́бора
6) слу́чай, удо́бный моме́нтsıra sında — а) во́время; в ну́жный моме́нт; б) при удо́бном слу́чае
sırasını bularak, sırası düşerse — е́сли предста́вится удо́бный слу́чай
7) вре́мя, моме́нтo sırada — в тот моме́нт
o sırada biz gelmiştik — в тот моме́нт пришли́ мы
8) скамья́, па́рта
См. также в других словарях:
bindirme — is. 1) Bindirmek işi 2) Birbiri üzerine gelerek eklenen levha, kiremit, ahşap parçalarının durumu 3) ask. Çıkarma harekâtına katılacak birliklerin, çıkarma yerine gitmek için kendilerine ayrılan deniz araçlarına binmeleri Birleşik Sözler bindirme … Çağatay Osmanlı Sözlük
bindirme kilit — is., di Gövdesi kutu biçiminde olan, kapak veya kapının arkasına doğrudan vidalanan, basit mekanizmalı kilit … Çağatay Osmanlı Sözlük
İRKÂB — (Rükûb. dan) Bindirme. * Binilecek hayvan verme. * Araba veya gemi gibi bir vasıtaya bindirme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
RO-RO — Gemiye Tasit Indirme Bindirme (International » Turkish) … Abbreviations dictionary
bindirebilmek — i, e Bindirme imkânı veya olasılığı bulunmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
bindirilmek — e Bindirme işi yapılmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kilit — is., di, Far. kelīd, kilīd 1) Anahtar, düğme gibi takılıp çıkarılabilen bir parça yardımıyla çalışan kapatma aleti Sonunda kapının kilidi göz yaşlarıma dayanamadı. Y. Z. Ortaç 2) den. Bir yanı değirmi, öbür yanına demir çubuk geçirilmiş olan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
rıhtım — is., Far. rīḫtim Bir akarsu veya deniz kıyısında doldurularak yapılmış, gemilerin indirme bindirme veya yükleme boşaltma yapabileceği yer Gençlik neşesi, bahar güneşi aydınlığı ve şarkı sesleri içinde küçük rıhtımlara yanaşıyoruz. F. R. Atay … Çağatay Osmanlı Sözlük