-
1 hépsi
(ударение: hépsi) все* * *- ni1) всёhépsi yalan — всё [э́то] ложь
2) все [они́]hépsini biliyorum — а) я всё зна́ю; б) я всех их зна́ю
См. также в других словарях:
doldurmak — i 1) Dolmasını sağlamak, dolu duruma getirmek Fazla eşyasını acele acele valize doldurdu. R. H. Karay 2) Araç deposunu akaryakıtla tamamen dolu duruma getirmek 3) nsz Ateşli silahların içine mermi sürmek İki tabanca getirdiler, takır takır… … Çağatay Osmanlı Sözlük
BİLİNÇ — t. Psk: İnsanın kendi varlığından ve kendine tesir eden çevresinde meydana gelen hadise ve değişikliklerin, bilgisine sahip olması hali. Şuurun dereceleri vardır. Meselâ: Düşünüyorum ve düşündüğümü biliyorum, yine düşündüğümü bildiğimi de… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
I Know What You Did Last Summer — Souviens toi... l été dernier Souviens toi... l été dernier Titre original I Know What You Did Last Summer Titre québécois Le Pacte du silence Réalisation Jim Gillespie Acteurs principaux Jennifer Love Hewitt Sarah Michelle Gellar Ryan Phillippe… … Wikipédia en Français
Souviens-toi... l'ete dernier — Souviens toi... l été dernier Souviens toi... l été dernier Titre original I Know What You Did Last Summer Titre québécois Le Pacte du silence Réalisation Jim Gillespie Acteurs principaux Jennifer Love Hewitt Sarah Michelle Gellar Ryan Phillippe… … Wikipédia en Français
Souviens-toi... l'été dernier — Données clés Titre québécois Le Pacte du silence Titre original I Know What You Did Last Summer Réalisation Jim Gillespie Scénario Lois Duncan Kevin Williamson Acteurs principaux … Wikipédia en Français
Souviens-toi l'été dernier — Souviens toi... l été dernier Souviens toi... l été dernier Titre original I Know What You Did Last Summer Titre québécois Le Pacte du silence Réalisation Jim Gillespie Acteurs principaux Jennifer Love Hewitt Sarah Michelle Gellar Ryan Phillippe… … Wikipédia en Français
Turkish language — Turkic language of Turkey, spoken by about 90% of its population. Turkish has about 59 million speakers, with many enclaves in the Balkans and Cyprus (dating from Ottoman times) and in western Europe. Turkish was introduced into Anatolia with the … Universalium
atmak — i, e, ar 1) Bir cismi bir yöne doğru fırlatmak Taşı suya atmak. 2) Bir şeyi yere doğru bırakmak 3) Bir kimsenin ilişiğini kesmek Adamcağızı berbat bir yere attılar. 4) e, nsz Koymak Mutlaka yemeklerimize biber atmayı âdet edinmişiz. B. Felek 5)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bey — 1. is., esk., Ar. beyˁ Satma, satış 2. is. 1) Erkek adlarından sonra kullanılan saygı sözü Eniştem Neyyir Bey i kimin vurduğunu ben biliyorum. R. N. Güntekin 2) Erkek özel adları yerine kullanılan bir söz Bir bey sizi aradı. 3) Eş, koca İki yol… … Çağatay Osmanlı Sözlük
enstantane — is., Fr. instantané 1) Işıklama süresi saniyenin 1/25 i veya daha kısa olan hızlı bir hareketi çekme yöntemi 2) Bu yöntemle çekilen fotoğraf Bir iki enstantane denemesi yapmak istiyorum. Ç. Altan 3) sf. Anlık Yazmanın çok enstantane bir düşünce… … Çağatay Osmanlı Sözlük
lenfanjit — is., tıp, Fr. lymphangite Lenf iltihaplanması Lenfanjit insanı öldürür de, süründürür de biliyorum. Doktora gitmek içimden gelmiyor. T. Uyar … Çağatay Osmanlı Sözlük